29 Nisan 2015 16:01

Bir Sözümüz Var Bizim

Bu barbarlığın karşısında bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm diyorsak şimdi kolları sıvamanın zamanı!İşte tam da bu yüzden 6 Mayıs'ta olduğumuz her yerde alanlarda, meydanlarda olacağız. 43 yıl önce verdiğimiz sözü tutmak, binleri onbinleri o söze ve mücadelesine ortak yapmak için...

Paylaş

Pınar ÇETİNKAYA
Ege Üniversitesi
İzmir

Yusuf, Hüseyin, Deniz... Fırtınanın çocukları... Türkiye işçi sınıfı mücadelesinin 68'li nefesleri... 6 Mayıs dediğimizde akla anmalar gelir hemen, oysa 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece Denizlerin yoldaşları bir söz verirler, onların boynuna geçen idam ipi sermayedarların boynuna geçinceye dek bu kavga bitmeyecek diye... O soğuk ve karanlık geceden şimdi bu sayfalara, olduğumuz her yere, fakültelere, atölyelere, liselere, mahallere bir miras kalmıştır; 'o idam ipi sermayedarların boynuna geçinceye dek' diye verilen, verdiğimiz söz... İşte bu yüzden cellatlar uyanır hala yataklarında ve hayret ederler hala öldürdüklerinin nasıl çoğaldığına...
Bizim mirasımız o verdiğimiz sözün kaynağıdır aslında. Deniz'in haykırdığı son sözleridir; 'Yaşasın Marksizm ve Leninizmin yüce ideolojisi' 

ÖRGÜTLÜ BİR SOSYALİZM MÜCADELESİNDE...

1972'den bu yana 43 yıl geçti. Türkiye'nin sorunları ise değişmedi. Hükümetler değişti elbet ama onların sermayedarların temsilcisi olduğu gerçeği hiç değişmedi...  Büyük çatışmaları doğuran sorunlar devam etti. Kölece bir düzen kanımızla kemiğimizle besledi çarklarını... Bizler ta ilkokuldan tutalım lise ve üniversite sıralarımıza kadar yoksulluğu, açlığı, sömürüyü, eştsizliği düşünüp bu sorunlarla sosyalizm arasında bir ilişki bir bağ kurmak istediğimizde bir simgeye ihtiyaç duymuşuzdur. 

Ve o simge Deniz olmuştur, Yusuf olmuştur, Hüseyin olmuştur, Erdal olmuştur... Deniz sosyalizm için, halkı için mücadele etmiş bir genç olarak simgeleşmiştir bizim için. Ama önemlisi, en önemlisi onları örgütlü bir sosyalizm mücadelesi içinde kavrayabilmek olmalı bizim için. Çünkü Denizler bu mücadeleden bağımsız varolamazlar. Orada var olurlar...  Ve onlar ancak eşit ve özgür bir gelecek mücadelemizde yaşayabilirler şimdi. 
Demokratik bir Türkiye der ve karşımıza diktikleri her türden engele karşı kolkola göğüs gererken 43 yıl öncesinden ılık bir rüzgar çarpıp geçer suratımıza. Omuzlarımızı dikleştirip bizi birbirimize kenetler o rüzgar... 

KULAKLARIMIZDA ÇINLIYOR

Bugün ülkemizde ve AKP hükümetinin ABD atına binerek Ortadoğu'da salladığı Osmanlı kılıçlarına baktığımızda onların savaş ve kan naralarının karşısında direnen halkları, Kobane'yi ve oradaki mücadeleyi Türkiye'nin dört bir yanına taşımaya çalışan gençelri görürüz. Denizlerin Filistin halkıyla gösterdiği dayanışma, bize işçi sınıfının ve halkların barbarlığın karşısında verdiği enternasyonal mücadeleyi hatırlatır. Kulaklarımızda çınlar Deniz'in 'Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi' haykırışı.

BAHARI ÖRGÜTLEMEYE

5 Mayısı 6'ya bağlayan o gece her şeyi yapabileceğine inanan genç bir inat, ve o tüm her şeyi kahramanlık, fedekarlık olsun diye değil severek yapabilecek bir devrimci gelenek kaldı bize. Böylesi bir ruh, Erdal'ı örgütlü bir çalışmada, partide çelikleştirdi. Denizlerin projesi, Erdal'ın partisine evrildi; ve getirip bizim ellerimize bıraktı baharı örgütlemeyi...
Bizim işçi sınıfından başka safımız, onun kurtuluşundan başka kurtuluşumuz yok. Eşit ve özgür bir geleceği bizden başka kuracak kimse yok. Bu barbarlığın karşısında bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm diyorsak şimdi kolları sıvamanın zamanı!
İşte tam da bu yüzden 6 Mayıs'ta olduğumuz her yerde alanlarda, meydanlarda olacağız. 43 yıl önce verdiğimiz sözü tutmak, binleri onbinleri o söze ve mücadelesine ortak yapmak için...

ÖNCEKİ HABER

'Güçlü Türkiye'nin Yeni Enerjisi'

SONRAKİ HABER

Her Yerde 1 Mayıs!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...