29 Nisan 2015 00:55

Sırtımızdan trilyonları götürüyorlar ama işçiye değer veren yok!

Paylaş

Metin TÜRKYILMAZ 
İstanbul

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde yarın yapılacak 1 Mayıs kutlamasının hazırlıkları sürüyor. Kutlamaya İkitelli’deki inşaat işçileri de katılacak. Çoğunluğu ailelerinden uzakta, az bir paraya işçi güvenliğinin neredeyse hiç olmadığı koşullarda, uzun çalışma saatleri ve az bir yevmiyeye çalışan işçiler, taşeronun inşaat alanını bitirdiğini vurguluyor. İşçiler sorunlarını, kendi pankartlarıyla ilk kez katılacakları 1 Mayıs’ta dile getirecek. 

Çetin Yolaçan, evli ve iki çocuğu var. Ailesi Bitlis’te. Birçoğu gibi, o da ailesinden ayrı, çalışıp para gönderme derdinde. Çetin, ayrıca iki de kardeşine bakıyor. 8 senedir inşaat işinde çalışıyor. “İşçiye zaten değer vermiyorlar. Yemekte, banyoda sıkıntılar var. Şantiyelerde hep böyle” diyor Çetin. İstediği en azından akşam işi bırakıp geldiğinde düzgün bir yemek ve banyo yapabilmek. Bir de tabii ki yevmiyelerinin günü gününe ödenmesi. 1 Mayıs’ı kutlayacaklarını, bu taleplerini orada dile getireceklerini de ifade eden Çetin, şöyle devam etti: “Sıkıntılar zaten göz önünde. Asgari ücret, 2 çocukla bir ailenin geçinmesi çok zor. Nasıl geçinecek? Biz biraz olsun işçiye değer verilsin istiyoruz. 1 Mayıs’ı tabii ki kutlayacağız. Bizim bayramımız, işçinin bayramıdır.” 

SALLANAN SEPETLER

Maşallah Tekiner, 23 yaşında ama 10 senedir inşaatta çalışıyor. Çalışırken gitmediği il de kalmamış. Binalarda dış cephe, mantolama işlerini yapıyor. Rüzgarda, fırtınada sallanan sepetlerin üzerinde saatler geçiriyor. Yağmur yağdı mı iş yok; ama günlük yevmiyeden kesilen 15 lira yemek parası, o gün de alınıyor. 

Üç kuruş kazanıp eve para gönderme derdinde olduklarını anlatan Maşallah, sürekli ceza adı altında yapılan kesintilere tepkili. 10 kardeşin 9’u, baba da dahil olmak üzere ailesinin tamamının inşaatlarda çalıştığını söyleyen Maşallah, 1 Mayıs’ta yevmiyelere zam yapılması talebini dile getirecek. 

18 YAŞINDA 50 LİRAYA GURBETLİK 

“İnsan memleketini bırakmak ister mi?” diyor Barış Kara. Barış, Diyarbakır Silvan’lı 18 yaşında, kardeşlerine bakmak için, çıkmış gelmiş İstanbul’a. 2 yıldır amelelik yapıyor. 65 liraya aldığı yevmiyenin 15 lirası yemeğe kesiliyor: “Verdiğimiz paraya göre yemek de yiyemiyoruz. Ayda sadece 2-3 kere et yemeği geliyor. O da köftenin içine biraz et katıyorlar gerisi ekmek.” 50 liraya çalıştığı şantiyelerde yemekhanelerin, tuvaletlerin, banyoların pisliğinden şikayetçi. 

‘HEP BİRLİKTE OLURSAK, BİZE BİR ŞEY OLMAZ’

Çalışanların çoğunluğu Kürt işçiler. Barış, yaklaşan seçimlerle ve süren çözüm süreci ile ilgili düşüncelerini de şöyle paylaşıyor: “Barış meselesini çok tartışıyoruz. Çoğunluğu Kürt işçiler. 
Seçim de 1 Mayıs da yaklaşıyor. Çözüm sürecinin olumlu sonuçlanması Diyarbakır’a da, tüm Türkiye’ye de çok şey kazandırır. Biz gurbete çıktığımızda kendi dilimizi konuşamıyoruz. Adam diyor seni anlamıyorum ne söylüyorsun diyor bize.”

1 Mayıs işçi bayramı için de, “1 Mayıs diye bir gün olduğu için çok mutluyum ben. Destek istiyoruz biz bunun için ama çok az destek var. İşçiler korkuyor. Bir yere gittiğimde adam ‘Ekmeğimden olurum’ diyor ama işte hep birlikte yaptığımızda bir şey olmaz” diye konuşuyor. Barış, 1 Mayıs’a daha önce hiç katılmamış, bu seneki yerel kutlama, ilk 1 Mayıs bayramı olacak. Tüm diğer işçilere de çağrı yapıyor Barış: “Herkesin 1 Mayıs’a katılmasını isterim.”

‘FACİA SONRASI DENETİM BAŞLADI”

30 yıldır inşaat sektöründe çalışan Sertif Canpolat, 3 çocuk, anne, baba, eş, toplam 6 boğaza bakmak için gelmiş İstanbul’a. Canpolat, eve 1000 lira gönderebilmek için 6, 7 ay çocuklarından ayrı kalmak zorunda kaldığını anlatıyor. Canpolat, inşaat sektörünün yüzde 95’inde çalışma koşullarının uygun olmadığını belirtiyor: “Yemekler örneğin çok kötü. Yemekler iyi çıkmıyor, arkadaşlar greve çıkıyor. 2 gün düzeliyor ama 3. gün her şey aynı tas aynı hamam. Bunların denetlenmesi yok. Hâlâ sünger yatakta yatıyoruz, hastalık yaratıyor o yataklar da.” İş güvenliğinin daha önce olmadığını, Torunlar asansör faciası yaşandığından beri sıkı bir denetim yapıldığını, bunun da 3, 4 aydır böyle olduğunu anlatıyor. Denetlemenin de geleceği zaman önceden haber verildiğini ve her şeyin ona göre düzenlendiğini ifade eden Canpolat, “Bir çamaşır makine atarlar şantiyeye, ister çalışır, ister çalışmaz. Bazı şirketlerde elbise asılacak bile yer yok. Bazı şantiyelerde hatta, iş dolabı, elbise dolabı yok. Biz de insanız sonuçta” diyor. 

1 Mayıs’a da değinen Canpolat, “Bu sadece inşaat işçisine ait değildir. Çalışan kesimin bir bayramıdır. Bu bayramda ‘Acaba ben gidersem ben gözaltında mı tutulacağım? Ben gidersem çocuklarıma kim bakacak? diye düşünmeden gidebilmesi lazım işçinin. 1 Mayıs her yerde ne güzel yaşayıp yaşatılıyorsa bu ülkede de yaşatmak lazım” diyor.  

Alan tartışmalarına da tepki gösteren Canpolat şöyle devam ediyor: “Şimdi 1 Mayıs illa ki Taksim, Kazlıçeşme, Kadıköy’de kutlamak şart değildir. Biz AYKOSAN’da 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Biz orada kendi hakkımızı talebimizi dile getireceğiz. Bir pankart açarım, ben inşaat işçisiyim diyerek. Buna kimse bir şey diyemez. Biz işçiler olarak orada birbirimizle tanışıp sohbet ederiz. Bunu kim istemez. Bunlar bizlere de herkese de düşen görevlerdir.” 

‘TAŞERON İŞÇİNİN BELİNİ KIRIYOR’

Fethi Gül Dersimli bir işçi. 1 senedir İstanbul’da inşaat alanında çalışıyor. Emekli. “Ülkemizdeki bu taşeron sistemi bir kere bölüyor, belini kırıyor. Kölelik zincirini kırabilmemiz için önce işçiler örgütlülüğünü sorgulamalı” diye konuşuyor. İnşaat alanında binlerce işçinin kazalarda öldüğünü hatırlatan Gül, taşeronda ise güvenlik önlemlerinin alınmasının mümkün olmadığının özellikle altını çiziyor. “taşeronun içinde de taşeron var. Peki inşaat işçisi ne yapsın?”. 

Gül, işçilerin, kendilerine düşen görevler olduğunu da dile getiriyor. “Ben de öğrenmeye, bilinçlenmeye çalışıyorum. Tüm sektörlerde de inşaatta da böyle. Sendikalara partilere gitfmeliyiz, derdimizi anlatmalıyız. Bizi temsil edenlerle görüşmeliyiz” diyor. 

Gül, işçilerin birliği beraberliğinin de aslında ne anlama geldiğini şu sözlerle özetliyor. “Biz diyoruz ki biz birlikte olalım. Öyle olmazsak, bunlar bizi köle gibi çalıştırmaya devam edecekler. Ama birlikte olursak, kendi hakkımızı aldığımız gibi, demokrasiyi de, barışı da biz getirebiliriz”. 

İKİTELLİ KUTLAMASI YARIN 

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılacak olan 1 Mayıs kutlaması, yarın saat 12:00’de başlayacak. İnşaat, tekstil, nakış, ayakkabı ve daha pek çok farklı alandan işçilerin katılacağı davullu zurnalı kutlama, AYKOSAN sanayi sitesinin önünde yapılacak. 

 

ÖNCEKİ HABER

Taşeron işçiler alanda olacak

SONRAKİ HABER

Alan tartışmasına karşı işçilerin birliği

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...