29 Nisan 2015 00:53

İşçi ve emekçilerin 1 Mayıs mektupları: Emeğimizi 1 Mayıs alanlarında büyütelim

İşçi ve emekçilerin 1 Mayıs mektupları: Emeğimizi 1 Mayıs alanlarında büyütelim

Paylaş

Haşem BAYGÜMÜŞ
KESK Van Şubeler Platformu
Sözcüsü

Bugün ülkede geldiğimiz süreç, sermaye gruplarının egemenliğine dayalı, işçinin, emekçinin daha çok sömürüldüğü bir boyut kazanmıştır. 12 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasi iktidar, sermayedarlarını zenginleştirmekten, onların zenginliklerine zenginlik katmaktan öteye gidememiş;  ülkedeki açlığı ve yoksulluğu derinleştirmiş, gerek kamuda, gerek özel sektörde çalışan emekçilerin alım gücüne ciddi oranda darbe vurmuştur. 

Geldiğimiz süreçte, OHAL dönemlerini aratmayacak yasal düzenlemeler yürürlüğe sokulmuş, yasama ve yargı aleyhine yürütmeye oldukça tehlikeli görevler verilmiştir. Kamuoyunda “İç  Güvenlik Paketi” olarak bilinen torba yasa ile ‘80’lerin koşullarını aratmaz oldular. Toplumun tüm kesimlerini baskı altına alan otoriter zihniyet, çocukların, kadınların, işçilerin ölümlerini normal göstermeyi ilke edinmiş ve katliamların sorumlularını korumuştur. Maraş’ta, Roboskî’de, Gezi’de, Soma’da katil aynıdır ve bellidir. Bize ölümlerden ölüm beğendiren zihniyet, kendi sermayelerini ve saraylarını büyütürken, biz işçiler, emekçiler, Kürtler, Aleviler ve tüm ötekiler acılarımızı ve yoksulluğumuzu büyütmek zorunda kaldık ancak. Roboskî’de hayvanları bile ötekileştiren, katleden zihniyet, emeğimizi elimizden alan zihniyetten farklı değildir. Kamuda taşeronu yaygınlaştıran, güvencesiz çalışmayı körükleyen siyasi iktidar, sarı sendikalarını oburlaştırmaktan da geri durmamış, her alanda kendi kurumlarını yaratabilmiştir. Önümüzdeki genel seçimler, bütün kirli, emek aleyhtarı, tasfiye politikalarına karşı çıkmak için önemli bir fırsattır. 

Bizler kentteki emek ve demokrasi güçleri olarak, (KESK, TMMOB, DİSK, TTB, HDP, EMEP, Şoförler Odası, Tuhad-Der, Çev-Der, Belediye-İş, MazlumDer , İHD ve birçok sivil toplum örgütü  ile beraber) insanca yaşam, güvenceli iş, güvenceli gelecek, sermayeye değil emeğe ve emekçiye bütçenin ayrıldığı bir düzende, eşitlik, adalet, onurlu bir gelecek, onurlu bir ücret, özgür, adil yeni bir yaşam şiarıyla  alanlarda olacağız.


Gençlik denen bir millet var, ondanız

Kartal'dan bir okur

8-16 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan 13. Gençlik Yaz Kampının startını Kartal’da “KAMPIN BİR GÜNÜ” buluşmamızda verdik. “Dostların arasında, güneşin sofrasındayız” dedik ve sıvadık kollarımızı.  Yağmurun sesi huzur, aynı sofra etrafında toplanan biz gençlerin sesi ise umut doluydu.

Yudumlanan her bir çay kamp günlüklerimizi bir bir sofraya sermişti. Kamp bize ne kattı? Sorusuna ise  sofranın dört bir ucundan farklı cümleler bugün ki dersimizin konusunu tek bir yanıtta toplamıştı.
Botan kampı “Evde olsam mutfağa girmem. Kampta 1-2 saat durmadan soğan soyduğumu biliyorum. Aman annem görmesin!” diye ifade ederken  Anıl “Kamp telefonları elimizden aldı” diyerek aslında bu buluşmadan en çok yükselen seslere kulak olmuşlardı. Çünkü kamp bize kolektif bir yaşamı sunuyordu. Kürşat ise mizahi bir dille “Sen de kampı öyle bir anlattın ki sanki Mars’tayız” diye bizi kahkahalara boğarken, Oğuz bu yıl ilk kez kampa katılacak olan bir arkadaşımız olarak kampa usul usul çadır aralarında yenilmeyi beklenen karpuzları duyunca kampa gelmeye karar vermiş. Kampa gitmeden de karpuzların bir örneğini görmek istiyormuş.

Kamp günlüklerimizi rafa kaldırmadan, kolektif bir yaşamın mücadelesini bugün gerek liselerimizde gerek ise mahallelerimizde nasıl vereceğimizi konuşmadan da bitiremezdik herhalde bu sohbeti…
Peki şimdi biz; “Kendi özgür dünyamızı nasıl kuracağız?​”

Gelin bunu da çaylar tazelene dursun. 1 Mayıs forumumuzda konuşalım.

1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ne az bir  zaman kalmışken emek sömürüsünü, bugün işçi sınıfının durumunu, liseli gençliğin sorunları ve bu sorunlar etrafında 1 Mayıs’a hangi taleplerle çıkacağımızı, yerellerimizde hangi talepler etrafında ve nasıl bir çalışma bile

1 Mayıs’a hazırlandığımızı konuşup, tartıştık.

Forumumuza katılan Süleyman Demirel Lisesinin 1 Mayıs komitesindeki arkadaşımız Gizem, sunumunda işçi sınıfı içerisinde kadın işçilerin durumuna, göçmen işçilerin sorunlarına, sendikaların işçi sınıfının mücadelesindeki tutumuna ve Süleyman Demirel Lisesi öğrencilerinin hangi talepler etrafında 1 Mayıs’a hazırlandıklarını ve planlarını aktardı. Bugün SDL’de 1 Mayıs’a doğru yaklaşırken okulda panolarının işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yazılar, haberler ve fotoğraflarla donatıldığını, 1 Mayıs konulu irili ufaklı toplantılar, gündem tartışmaları ile en son 1 Mayıs öncesinde okulda 1 Mayıs forumu ile ‘’1 Mayısta Emeğin Saflarına’’ diyebilmek için çalışmalarını hızlandırdıklarını belirtti.

Süleyman Demirel Lisesi öğrencileri laik, parasız, bilimsel ve demokratik eğitim talepleri ile 1 Mayıs’a doğru ilerlerken işçi sınıfının mücadelesinin de alanlara sığmayacağının inancındalar. Diğer yandan Ozan’ın 1 Mayıs’tan talebi ise; babası gibi binlerce işçinin çalışma koşullarının değişmesi, eğitim sisteminin ve içinde de cinsiyetçi eğitimin değişmesiydi. Ve ardı sıra devam eden talepler…
Forumumuzdan tüm talepler etrafında önce yerellerimizi birleştirmek ve güçlendirmek sonra da tüm bu talepleri 1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü’nde hep bir ağızdan haykırmak üzere ayrıldık.

Ve ardından sahilde yaktığımız mangalın dört bir yanını 1 Mayıs coşkumuz ve kamp anılarımız ile süsledik. Tıpkı Nâzım’ın dizelerindeki gibi;

Gelmiş dünyanın dört bir ucundan 
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız 
Yeşil dallarız dünya ağacından 
Gençlik denen bir millet var, ondanız.


İnsanca yaşama talebimiz için alanlara

Uğur Mumcu Mahallesi’nden kadınlar
Menemen/İZMİR


Menemen Uğur Mumcu Mahallesi’nde yaşayan kadınlar olarak bizler de, 1 Mayıs’ta taleplerimizi dile getireceğiz. 

29 Nisan’da mahallemizde 1 Mayıs’ı kutlamak için bir araya geleceğiz. 

Ne istediğimizi konuşmak için yüzünden gülümsemesi eksik olmayan Helin arkadaşımızın evinde toplandık. Biz kadınlar yaşıyoruz yaşamasına da nasıl yaşıyoruz? Her ay ayın sonunu nasıl getireceğimizi düşünüyoruz. Ücretler sabit tabii zam gelmiyor o yüzden pazara ayırdığımız para da değişmiyor. Ama torbalarımız aynı kalmıyor, gün geçtikçe küçülüyor. “Patates 5 lira olmuş önceden 1 çuvalını 5 liraya alıyorduk mecburen 1 kilo aldık” ‘diyor Rezzan. 

Kadınlar olarak sürekli çalışabileceğimiz işler bulamıyoruz, çalışabileceğimiz alanlar da sınırlı. Tekstil, temizlik ya da tarla işleri... Bu işlerde de çalışma saatleri çok uzun, sigorta yok ücretler çok düşük. Alev, “‘Tekstilde 8 ay çalıştım çok mesai oluyordu bazen sabaha kadar çalışıyorduk” diyor.  
Dışarıda çalışmayınca ‘ev hanımı’ diyorlar ya bize, Evrim arkadaşımız, “Ben bir hanımlık göremedim. Evlerde çalışan hizmetçiler ücret alıyor, biz 7/24 ücretsiz hizmetçiyiz” diyor. 

Paralı hale getirilen, çocuklarımızın sınavlarla boğuştuğu eğitim sisteminde son olarak 4+4+4 uygulaması ile zorunlu seçmeli din derslerinin eğitime girmesi bizleri kaygılandırıyor.  Evinde buluştuğumuz Helin, “Çocuğumun benim gibi olmasını istemiyorum. Okusun iyi bir işi olsun kimseye muhtaç olmasın istiyorum. Ama okumak çok zor ve pahalı” diyor.

Yabancı gelmedi değil mi yaşadıklarımız bizler de sizlerin yaşadıklarınızı okurken kendimizi bulduk. Selamlarınızı aldık. O Selamın öylesine bir selam olmadığını biliyoruz. Gönderdiğiniz selamlar bir araya gelelim, yaşamlarımızı el ele verip değiştirelim, seslerimizi birleştirip büyütelim demekti. Ve geçmişten bugüne gelen bir selam 1 Mayıs Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü.

Biz Uğur Mumcu Mahallesi’ndeki kadınlar, insanca yaşayacak ücret  için, parasız sınavsız eğitim için, ev içi emeğimizin ücretlendirilmesi için yani insanca yaşamak için 29 Nisan Çarşamba günü Uğur Mumcu Mahallesi pazar yerine taleplerimizi haykırmaya sesimizi büyütmeye çağırıyoruz. 


HAYDİN 1 MAYIS’A

İsmihan ŞEN
Didim/AYDIN

Merhaba...

Ben bir otel işçisiyim. Sabahtan akşama kadar günde on değişik deterjana ellerim, ciğerlerim maruz kalır. Her gün temizler temizler bitmez. O eller eve ekmek götürecek, sofraya zeytin, peynir, pirinç alacak, acaba bu ay da zam geldimi diye düşünerek yağ, un alacak, sabah akşam sofraya konacak tencereyi kaynatacak, çocukların ihtiyaçlarını alacak, faturaları ödeyecek....

O ellerde saçları okşayacak sırtları sıvazlayacak. Hal kalırsa onu da yapacak.

O eller her şeye yetecek....

Güzel bir yürek olduktan sonra yeter neden yetmesin? O yüreğin olması için emeğinin karşılığını almak gerek.

Şu anki koşullar buna izin vermiyor, bu koşulları değiştirmek biz emekçi işçilerin kocaman yüreklerine bağlıdır.

Çok daha iyi koşullarda yaşamak hepimizin hakkı.

Birileri bolluk içinde iken hak etmedikleri paraları ceplerine yerleştirirken bunun yanında “sosyal devlet”ten bahsederken emekçinin süründüğünü, yoksullaştığını ve yoksun duruma düşürdüğü nasıl oluyorsa göz ardı edilip görmezden geliniyor. 

Koyun olmadığımızı, omuz omuza vererek tek yumruk tek ses olarak alanlarda 
haykıralım.

Haydi 1 Mayıs’a.


İşçilerin mücadelesi yükseliyor

Uğurcan YILDIRIM
İşçi/Avcılar-İstanbul

Biz işçiler düşük ücretle saatlerce çalışıp hakkımızı alamadığımız bir ülkede yaşıyoruz. Hakkımız olan 6 ayda bir zammı bile alamayarak kölece çalışma koşullarında çalışırken evimize bile ekmek götüremezken patronların çocukları yatlarla katlarla pozlar veriyor. 

Biz bu durumdayken biz işçileri savunan sendikalar ne yapıyorlar derseniz. Artık metal sektöründe olan gelişmelere de bakarsak tamamen patronlarında sendikası oluvermiş. İşçilerin değil patronların dilediği işleri yapan sendikalarla karşı karşıyayız. Bir yandan hükümette işçilerin mücadelesinin önünü kesmeye çalışıyor. Yaşanan metal grevinin yasaklanması ve işçilerin son dayanağı olan kıdem tazminatının kaldırılması buna örnektir diye düşünüyorum. Ama bütün engellemelere rağmen şöyle  bir durum var ki şu an her sektörden işçilerin grevleri ve direnişleri ile mücadele yükseliyor. Düşük ücretle uzun çalışma saatlerine sigortasız can güvenliği olmayan çalışmaya karşı dur demek istiyorsan taşeron çalışma hayır diyorsan bulunduğumuz her yeri fabrikaları, atölyeleri 1 Mayıs alanına çevirelim.

ÖNCEKİ HABER

‘Yeni sözleşmede kayıp istemiyoruz’

SONRAKİ HABER

Taşeron işçiler alanda olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...