Demirtaş: O mührü HDP'ye bastığınızda bu kölelik bitecek

HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Selahattin Demirtaş, partisinin İstanbul İl Örgütü'nce düzenlenen dayanışma yemeğinde yaptığı konuşmada AKP Hükümeti'ne yüklendi. 

AKP'lilerin, ismi Başkanlık olan ama aslında "tek adam yönetimi" olan bir sistem için halktan oy istediğini belirten Demirtaş, halka "550 milletvekili adayı tek bir işi için meydanlarda harıl harıl oy istiyor. Maaşı halkın cebinden ödenen kişiler, akşam televizyonlara çıkıp parmak sallıyor. Bu yüzden 7 Haziran, 'sen kim oluyorsun da bize parmak sallıyorsun' deme günüdür. O mührü HDP'ye bastığınızda bu kölelik bitecek" sözleriyle seslendi.

HDP İstanbul İl Örgütü, Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın katılımıyla Labella Premium Salonu'nda dayanışma yemeği düzenledi. Yemeğe aralarında Pervin Buldan, Hüda Kaya, Filiz Kerestecioğlu, Ayşe Berktay, Garo Paylan, Levent Tüzel, Murat Mıhçı ve Ayşe Berktay'ın da bulunduğu HDP İstanbul milletvekili adayları ile HDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, yöre dernekleri, Alevi örgütü temsilcileri ve HDP il ve ilçe örgütü üyesi çok sayıda yurttaş katıldı. 

"Biz'ler Meclise" yazılı HDP flamalarının açıldığı dayanışma yemeğinin açılış konuşması HDP il eş başkanları Ayşe Erdem ve Cesim Soylu yaptı. Ardından müzik dinletisiyle devam eden yemekte, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir konuşma yaptı. 
Demirtaş'tan Kıbrıs Cumhurbaşkanı Akıncı'ya destek

‘KIBRIS HALKI KUSURA BAKMASIN, BİZİM Kİ KENDİSİNİ PADİŞAH ZANNEDİYOR’

Konuşmasına salonda bulunanları selamlayarak başlayan Demirtaş, sözlerine Kıbrıs'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinerek başladı. Kıbrıs'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya başarı dileklerini ileten Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Akıncı arasındaki "kardeşlik" tartışmasına değindi. Demirtaş, "Yüksek bir oy oranıyla Kıbrıs halkının iradesiyle göreve başladığı gün maalesef ki bizimkiyle tanıştı. Bizim cumhurbaşkanı da öyle işte ne yapalım. Kıbrıs halkı kusura bakmasın, bizim ki kendisini padişah zannediyor" dedi. 

Demirtaş, HDP olarak Kıbrıs Rum ve Türk halkının iradesini destekledikleri açıklamasını yaptı. 

'ADİL BİR SEÇİM KAMPANYASI SÜRDÜREMİYORUZ'

Yaklaşan seçimlere de değinen Demirtaş, zorlu bir süreci karşılamaya hazırlandıklarını söyledi. Demokratik bir seçim yarışının yaşanmadığını ifade eden Demirtaş, "Eşit, adil bir seçim kampanyası sürdüremiyoruz. İktidar, devletin elindeki bütün gücü, medya gücünü, mali gücü, bürokrasi gücünü özellikle bize karşı, eşit olmayan fütursuzca bir anlayışla kullanıyor" diye konuştu. Bu sözlerinin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Demirtaş, "AKP'ye oy istediğiniz mitingin parasını kim veriyor bunu açıklamanız lazım. Devletin maliyesinden harcıyorsanız bu suçtur, devletin uçağıyla, personeliyle bir siyasi parti seçim kampanyasını yürütemezsiniz. Kanunlarınızı tanımıyorsanız diyorsanız aynı zamanda haramdır. Zannetmeyin ki bu dünyada kurtulursunuz, öbür dünyada yırtarsınız. Biz HDP'nin hakkı olan hazine yardımını, hakkımızı size helal etmiyoruz" ifadelerini kullandı. 

AKP'nin 320 trilyonluk hazine yardımını tek başına aldığını belirten Demirtaş, "TRT onların elinde, devletin bürokrasisi onların elinde. Ve buna demokratik, adil seçim yarışı diyoruz. Ama yine de biz bu kadar eşitsizliğe rağmen AKP'nin elbette ki defterini düreceğiz. Bu fütursuzluğunun halkın iradesi karşısında sökmediğini görecek" diye belirtti. 

'BÜYÜK PANİK YAŞIYORLAR'

Sözlerinin devamında AKP için "Büyük bir panik yaşıyorlar" diyen Demirtaş, şöyle devam etti: " 'Bu kadar büyük bir devlet gücüyle yarışıyoruz ama HDP'yi durduramıyoruz' diyorlar. Her türlü provokasyonu yapıyorlar ama HDP'yi durduramıyorlar. Çünkü bütün kaynağını halkın iradesinden alan HDP, halk hareketi olarak büyümeye devam ediyor. Sokaklarla, meydanlarla, tarlayla, atölyeyle bağı olan bir hareketi para gücüyle, zor ve baskı gücüyle durdurmak tarihte örneği görülmemiş durumdur. Her yerde bizi hedef gösteriyorlar. Başbakan'ın sözlerine bakın, hakaretten başka hiç bir şey yok. Milyonlarca insan televizyonlardan izlerken bir ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanına hakaret edebilir mi? Hedef gösteriyorlar. Parti binalarımız saldırıya uğruyor. Hedef göstererek oy devşirmeye çalışıyorlar. Ama şunu çok iyi bilsinler; bu ülkenin tek bir evladının bile burnu kanamadan seçim yarışını tamamlamak bizim boynumuzun borcudur. Biz savaşa girmiyoruz, seçimlere gidiyoruz." 

'CUMHURBAŞKANI HDP'YE OY İSTİYOR'

Demirtaş, "Küçümsediğiniz, büyük bir kibirle görmezden geldiğiniz parti şimdi sizin koltuğunuzu sallıyor, ama korkunun ecele faydası yok Vallahi seni başkan yaptırmayacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın miting miting dolaşıp oy istediğine de işaret eden Demirtaş, "Her yerde bir partiye oy istiyor. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı parti ismi söylemiyor. Ben söyleyeyim bakın Sayın Cumhurbaşkanı HDP'ye oy istiyor. YSK eleştirebilir yada suçlayabilir ama ben kendisini anlıyorum. Lütfen bizim için 400 milletvekili istemeye devam etsin. Bizde 400 milletvekili istiyoruz" diye konuştu. 

"Ülke bu durumdayken HDP dışında hiçbir parti ülkeyi barışa, huzura götüremez" diyen Demirtaş, "AKP bütün adaylarıyla, genel başkanıyla birlikte bir kişiye oy verin diye harıl harıl çalışıyorlar. 550 aday harıl harıl bir kişiye oy istiyor. Başbakan, 'oy verin başkan yapacağız' diyor. Sen ne olacaksın, sen niye oy istiyorsun. Sen çık aradan bizi baş başa bırak. 'Bana oy verin başkası ülkeyi yönetecek' diyor. Oy verin şirketin müdürü yapacağız onu. Çünkü anonim şirkete çevirecekler ülkeyi. Kendisi şirketin sahibi biz geri kalanlar çalışanları olacağız" şeklinde konuştu. 

'O MÜHRÜ BASTIĞINIZDA KÖLELİK BİTECEK'

"Halka tepeden bakan, televizyonlardan parmak sallayan Cumhurbaşkanı istemiyoruz" da diyen Demirtaş, "İsmi başkanlık olan bir sistem adı altında tek adam yönetimi için meydanlarda oy istiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca buna benzer anlayışlarla çok karşılaştık. Ülkeyi kendi tebaası, malı, mülkü olarak gören, ezilenleri, işçileri köle gibi gören anlayışı çok gördük. İşte HDP bu yüzden var. Halka tepeden bakan parmak sallayan başbakan, cumhurbaşkanı istemiyoruz, hakkı ve haddi değildir. Maaşı halkın cebinden ödenen kişiler akşam televizyonlara çıkıp parmak sallıyor. Senin maaşını, devletin bütün giderlerini bu halk karşılıyor. 7 Haziran, 'sen kim oluyorsun da bize parmak sallıyorsun' deme günüdür. O mührü, HDP'ye bastığınızda bu kölelik bitecek" diyerek yurttaşlardan destek istedi.

EV İŞÇİSİ KADINLARA ÇAĞRI

Kadınlara da seslenen Demirtaş, ev işçisi kadınların sosyal güvenlik haklarının devlet tarafından sağlanması gerektiğini vurguladı. Demirtaş, kadınlara "Kadınlar, emekçiler Cumhuriyet tarihi boyuna hiç iktidara gelemediniz mi devleti. Hiç yönetemediniz. İşte HDP bunu başarıyor. Türkiye'nin, dünyanın yarısı kadın. Ama Bakanlar Kurulu'na bakın bir tane kadın var, o da numune olsun diye. AKP'ye oy verenlerin yüzde 52'si kadın. Bu anlayışın değişmesi için HDP'ye ihtiyaç var. Ev kadınlarına soruyorlar, 'çalışmıyorum, ev kadıyım' diyor. Bundan zor iş mi olur, dünyanın en kirli çamaşırlarını, bulaşıklarını yıkıyorsun. Dünyanın en zor işini yapıyorsun. Tamamının sigortalı, emekli olabilmesi lazım. Emek harcıyor, orada üretilen emek hiçleştirilebilir mi?"    sözleriyle seslendi.

'KAYNAKLAR VAR AMA EŞİT DAĞITILMIYOR'

Türkiye'nin dünyanın en zengin ülkelerinde biri olduğunu ancak kaynakların eşit olmayan dağılımı yüzünde ülkenin yüzde 80'inin yoksulluk içinde yaşadığına dikkat çeken Demirtaş, "Ülkede kaynak sorunu yok, gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik var. Ülkenin yüzde 80'i en az payı alırken, yüzde 20'si servetine servet katıyor. Doğayı katlederek, işçiyi, emekçiyi sömürerek, birkaç kişiye bütün ülkenin sermayesini peşkeş çekerek birilerinin zengin olmasını sağlıyorlar. Biz bin 800 TL asgari ücret deyince, 'ülkeyi krize götürmek istiyorlar' diyorlar. Bin 800 TL asgari ücret insanca yaşamın, yoksulluk sınırının yarısıdır. Ülkenin kaynakları bakış açısı değiştirerek, yoksulun alının teriyle yeni bir düzen kuracağız. 3 ay sonra bambaşka bir Türkiye göreceksiniz, HDP dışında bunu başarabilecek bir parti yok" diye konuştu. 

'CUMA NAMAZINDA HIRSIZLIK FETVASI VERİN'

Zorunlu din dersi ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması tartışmalarında da değinen Demirtaş, bu konuda şunları söyledi: "Zorunlu din dersinin kaldırılsın dediğimizde din dersi yasak demedik. Biz bir mezhebin, bir inancın bütün çocuklara zorunlu olarak anlatılmasına karşıyız. Özellikle bakın ben bir Müslüman olarak bunu söylüyorum. Bu ülkede Müslüman olmayan ailelerin çocuklarına zorla Müslümanlık dersi verirsek bu haksızlık olur. Herkes empati kursun. Bizim gibi inanmayanlar var bu ülkede, onlar da vatandaş, vergi veriyorlar bu ülkede. Biz din hizmetini yerel yönetimlere devredelim, İnanç Hizmetleri Başkanlığı kuralım diyoruz. Cami de, cem evi de, havra da yerel yönetimden talep etsin ve yerel yönetimler o hizmeti sunsun. Din politikası oluşturmak devletin işin değildir. Bir araştırması var akademisyenlerin Diyanet ile ilgili. Devlet sevgisi Allah sevgisinden daha çok kullanılmış. Hırsızlıkla ilgili Diyanet'in tek bir açıklaması yok ama 'gaz kullanılması caizdir' diye fetvası var. Yayınlamışlar bunları. Sayın Diyanet İşleri Başkanı rica ediyorum, bir Cuma Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın namaz kıldığı bir camiye gidin, Cuma namazından sonra hırsızlıkla ilgili fetva verin." 

'BUNLARIN DİNİ İMANI PARA'

Bu sözlerine "Bunları dini imanı para" diyerek devam eden Demirtaş, "Halkın otobüse binecek parası yok ama bu ülkenin Diyanet İşleri Başkanı, 1 trilyonluk arabaya biniyor. Bir de bize 'Diyanet'i siyasete karıştırma' diyor. Trilyonluk arabaya niye biniyorsun, çık açıkla. 1 trilyonluk araba almışsın kendine, ona biniyorsun. Arkasına bir de eğlence sistemi kurumuşsun. Bu mudur Diyanet? HDP mi karşı yoksa siz mi dini kendi çıkarlarınıza alet edip, halkla karşı kullanıyorsunuz? Halkın yaşam tarzı bizim için kutsaldır. Devlet bu ülkenin hiçbir yurttaşına ikinci sınıf muamelesi yapamaz" diye konuştu. (İstanbul/DİHA)