22 Nisan 2015 00:56

Bursa’da sorunlar da öfke de katbekat arttı: Usandık artık!

Düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına isyan eden Bursa metal işçilerinin mücadelesi sürüyor. Eylemlere genç işçiler öncülük ederken, birlik çağrısı yapıyorlar. Bir işçinin bile işten atılmasına izin verilmemesi gerektiğini söyleyen işçiler, dayanışmanın önemine dikkat çekti.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
Bursa

Eskiden 30 saat mesai kalmak yetiyorken şu anda 100 saat mesai kalmak hiçbirimize yetmiyor.” Bu sözler 2 binin üzerinde işçinin çalıştığı Coşkunöz’de çalışan bir işçiye ait. 

İşçinin derdi de tasası da katbekat artmış. Bursa’da otomotiv işçilerini bugün isyan ettiren de bu kötü çalışma koşulları ve düşük ücret. Üstüne bir de sendikanın baskısı ve imzaladığı kötü sözleşmeler binince bir işçinin deyimiyle ‘kayışı koparmış’ durumda. 

İşçilerin yaptığı tartışmaların merkezinde ücretler var. Hemen tüm işçiler borçlu. İşçiler ekonomik sorunlardan kaynaklı eşlerinden boşanmaya varan sorunlar yaşıyor. Üstelik çalışma koşulları da her geçen gün kötüye gidiyor. Bu ağır çalışma koşulları nedeniyle gelen işçiler kısa bir süre sonra da ayrılıyor.

“Motoru yakmış durumdayız. Saatte 62-63 araç çıkıyor. Bölüm şefleri sürekli baskı yapıyor” diyen 17 yıllık Renault işçisi, yakın bir süre önce gelen 50 işçiden 40’ının işi bıraktığını söyledi. Yeni gelen işçi bu baskıya ve yoğunluğa dayanamıyor.

Aynı baskı ve yoğun üretim Coşkunöz’de de yaşanıyor. “Yeni gelen işçiler 1300 TL ile çalışmıyor” diyen Coşkunöz işçisi, şunları söyledi: “Hepimiz usanmış durumdayız. Çünkü koşullar çok ağır hem de bu para kimseye yetmiyor. Bu yüzden de genç işçilerin büyük bir gelecek kaygısı var.” 

DAYANIŞMA VURGUSU

Sorun en çok gençleri ilgilendirince mücadeleye en çok öncülük eden de gençler oluyor. Üstelik öncülük eden işçilerin büyük bir kısmı işten çıkmayı dahi göze almış. Daha önceki eylemlere göre bu eylemelerin daha kararlı olduğunu söyleyen 27 yıllık bir Reanult işçisi, daha önce verilen mücadelelerde örgütlülüğün daha zayıf olduğunu ve organize olmakta zorlandıklarını hatırlattı. Bunun daha eski işçilerinin büyük kısmının “Artık bizden geçti” demesinden kaynaklandığını  belirten Renault işçisi, “Bu nedenle de genç işçiler biraz daha deneyimsiz ve örgütsüz. Bu yüzden de eski işçilerin bu anlayışını kınıyorum. Bu bencilce bir davranış. Bu çocuklarının geleceğini düşünmeyen bir anlayıştır” diyerek eski işçileri verilen mücadeleye katılmaya çağırdı. 

İşçilerin kararlı olması durumunda bir şeylerin değişeceğini belirten Renault işçisi, “Şu an sendika işçilerin eylemlerini bastırmak için çalışıyor. Eğer başarılı olamazsa patron devreye girecek ve öne çıkan işçileri işten atacak. Bu yüzden fabrikadaki işçilerin atılan 1 işçi bile olsa ona sahip çıkması gerekiyor. Diğer türlü kaybeden bütün metal işçileri olacak” diye konuştu. 

‘SENDİKAYA GİDİŞLER TEŞVİK EDİLİYOR’

Sendikaya toplu gidişlere dikkat çeken Coşkunöz işçisi ise şu uyarıda bulundu: “Birileri sendikaya gidelim dedi. Sendikaya gittik. Temsilciler sendikaya götürüyor. Gidin sendikaya bağırın çağırın diyorlar. Burada sendika işçinin gazını almaya çalışıyor. İşçi başka yerlere gideceğine sendikaya gelsin istiyor. 
Üstelik böylece sendikaya gelen öne çıkan işçiyi tespit ediyor.” Sendikanın şu an öncülük eden işçileri belirlemeye çalıştığını anlatan Renault işçisi de sendikada yapılan bir toplantıda sendika temsilcisinin yanındaki delegelerine ve temsilcilerine konuşan işçileri göstererek, “Bu sarışın işçi kim?”, “Bu esmer olan kim?”, “Bu konuşan kim?” gibi sorular sorduğunu aktardı.

‘SATILMIŞ SENDİKA İSTEMİYORUZ’

Türk Metal Bursa 8. Bölge Temsilciliğine giderek sendikacıları protesto ederek ve Genel Başkan Pevrul Kavlak’ı istifaya çağıran Coşkunöz işçileri, dün sabah vardiyasında da servislere kadar sloganlar eşliğinde yürüyerek servisleri 5 dakika bekletti. “Satılmış sendika istemiyoruz” “Pevrul Kavlak istifa” sloganları atan işçiler eylemlerinin süreceğini bildirdi. Renault’da da her sabah vardiya çıkışında ve yemekhanede eylemler yapılıyor. Dün sabah da işçiler sabah vardiyası çıkışında “Bizi satan sendikayı biz de satarız” “Satılmış sendika” sloganları eşliğinde servislere yürüdü. Servisleri 15 dakika bekleten işçiler eylemlerini 5 Mayıs’a kadar sürdürecek.

BU NASIL PİŞKİNLİK!

İşçilerin Türk Metal’e tepkisi oldukça büyük. Bosch işçilerinin sendika değiştirme sürecinde sendikacıların kışkırtmasıyla Bosch işçilerine saldıran işçiler şu an çok pişman ve sendikaya tepki duyuyor. Nedeni de sendikayı artık kendi haklarını savunan bir yer olarak görmüyor olmaları. İşçilerin işçilerle dalga geçer gibi yaptığı konuşmalar bu öfkelerini daha da artırmış.

Geçtiğimiz günlerde Türk Metal Nilüfer Şubesinde yapılan toplantıya katılan Renault işçisi, Şube Başkanı Ruhi Biçer’in toplantıda “3 yıllık sözleşmede sindirilmiştiniz. Hiçbir tepki vermediniz. Buna rağmen biz yine iyi bir sözleşme imzaladık. Bu saatten sonra 3 yıllık sözleşmeye bir şey yapamayız” dediğini aktardı.

Biçer’in işçilere “Sözleşme imzalandığında neredeydiniz” dediğini söyleyen Renault işçisi, tepkisini şöyle dile getirdi: “Sanki patronla birleşerek işçileri işten atan kendileri değilmiş gibi bir de dalga geçer gibi sorumluluğu işçilere yüklüyor. İşçileri sindiren. Daha önce işçileri işten attıran da kendileri.” Sendikayı rant alanına çevirmişler” diyen 17 yıllık Renault işçisi, yapılan son sözleşme ile birlikte yıllık 8 bin lira kaybı olduğunu söyledi.


Birleşmenin zamanı

Birleşik Metal-İş üyesi işçileri
Gebze

Metal işçileri olarak MESS’le yaptığımız TİS süreci bitip geçmek bilmiyor. Birleşik Metal-İş üyesi işçiler olarak dayatmalara karşı çıktığımız grev ve ardından grevin yasaklanması ile birlikte sözleşmenin Yüksek Hakem Kuruluna gitmesi biz işçileri sıkıntılı bir sürece soktu. 

Bizler en son zammımızı geçen yıl mart ayında enflasyon oranında aldık. Yani geçen yıl ne ücret alıyorsak şu an yine aynı ücreti alıyoruz. Bu bir yılda hiçbir şey eskisi gibi değil yaşam şartlarımız ağırlaştı. Geçen yıl patatesin kilosu 1.5 liraydı bugün 4.5 lira. Etin kilosu 25 liradan 40 liraya yükseldi. Her şey zamlandı. Bizler aynı ücretle yaşamaya çalışıyoruz. 

Ne MESS Türk Metal arasında imzalanan sözleşme, ne de Birleşik Metal-İş’in sözleşmesiyle ilgili YHK’nin vereceği karar bu sıkıntılarımızı gidermeyeceği ortada. 

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler olarak grevimiz yasaklanmasına rağmen işyerlerinde verdiğimiz mücadeleler sonucu işverenleri ek zamlar ve sosyal haklarımıza iyileştirmeler yapmaya zorladık ve kimi kazanımlar elde ettik. 

Bugün Türk Metal’e bağlı işyerlerinde işçi arkadaşlarımızın Bosch’ta yapılan sözleşme üzerinden fabrikalarda mücadele başlattıklarını gazete ve internet sitelerinden takip ediyoruz. Talepleri bizim taleplerimizle aynı. Bizler greve çıktığımızda ortak mücadeleyi gerçekleştirebilseydik, imzalanmış olan bu satış sözleşmesini çoktan çöpe atmış, istediğimiz şartlarda bir sözleşmeye imza atmış olurduk diye düşünüyoruz. 

Ama hâlâ geç değil. Bunu gerçekleştirmenin olanakları var. İşyeri birlikleri oluşturarak bu sözleşmeyi tanımadığımızı yeni bir sözleşmenin yapılmasını sağlayabiliriz. Önümüzdeki 1 Mayıs’tan başlamak üzere birleşmeyi ve mücadelenin ortaklaşmasını sağlayabiliriz. Bu süreci kendi gücümüze güvenerek aşabiliriz. 
Sendikal bürokrasinin uğursuz rolünü oynamasına izin vermeyelim. Bizleri sindireceklerini düşünenler şu 9 aylık sürece bakarak bunu yapamayacaklarını görmüşlerdir umarız. Karşılarında her türlü mücadeleyi ve bedeli ödetmeyi göze almış metal işçileri bulunmakta. Birleşik Metal-İş’e üye işçiler olarak mücadelenin ortaklaşması için çalışacağız. Birleşe birleşe kazanacağız.

ÖNCEKİ HABER

Neden en geniş birliktelik?

SONRAKİ HABER

Soykırımdan Dersim’e Roboski’ye…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...