21 Nisan 2015 06:45

Soma davasında sanıklar ifadelerini tamamladı

Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve resmi rakamlara göre 301 madencinin hayatını kaybeden işçi katliamına ilişkin Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezinde görülen davanın ilk duruşmasının 6. oturumunda, kalan 10 tutuksuz sanığın daha ifadeleri alındı.

Paylaş

Eda AKTAŞ
Manisa

Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve resmi rakamlara göre 301 madencinin hayatını kaybeden işçi katliamına ilişkin Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezinde görülen davanın ilk duruşmasının 6. oturumunda, kalan 10 tutuksuz sanığın daha ifadeleri alındı.

Duruşmada 3 sanığın askerde olması nedeniyle ifadelerinin daha önceden alındığı belirtilirken, duruşmada hazır bulunan sanıklar Fahri Pancar, Hilmi Karakoç, Serhat Dinç, Mehmet Uçkun, Saltuk Alpdemir, Serdar Günay ve Uğur Karabulut’un ifadeleri tamamlandı.

Tutuksuz sanık Fahri Pancar, üretim panosu amiri olarak çalıştığını belirterek, iddianamede yöneltilen sensör verileri ile iş güvenliği konusundaki suçlamaları kendisinin yetkisi olmadığı gerekçesiyle reddetti. Madende işçiler üzerinde üretim zorlaması olmadığını da iddia eden Pancar, dinamit atışları esnasında bazen emniyetçi bulunmadığını sözlerine ekledi.

‘İŞLETME MÜDÜRÜ ÇÖZEMEDİYSE…’

Mekanize üretim vardiya amiri olarak çalışan sanık Hilmi Karakoç ise iddianamede kendisine yöneltilen sensör verilerine ilişkin suçlamaları reddederken, gaz maskeleri konusunda ise “Bu iddiaları doğru bulmuyorum. Benim gaz maskem son bir yıl içerisinde değiştirildi” dedi.  Panolarda gaz ölçümü yapmakla görevli olan sanık Serhat Dinç de suçlamaları reddederek, “Cihazımla 5-6 dakikada bir ölçüm yaparım. Dinamit atımlarına çağırılırsak gideriz. İzleme merkezi bir sıkıntı görürse arar sorar. Biz de tedbirimizi alırız. Metanın değerleri normaldi. Oksidasyon olayı da yoktu” diye konuştu. Mahkeme başkanının “Peki değerler normalse bu olay nasıl gerçekleşti” sorusunu ise “İşletme Müdürümüz Akın Çelik çözemediyse biz nasıl çözelim olayı” diyerek yanıtladı.

Maden teknikeri tutuksuz sanık Mehmet Uçkun, kendisinin de gaz ölçümü yaptığını ancak defter tutmadığını belirterek, defterleri amiri Refik Bostancı’nın tuttuğunu söyledi. Klasik ayaklarda bazen emniyetçi olmadan dinamit atımı yapıldığını ve değerlerin yükselmiş olabileceğini söyleyen Uçkun, “Faciadan sonra büyük oranda hafıza kaybım var. Ölçüm değerlerini tam olarak hatırlamıyorum” diye konuştu. 

Maden teknikeri sanık Saltuk Alpdemir de iddianamede sensör verilerinin takibi ve dinamit atımlarına ilişkin suçlamalara cevap vererek, “Her atımda emniyetçi olmasa da, emniyetli atımlar yapılırdı. Topçu arkadaşlarımız kendi güvenliğini sağlayabilecek kapasitededir. Vardiya başı emniyetçi dolaşır ölçümleri yapar sıkıntı varsa bize söyler. Emniyetçilerin her yere yetişmesi mümkün değildir. Emniyetten taviz verilmez ve oradan kömür çıksın diye kimse zorlanılmaz” dedi.

‘EMNİYETÇİLER HER YERE YETİŞEMEZ!’

Kül atımı ile ilgili olarak “Kül atımı büyük bir olay olmasın diye yapılırdı” diyen Alpdemir’e duruşmayı seyreden madenci yakınları, “Daha büyük ne olay olacak ki? Katiller” diye tepki gösterdi.
Maden teknikeri sanık Serdar Günay da gaz ölçümü ve bulunduğu panonun emniyetinden sorumlu olduğunu belirterek, sensör sayılarının yeterli olduğunu ve dinamit atışlarından sonra ölçüm yaptığını söyledi. Ayrıca Günay’ın gaz maskeleri ile ilgili gerekli kontrollerin yapıldığını da söylemesi üzerine salonda bulunan madenci aileleri, “Sensörler yeterli olduğu için mi 301 kişi öldü? Yalan konuşma. Senin vicdanın yok mu?” şeklinde tepki gösterdi. 

Madende işçi olarak çalışan sanık Uğur Karabulut ise çalıştığı panonun tam mekanize olması nedeniyle dinamit atımlarının az yapıldığını söyleyerek, iddianamede geçen sensör yetersizliği, havalandırma ve gaz maskelerinin kontrölü ile ilgili suçlamaları reddetti. 

NASIL SAVUNACAKLARINI ŞAŞIRDILAR!

Sanık ifadelerinden sonra avukatlar savunma yaptı. Sanık Akın Çelik’in avukatı Yusuf Koçyiğit olayla ilgili iddianamede ifade veren işçilerin beyanlarının çelişkili olduğunu bu yüzden iddianamede yer almaması gerektiğini söyledi.

Katliamı “Sabotaj” olarak değerlendiren Koçyiğit buna gerekçe olarak ise şu ifadeleri kullandı: “İnternette açılan #dirensoma sayfaları ile marjinal grupların gelip Soma’da eylem yapması, terör örgütlerinin Soma’yı kullanarak eylemlerde slogan atması olayın sabotaj olduğunu gösteriyor.”

ÖNCEKİ HABER

Silvan Barajı'nda patlama: 13 işçi yaralandı

SONRAKİ HABER

Guta dörtlüsüyle dayanışma eylemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...