Bakanlık müzeleri ranta mı açmak istiyor?

Elif Ekin SALTIK
Ankara

Kültür, Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat-Sen) geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla Türkiye Seyahat Acentaları Birliğine (TÜRSAB) verilen 48 müze ve ören yerinin işletmesi ihalesinin iptaline karar verildiğini duyurmuştu. Ankara 3. İdare Mahkemesine açtıkları iptal davasında Kültür Sanat Sen lehine sonuç çıkmasını ciddi bir durum olarak değerlendiren Avukat Tuncay Akı Kültür ve Turizm Bakanlığının ranta dönük uygulamalarına karşı mahkemenin kararının olumlu olduğunu bildirdi.

Kültür ve Turzim Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) 2010 yılında aralarında Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı, Efes Müzesi gibi önemli tarih mekanlarının bilet gelirini kontrol edemediğini ifade etmişti. Bu durum üzerine Kültür ve Turzim Bakanlığı ‘Müze ve Ören Yerleri Gişelerinin, Giriş Kontrol Sistemlerinin Modernizasyonu ve Yönetimi’ ihalesini açarak bu yerlerin bütün kontrollerini ve gelirini TÜRSAB’a devretmişti. Kültür Sanat Sen de ihalenin iptali istemiyle Bakanlığa dava açmıştı. Ankara 3. İdare Mahkemesi de ihalenin, Kamu İhale Kanunu değil Devlet İhale Kanunu kapsamında yapıldığı gerekçesiyle iptaline karar vermişti.

BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’

İptal kararını evrensel’e değerlendiren Kültür Sanat Sen Avukatı Tuncay Akı ‘Asıl önemli olan, bundan sonra neler olacağıdır’ dedi. Akı havuz tabir edilen yerde biriken paradan TÜRSAB’a ne kadar para aktarıldığının, yapılan modernizasyon çalışmalarına devlet bütçesinden ne kadar para gittiğinin açıklanması gerektiğini söyledi. “Burada oluşan zararlara sebebiyet veren, kanuna aykırı işlem yapan kişi ve kurum yetkilileri hakkında yasal işlem başlatılmalı ve 1 ay içerisinde eski sisteme dönülmelidir” diyen Akı, idarenin alacağı pozisyonun sonrasında açmayı düşündükleri davaların temelini oluşturacağını ifade etti.  Akı, “Bu zamana kadar ödenen paraların ve bundan sonra yapılacak işlerin neler olacağıyla ilgili  de Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde bilgiler sorulup işlem yapılacaktır” şeklinde konuştu.  

‘İHALEYLE İLGİLİ HİÇBİR BİLGİYE ULAŞAMIYORUZ’

Mahkemenin kararının eksik olduğu değerlendirmesi de yapan Akı, iptalin sadece Kamu İhale Kanunu’na aykırılıktan ele alındığını, burada kamu yararı yönünden de talepleri olduğunu bildirdi. Akı temyiz başvurusu yapabileceklerini kaydederek, “Kamu yararını anlayabilmek ve anlatabilmek çok mümkün değildir. Devlet, hazineye kaydedilecek bir geliri özel sektörle paylaşmaktadır. Bunun da görülmesi gerekir” dedi. Yapılmış olan ihalenin de tamamen gizli yapılmış bir ihale olduğunu belirten Akı, kendilerine Bilgi Edinme Kanunu kapsamında dahi bilgi verilmediğini vurguladı. Bunun sadece Kültür Bakanlığını bağlayan bir olay değil hazineyi Başbakanlığı da bağlayan bir olay olduğunu dile getiren Akı, genel bütçeye giden bir gelir olduğu için konuyla ilgili hazine avukatlarının da devreye girmesi gerektiğini kaydetti. 

TOPLAM GELİRİN YÜZDE 88’İ

TÜSAB’ın sadece, gişede bilet kesim işini yapan kişileri tutuğuna dikkat çeken Akı, “Orada her tür işi yapan Bakanlık elemanları. Bir tek bileti kesen TÜRSAB’ın elemanı. 48 yerden tüm müze ve ören yerleri gelirinin yüzde 88’i kadar gelir elde ediliyor. Oradan elde edilen gelirin ne kadarı Bakanlığa aktarılıyor bu da belli değil. Akı sözlerinin devamında “Burada şeffaf olmayan bir durum var. Yapılan protokol hiçbir şekilde bilinmiyor. Mahkeme kararının ayrıca önemi hem buraların ranta açılmasının önüne geçmek hem de halkın müzelere yüksek ücretler ödeyerek girmelerine engel olmak. Resmi bayramlarda ücretsiz olan bu yerler TÜRSAB’ın işletmeyi devraldığı dönemde 7 gün açık şekilde istisnasız ücretliydi. Bu yerleri ticari işletmeler haline getirmek istiyorlar. Bizim talebimiz ise buraların tamamen ücretsiz olmasıdır.