15 Nisan 2015 09:19

AKP beyannamesinde Erdoğan’a selam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık, “Başkanlık sistemine geçmeliyiz, bunun için 400 milletvekili” istemi AKP seçim beyannamesinde kısmen yanıt buldu. Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı beyanname de “Başkanlık sistemi tartışmaları başlatmalıyız” denildi. Seçimde çıtayı daha yükselten Davutoğlu, yüzde 55-60 oy oranı ile iktidar istedi.

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık, “Başkanlık sistemine geçmeliyiz, bunun için 400 milletvekili” istemi AKP seçim beyannamesinde kısmen yanıt buldu. Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı beyanname de “Başkanlık sistemi tartışmaları başlatmalıyız” denildi. Seçimde çıtayı daha yükselten Davutoğlu, yüzde 55-60 oy oranı ile iktidar istedi.

AKP’nin Seçim Beyannamesi Ankara Arena Salonu’nda Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. Adayların da tanıtıldığı toplantı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısı yapması nedeniyle bir saat gecikmeli başladı. 

Seçim şarkıları, “Bize Her Yer Türkiye” adlı, ”Ben Türkiye’yim yeni Türkiye/Biz Türkiye’yiz, yeni Türkiye” sözlerinin de yer aldığı şarkı ile kürsüye gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 35 hedeflerini eleştirerek, “Yüzde 35’i telaffuz etmektense bu görevi bırakırım. Sen var yüzde 35’le uğraş. Bizim vardığımız gerçekliğe senin hayalin yetmez. Bizse yüzde 55’lere, 60’lara yürüyoruz” dedi. 

ECDATLI, KEFENLİ, ALPARSLANLI KONUŞMA

100 maddelik seçim, 350 sayfadan oluşan seçim beyannamesini açıklamadan önce güncel değerlendirmeler yapan ve muhalefetten başlayıp, Papa’ya kadar herkesi hedefine alan Davutoğlu konuşmasında sık sık “ecdadımız” diyerek, Osmanlıya gönderme yaptı. 

“Bugün sizin karşınıza beyaz kefen giymiş Alparslan gibi çıkıyorum” diyen Davutoğlu, konuşmasına “Kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız” dediği Erdoğan’ın selamlarını getirdiğini söyledi. Erdoğan’ı ve 3 dönemlikleri selamlayan Davutoğlu, isim vermeden Bülent Arınç, Ali Babacan ve diğer aday olamayacak kurmayları için “3. dönemi bitirmiş abilerinizi ayakta alkışlayın” diyerek salondan alkış istedi. Davutoğlu, AKP’lileri, “Fatih’in askerleri” olarak nitelendirdi.

“Milli irade hareketi”, “adalet hareketi” olduklarını, 13 yılda önlerine engeller konduğunu savunan Davutoğlu, özellikle son getirdikleri baskı ve yasakları unutarak, yasakların sonunun AKP ile geldiğini ileri sürdü. 
Tek tek muhalefet partilerinin liderlerini hedefine koyan Davutoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu Amerika’dan gelecek akla ihtiyacımız yok. Biz milletimizle konuşuruz. Gönül diliyle konuşuruz.
Senin babayiğitliğin yüzde 35’e kadar. Yüzde 35’i telaffuz etmektense bu görevi bırakırım. Sen var yüzde 35’le uğraş. Bizim vardığımız gerçekliğe senin hayalin yetmez. Bizse yüzde 55’lere, 60’lara yürüyoruz. Kılıçdaroğlu gönlün küçük gönlün. Almıyor milleti. Onun için onlarca vilayette CHP milletvekili çıkaramıyor” diye konuştu.

DEMİRTAŞ’A ‘VATAN HAİNİ’ SUÇLAMASI

Davutoğlu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için de ağır konuştu: Şimdi gelelim HDP’ye. Hani İstanbul’da konuştuğunda barış güvercini, ama Ağrı’da terörün sözcüsü HDP ve Demirtaş’a sesleniyorum. Neyseniz mertçe söyleyin. Ama iki yüzlü, üç yüzlü, beş yüzlü siyaseti bırakın. Silahlı baskıyla eğer doğuda kardeşlerimizin oylarını çalarız diye düşünüyorsanız bilin ki o kardeşlerimiz son 13 yıl içinde Türkiye’nin nereden geldiğini biliyor. Şimdi Ağrı’da terör grupları silahlı şekilde alana iniyorlar, vatandaşlarımıza baskı yapıyorlar. Demirtaş bu silahlı teröristlere hiçbir şey söylemiyor, dönüyor bizi bir komplo yapmakla suçluyor.

Eğer HDP demokratik bir siyasi partiyse, Demirtaş da eş başkanıysa, çıksın ve desin ki seçim kampanyaları süresince hiçbir silahlı baskıyı kabul etmiyoruz desin. Köylere mezralara dönük olarak teröristlerin yaptığı baskı çalışmalarına karşıyız desin. O zaman demokraside anlaşırız. Ama Kadıköy’de barış güvercini olmak, Ağrı’da, Diyarbakır’da eğer burada yüzde 100 şu partiye oy çıkmazsa hesap sorarız diyenlerin yanında olmak iki yüzlülüktür.

Ama bilsinler. Biz 6-7 Ekim olaylarında dersimizi aldık. Demirtaş aynı hainliği yapmıştı ve insanları isyana teşvik etmişti”

Devlet Bahçeli’nin de her seçim, “Bir çatışma olur da, şehit haberleri gelir de tepki oylarını toplayabilir miyim” diye baktığını belirten Davutoğlu, MHP’den daha milliyetçi olduklarını söyledi. Davutoğlu, “Anadolu insanı kimin milliyetçi kimin olmadığını biliyor” dedi.

PAPA DA NASİBİNİ ALDI

Karşılarında bir şer cephesi oluştuğunu, onun için HDP’nin bir proje olarak gündeme getirildiğini ileri süren Davutoğlu, bu tuzaklara Papa’nın da katıldığını savundu. Davutoğlu, “Tam da seçim öncesinde Türkiye’de bir iç demokrasi şenliği yaşanırken, haksız suçlamalarla milletimizi mahkum etmeye kalktılar.

Papa’ya tekrar sesleniyorum. Katolik dünyasının engizisyon mahkemesiyle İspanya’dan kaçanlar, İstanbul’da İzmir’de bizim adalet düzenimizde huzur buldular. Tarihi olayları konuşmaya hazırız. Ama tarih üzerinden milletimize hakaret ettirmeyiz. Dünyanın neresinde olursa olsun bize her yer Türkiye” diye seslendi. 

BESMELE İLE BAŞLADI

Ya Allah Bismillah” diyerek okumaya başladığı seçim beyannamesinde “Yeni Türkiye yeniden inşa” vurgusu yapan Davutoğlu’nun, 13 yıllık icraatlarını unutarak, “Amir olan millet, memur olan devlettir” sözü dikkat çekti. Yüzde 10 barajını kaldırmamakta ısrar etmelerine rağmen, “Seçme ve seçilme hakkının hiçbir sebeple sınırlandırılamayacağını” da ileri süren Davutoğlu, “evrensel ölçekte çoğulcu, eşitlikçi, katılımcı demokrasi, yerinden yönetim, yönetimin tabana yayılması”ndan da söz etti. 

‘GÜÇLER AYRILIĞI’ MI?

Yasama, yürütme, yargıyı adeta tek elde topladıkları icraatları da unutan Davutoğlu, “güçler ayrılığı ilkesi” ve “yargı bağımsızlığı” vurgusu da yaptı. 
Üç sayfa olarak yer alan başkanlık sistemine ilişkin de Davutoğlu, parlamenter sistemin krizler yarattığından, yetki ve hesap verilebilirlik açısından başkanlık sisteminin tartışılmasını istedi. 
“İdari yapının başkanlık sistemi çerçevesinde yeniden yapılandırılması”nı isteyen Davutoğlu, 
buna yer verilecek yeni, sivil anayasa için destek istedi. 

BAŞKANLIK SİSTEMİ AKP’NİN SEÇİM BİLDİRGESİNDE

* AK Parti olarak mevcut sistemin siyasi tarihimizdeki vesayetçi kurgusunu da göz bulundurarak, Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin oluşturduğu bu yeni durumun yol açabileceği muhtemel yönetim sorunlarının başkanlık sistemiyle aşılacağına inanıyoruz.” (Sayfa 36)

* Önümüzdeki dönemde, temel önceliklerimizden biri adalet sistemimizde köklü düzenlemeler yaparak ileri standartlarda bir yapı oluşturmak olacaktır. Yargıyı siyasal bir erk olarak değil, toplumsal düzenin gerektirdiği, ürettiği bir işlev olarak görüyoruz. Yargı sistemimizi bu anlayışa göre ve iyi hazırlanmış bir strateji çerçevesinde yeniden yapılandıracağız” (Sayfa 42)

* Düşünceyi ifade etmenin önündeki engelleri kaldırdık ve basın özgürlüğünü genişlettik. İfade hürriyetiyle ilgili suçların tamamına, ‘eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz’ kuralını koyduk ve eleştiri hürriyetini teminat altına aldık.” (AKP’nin Seçim Beyannamesi, Sayfa 19)
  
* Ekonomide elde ettiğimiz başarılar; insanımızın refahını artırmakta, daha kaliteli mekan ve çevre taleplerini tetiklemekte, beşeri sermayemizi güçlendirmekte, bilim ve yenilik alanına daha fazla kaynak aktarmamıza daha fazla yardımcı olmakta, ülkemizin prestijini artırarak dış politikada atacağımız adımlara önemli ölçüde güç vermektedir.” (  AKP’nin Seçim Beyannamesi, Sayfa 147)

* Adalet ve Kalkınma Partisi olarak çalışma barışını, çalışma hayatında hakkaniyeti ve insan onuruna yakışır çalışma ortamlarını tesis edilmesini esas alıyoruz.” (Sayfa 129)

* Çalışan kesimlerimizin işçi sağlığı ve güvenliği, kendi başına bir değer olduğu gibi, verimli ve katma değeri yüksek bir üretim yapısının da ön şartıdır.” ((Sayfa 130)

* Kişi güvenliği konusunda, orantısız güç kullanımının cezasını artırdık. Gözaltı koşullarını iyileştirdik. BM ve Avrupa Konseyi Standartlarını karşılayamayan cezaevlerini kapattık.” (Sayfa 33)

* “Kültürel hakların genişletilmesi ve eğitim sisteminin daha demokratik ve çoğulcu bir yapıya kavuşturulması için adımlar attık. 
Farklı dil ve lehçelerde devletin resmi kanallarında yayın imkanı sağladık. 
Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda, sinema, video ve müzik eserlerine yönelik yasaları kalırdık. Bu çerçevedeki kültürel faaliyetlere destek verdik.” (Sayfa 21)

* Kürt kökenli vatandaşlarımız dahil olmak üzere, tüm vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlükler alanında sorunlarını aşma iradesini ortaya koyarak, aidiyet duygusunu güçlendirdik ve toplumsal restorasyon için önemli adımlar attık” (Sayfa 21) (Ankara/EVRENSEL) 

 

 

ÖNCEKİ HABER

Salavat çalan okul zili kaldırıldı

SONRAKİ HABER

Yardım alamadığı gerekçesiyle kendini valilik önünde yaktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...