15 Nisan 2015 04:43

Soma davasında 8 tutuklu sanık mahkemeye getirildi

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın duruşmasına, İzmir Aliağa Şakran Cezaevi'nde bulunan 8 tutuklu sanık getirildi.

Paylaş

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı dava, olaylı geçen ilk duruşmanın ardından bir gün aradan sonra yeniden başladı. 8 tutuklu, güvelik gerekçesiyle, farklı güzergahtan, gece yarısı ilçeye getirildi.
Ayrıca tutuklular için spor salonunun arkasına özel demir nezarethane de yapıldığı öğrenildi. Bu arada geçen duruşmanın aksine, ölen işçilerin birinci derece yakınları, kimliklerini gösterip içeriye girdi. Ailelerin bir kısmı yer darlığından salona alınmadı. Avukatların polislerin bir sıra öne alınması ve ailelerin alınması talebi reddedildi.

İDDİANAME OKUNUYOR
Soma'da 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın duruşması, polis ve askerin yoğun önlemi altında ailelerin gözyaşı ve tepkileri ile başladı.

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın duruşması Bülent Çigeroğlu Kültür Merkezi'nde devam ediyor.

Geçen duruşmanın aksine yaşamını yitiren işçilerin birinci derecede yakınlarının hepsi duruşma salonuna alındı. Bu kez geçen duruşmada, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile ifade verecekleri için tepkilere neden olan 8 tutuklu sanık da duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar, bulundukları Şakran Cezaevi'nden güvenlik gerekçesiyle gece yarısı alınıp yola çıkartıldı. Ayrıca sanıklar daha yakın güzergah olan Soma üzerinden değil, Aliağa, Menemen, Manisa üzerinden Akhisar'a getirildi. Asker ve polisin yoğun önlemleri altında sabaha karşı spor salonuna getirilen tutuklu sanıklar, burada kendileri için özel yaptırılan demir nezarethaneye konuldu. Duruşmaya, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi izleyici olarak katıldı.

20 AİLE DIŞARI ÇIKARILDI
Duruşma salonunda yer olmadığı gerekçesiyle 20 aile içeriye alınmazken, avukatlar, aileler ile tutuklu sanıklar arasında 2 sıra halinde adeta etten duvar ören asker ve polis koltuklarından birinin boşaltılarak ailelerin alınmasını istedi. Ancak avukatların talebini ret eden mahkeme heyeti, bunun bir daha gündeme getirilmemesini istedi ve 20 aile dışarı çıkarıldı.

Maden faciasında babasını kaybeden bir çocuk, mahkeme salonuna girebilmek için bekledi. (Fotoğraf: Deniz Çakır)

Ardından başlanan duruşmada ilk önce 8 tutuklu sanığın daha sonra tutuksuz yargılanan sanıkların kimlik tespitleri yapıldı. Mahkeme Başkanı, daha sonra kimlik tespiti için mikrofonu ailelere verdi. Ölen eşinin, çocuğunun ya da kardeşinin isimlerini söyleyerek kimliklerini belirten madenci yakınları gözyaşlarına boğuldu. Bu sırada ailelere "Susun, güvenliği alamıyoruz" diyen mahkeme heyetine aileler, "Zaten onların güvenliği var. Bizim çocukların güvenliği yoktu. Onları iyi koruyun daha arkada öldürülecek başka canlar var. Onları iyi koruyun" şeklinde tepki gösterdi.

Bazı madenci eşleri, "Biz yandık, onlar da yansın" diyerek duygularını dile getirdi. Bir madenci yakını "432 yetim baba diye toprağı paralıyor, sizi Allah'a havale ediyoruz" diye isyan etti. Bu sırada faciada yaşamını yitiren İsmail Coşkun'un eşi, "Eşim 28 yaşındaydı. On aylık bebeği vardı. Neden yaktınız" şeklinde tepki gösterirken baygınlık geçirdi. Sağlık ekipleri duruşma salonuna girerek müdahale etti. Devam eden ailelerin kimlik tespiti sırasında bir madenci yakını "Hakim bey saymakla bitmiyor değil mi" diyerek sitem etti.

Adalet taleplerini tekrar eden ailelere mahkeme başkanı "Böyle konuşmaya devam edersiniz ara veririm" dedi. Ailelerin de kimlik tespitinin bitirilmesi sonrası duruşmada iddianamenin okunmasına geçildi.

Çevre illerden destek amacıyla gelenlerin kültür merkezi önündeki bekleyişi devam ederken, polis kitleyi barikatların arkasında tutuyor. Barikatın arkasında tutulan kitleyi görüntülemek isteyen basın mensupları ise, polis tarafından oraya gittikleri takdirde tekrar bahçeye alınmayacakları yönünde uyarıldı.

YOKLAMA SIRASINDA BAYGINLIK GEÇİRDİLER
Davanın bugünkü duruşmasında ilk olarak sanıklar, sanık avukatları, mağdur avukatları isimlerini söyledi. Ardından duruşmaya katılan acılı aileler, ölen yakınlarının ve kendilerinin isimleri ile yakınlık derecelerini söyledi. Çok sayıda işçi yakını, ölen işçilerin adını söylerken ağladı. Bu sırada bir işçi yakını kadın bayıldı. Hakim içeriye sağlık görevlilerini davet etti. İşçi yakınları, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın duruşma öncesinde, söz verilmeden kesinlikle kimsenin konuşmayacağı, konuşanın dışarı çıkarılacağı uyarasını, bu yoklama sırasında deldi. Bir işçi yakını içeriye neden su ile giremediklerini sorunca, hakim "güvenlik gerekçesiyle" dedi.
Duruşmada, ölen işçilerden Ali Kavak'ın eşi "Eşim üç günlüktü, 3 günlük" diye bağırdı. Bu sırada oğlunun adını söyleyen bir başka enne "Ben yavruma doyamadım, kuzuma doyamadım" diyerek gözyaşı döktü. Ölen yakınlarının adlarını söyleyen yakınlarından bazıları, "Canımız çok yanıyor", "İki işçinin yakınıyım. İki şehit verdim", "37 günlük evladım yetim kaldı", "Benim kocam çocuğunu göremedi", "Benim çocuğum yandı onlar da yansın" dedi. İşçilerden Uğur Çolak'ın babası, sanıklara doğru bakarak, "Bunun hesabını hem bizim hem de allahın önünde veremezsiniz" diye bağırdı. Bir başka anne "Biz nasıl ağladıysak onlar da ağlasın" dedi.

"432 ÇOCUK BABA DİYE KARA TOPRAĞA SARILIYOR"
Ölen işçilerden Muhammet Girgir'in eşi Derya Girgin "Eşim çocuğunu göremedi. Devletten adalet istiyorum" diye konuştu. İşçilerden Bayram Erol'un eşi Selda Erol ise "432 çocuk baba diye kara toprağa sarılıyor. Adalet istiyoruz" dedi. Ölenlerden İsmail Coşkun'un eşi Hüsniye Coşkun da "Benim evladım var. Nasıl yaktınız onu, nasıl kıydınız. 28 yaşındaydı o" dedi.
Bu sırada dışarıda kalan bazı işçi yakınları içeri girmek isteyince avukatlarla Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Ardından bazı avukatlar dışarı çıktı, onların yerine içeri alınan işçi yakınları oturdu.

CAN GÜRKAN: GELİRİM YOK
Yoklama bittikten sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, iddianamenin kabul edildiğini hatırlatarak, tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitine geçti. 45 sanıklı davanın kimlik tespitine, davanın bir numaralı sanığı, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'dan başlandı. Can Gürkan'a aylık geliri sorulduğunda, "Şu anda yok" yanıtını verdi. Bu duruma aileler "Yalan söylüyor, var" diyerek tepki gösterdi. Ardından Genel Müdür Ramazan Doğru'ya geliri soruldu. O da aylık gelirinin 37 bin TL olduğunu söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik de 12 bin TL aylık geleri bulunduğunu belirtti. Bu sırada ölen işçilerin yakınlarından bazılarının "Şerefsiz" diye bağırdığı duyuldu. Hakim de görevlilerden, bu tür sözler söyleyenlerin bunu tekrarlamaları durumunda dışarı çıkarılmalarını istedi.

SANIKLAR MAHKEMEDE

Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen maden faicasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında, “olası kastla öldürme", “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan dava açılan 8'i tutuklu 45 sanık, bir günlük aranın ardından özel olarak hazırlanmış kültür merkezinde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Bu kez geçen duruşmada, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile ifade verecekleri için tepkilere neden olan ve getirilmelerine karar verilen tutuklu sanıklar, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik de hazır bulundu. Tutuklu sanıklar, yattıkları Şakran Cezaevi'nden güvenlik gerekçesiyle gece yarısı alınıp yola çıkartıldı. Ayrıca daha yakın güzergah olan Soma üzerinden değil, Aliağa, Menemen, Manisa üzerinden Akhisar'a getirildi. Tutuklu sanıklar, polisin ve jandarmanın yoğun güvenlik önlemleri altında sabaha karşı spor salonuna alındı. Sanıklar burada kendileri için özel yaptırılan demir nezarethaneye konuldu.

POLİS YIĞINAĞI
Polis ekipleri, olası olayların önüne geçmek için güvenlik önlemlerini de arttırdı. Hem duruşmanın yapılacağı kültür merkezinin çevresinde hem de duruşma salonunun içerisinde, jandarma ve polis, sayısı arttırıldı. Sanıklarla izleyeciler arasına iki sıra çevik kuvvet polisi etten duvar ördü. Aynı önlem sanık avukatları için de alındı. Bazı ailelerin, avukatların uyarısı üzerine duruşmaya gelmediği belirtildi.

MADENCİ YAKINLARI FENALIK GEÇİRDİ
Davanın ikinci duruşmasından önce madenci yakınları, bazı sendika ve siyasi parti üyeleri protesto yürüyüşü yaptı. Yürüyüşte, "Soma'yı unutma, unutturma", "Soma'nın hesabı sorulacak" sloganları atıldı. Davanın görüleceği salonun önüne gelen madenci eşleri ve yakınları, salona girmek isteyen bazı üst düzey sendika yöneticileriyle polis arasında gerginlik yaşandı. Bunun ardından polisler, yöneticileri içeri aldı.
Salonun önünde madenci yakınları, içeriye girebilmek için uzun süre bekledi. İçeri giremeyenlerle polis arasında arbede yaşandı. Bazı madenci yakınları fenalık geçirdi, sağlık ekipleri müdahale etti. Aileler, içeri alınmamalarına tepki gösterdiler.

İÇERİYE ELEKTRONİK CİHAZ ALINMADI
Soma davasının ilk duruşmasında, yaşanan tartışmalarla ilgili içeriden çok sayıda görüntünün sosyal medyaya sızması üzerine bu kez polisin bu yöndeki önlemleri de arttırıldı. Özellikle basın mensuplarının, içeriye dizüstü bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerini sokmalarına izin verilmedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen 13 Mayıs'ta, 301 işçi hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte. Aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Faciadan yaklaşık 6 ay sonra Soma Cumhuriyet Savcılığı 3 Kasım'da fezlekeyi hazırlayıp Ağır Ceza Mahkemesi mevcut bulunan en yakın Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip, hazırlamış olduğu iddianameyi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım'da sundu. İddianameyi inceleyen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Kasım'da 4 noksan madde sebebiyle savcılığa iade etti. Bunun üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı iddianamenin iadesine itiraz etti. İddianame bu defa Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi ise eksikleri iki maddeye indirdi. Bunun üzerine geçen Aralık'ta Soma Savcılığı'na dönen dosyada eksiklerin giderilmesi için yeniden çalışma yapıldı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 mart tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, “olası kastla öldürmeö suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaö suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istedi. Tutuksuz 37 zanlı için de, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmaö suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi.

Madenci Aileleri: Esas suçlular Ankara'da

DURUŞMANIN SANIKLARI
Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 37 kişi ise, maden mühendisleri, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal'dan oluştu. (MANİSA)

ÖNCEKİ HABER

ABD Küba'yı 'teröre destek veren ülkeler' listesinden çıkarıyor

SONRAKİ HABER

Dolar, 'kritik eşik'i de aştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...