Soma maden işçilerinin aileleri: Esas suçlular Ankara’da

Emine UYAR 
İzmir

Resmi rakamlara göre 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma katliamı davasının ilk duruşmasında, eşlerini, evlatlarını, babalarını, kardeşlerini faciada yitiren kadınların öfkesi hakim oldu. İlk duruşmada atılan adımların sevindirici olduğunu belirten kadınlar, “Ancak adaletin sağlanıp sağlanmayacağını yaşayarak göreceğiz” dedi. Kadınlar, asıl sorumluların yargılananlar değil, devletin ocaklarını yandaş şirketlere peşkeş çekip denetimlerini yapmayanlar olduğunu ifade ediyor.

Soma’da görüştüğümüz kadınlardan Gülsüm Çolak oğlunu kaybetmiş madende. “Mahkemede  asıl sorumlular yoktu. Asıl sorumlular o 8 kişi de değil” diyor. Devletin denetiminde olan yeraltı kaynaklarının kesinlikle özelleştirilmemesi gerektiğini belirten Çolak, “Devletin himayesinde çalışan yeraltı ocakları yandaşlara peşkeş çekildi. Denetlemediler. Riski vardı madenlerin” diyor. 

Ölen madencilerin ailelerinin parayla satın alınamayacağını Ankara’ya duyurduklarını ifade eden Çolak, “Soma’yı parayla satın alıp örtbas ettiklerini zannediyorlar” diyor. Enerji Bakanı ve Çalışma Bakanının istifa etmeleri gerektiğini belirten Çolak, “Avrupa’daki milletvekilleri kadar onurlu iseler istifa etsinler, ‘Onların canları bizim elimizde idi, bize emanetti, biz de yargılanalım yüzümüzün akıyla çıkalım’ desinler. Esas suçlu Ankara” diyor.

Maden katliamından Çalışma Bakanı, Enerji Bakanı ile birlikte denetlemeye gelip de ocakları denetlemeden giden müfettişlerin sorumlu olduğunu da belirten Çolak, ülkedeki yargılama ve yönetimle ilgili olarak, “Biz adaletin bağımsız olup herkesin yanında olmasını istiyoruz. Adalet Cumhurbaşkanının değil, milletin adaleti. Cumhurbaşkanı kendi adaletini kuramaz. saray yaptırdı ama milletin adaletine el koyamaz” diyor.

Kaya Hükümete ve Cumhurbaşkanına seslenerek, “Cumhurbaşkanı oldu sussun artık. Halka yargıya müdahale etmesin, Kürt’müş, Alevi’ymiş, Çerkes’miş insanları birbirlerine düşürmesinler. Ellerini bizim üzerimizden çeksinler” diyor. 

‘PARA VERDİK SUSTURDUK’ ZANNEDİYORLAR

Naciyle Kaya da adalet talebini dile getiriyor: “Zenginin değil, garibanın yanında olsun, suçsuzun yanında olsun. Bizim bir talebimiz vardı ilk etapta kabul edildi. Ama ne kadar adil bir yargılama olur onu bilemeyiz. İlerleyen zamanlarda göreceğiz bunu.”

Daha önce Söke’deki Uyarlar’a ait madende abisini kaybetmiş Naciye Kaya. O da asıl sorumluların Enerji Bakanı ve Çalışma Bakanı, müfettişler ve TKİ müdürlerinin olduğunu söylüyor. “Sorumlu çok, başta Hükümet. Onlardan geliyordu bu müfettişler. Adam gibi ilgilenseydiler, baksaydılar bu kaza yaşanmayacaktı, yaşansa bile bu kadar can kaybı olmayacaktı. Kimsenin umurunda değildi bizim ne yaşadığımız. ‘156’şar bin lira para verdik susturduk’ zannettiler. Mutlu olduğumuzu düşündüler o para ile” diyor.

Biri liseye biri üniversiteye giden iki çocuğu bulunan Naciye Kaya, “Bir yükü iki kişiyle sırtlanmak var. Bir de tek başına sırtlanmak var. Biz şu anda tek başımıza bir mücadele vermeye çalışıyoruz” diyor. Maden şirketinin Hükümetin yandaşı olduğunu söyleyen Kaya, “Bizim eşlerimizi zorla mitinge götürüyorlardı. Neden CHP’nin, MHP’nin ya da başka bir partinin mitingine değil de AKP’ninkine. Demek ki bir çıkarları vardı. AKP’ye üye olmaya zorladılar” diyor.

Gülsüm Çolak’ın eşi de aynı ocaktan emekli olmuş. “O zamanlar ocak devletin elindeydi. Eşim yangınların olduğunu söylerdi. Ama önce iş güvenliği diye su ve kül basarak ateşi söndürüp kömürü o şekilde alırlarmış” diyor. Buradaki üretim zorlaması nedeniyle çocuklarının yanan ocakta çalıştırıldığını belirtiyor.

DAVAYA BUGÜN DEVAM EDİLECEK
 

Soma katliamı davasının ilk duruşması 13 Nisan’da görüldü. Ailelerin tepkisi üzerine tutuklu sanıkların duruşmada hazır edilmesine ve kamu görevlilerinin yargılanması için Başsavcılığa yazı yazılmasına karar veren mahkeme duruşmayı bugüne erteledi.