11 Nisan 2015 00:59

İnsanca ücret ve insanca yaşam için 1 Mayıs'a...

DERİTEKS Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan SF Deri işçileri bu yıl ilk kez 1 Mayıs’a katılacak. İşçiler, daha önce televizyonlardan izledikleri, işçilerin bayramı olduğunu bilmelerine rağmen örgütsüz oldukları için katılamadıkları 1 Mayıs’a katılacak olmanın heyecanını yaşıyor.

Paylaş

Emine UYAR
İzmir

DERİTEKS Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan SF Deri işçileri bu yıl ilk kez 1 Mayıs’a katılacak.  İşçiler, daha önce televizyonlardan izledikleri, işçilerin bayramı olduğunu bilmelerine rağmen örgütsüz oldukları için katılamadıkları 1 Mayıs’a katılacak olmanın heyecanını yaşıyor.  SF işçilerinin 1 Mayıs’taki talebi insanca yaşayacakları bir ücret ve kendilerine, ailelerine zaman ayırabilecekleri daha kısa çalışma süresi.

‘BU BENİM İKİNCİ DİRENİŞİM’

Mustafa Derelier 1 Mayıs’ın işçi bayramı olduğunun bilincinde olduğunu ama daha önce hiç katılmadığını belirtiyor. En önemli talebinin insanca yaşayabilecek düzeyde bir ücret olduğunu dile getiren Derelier, yaşamlarını, “Hafta sonu çıkıp herhangi bir yere gidemiyoruz, sosyal hayat sıfır. Zorunlu mesai var, hiçbir hakkımız yok. Sabah altıda kalkıyoruz, yedide işyerine giriyoruz, akşam 10’a kadar. Her gün iki vardiya çalışıyoruz” diye özetliyor.
Sendikalaşmanın bir hak olduğunu vurgulayan ve herkese sendikalı olmayı tavsiye eden Derelier, “Sendikalaşmak patronun önünde eğilmek değil, karşısında dik durmaktır” diyor. Derelier’den, SF’nin ikinci direnişi olduğunu, daha önce Mahle direnişinde bulunduğunu öğreniyoruz. “Diyeceksiniz ki niye ikinci defa işten atılmayı göze aldınız. Aldığımız ücret bize yetmiyor. Ben şimdi buradan çıksam yandaki firmaya girsem yine aynı parayı alacağım. Belki sendikayı sokup daha rahat imkanlara sahip olabilirim” diyerek işçilerin gerçek kurtuluşunun yolunu gösteriyor.

‘KURALLARA UYMA TAAHHÜTLERİ VAR’

Mehmet Cin, bu yıl 1 Mayıs’ı hep birlikte alanda kutlayacaklarını ifade ederek, “İşyerlerinde sadece yazı üzerinden söylenir. Bazı işyerlerinde 1 Mayıs işçi bayramı olarak bile kabul edilmez. Uluslararası çalışan yerlerde vardır ama sözde kalır” diyor. Geçen yıl 1 Mayıs’ta çalışmadığını ancak örgütlü olmadıkları için katılamadıklarını belirten Cin, “Yanımızdaki arkadaşlarımız bile 1 Mayıs’ın ne olduğunu bilmiyor. İşyerlerinde nasıl güvenlik önlemi, sağlık vs. eğitimler veriliyorsa sendika ile ilgili de bir eğitim olması gerekiyor” diyor.

‘KİMSEYE BOYUN EĞMEMEK GÜZEL’

Çalıştıkları fabrikanın uluslararası bir firma olduğunu hatırlatan Cin şunları söylüyor: “İşveren Avrupa’da ILO sözleşmelerine bağlı. Kurallara uyacağına dair taahhütnameleri var ama burada bunu uygulamıyorlar. Serbest Bölge’de 40 bin işçi çalışıyor, örgütlü insan sayısı 4 -5 bindir en fazla. Sorun buradaki 35 binin sorunu değil, herkesin sorunu. Birbirimize destek olmamız lazım. Biz sendikalı olduğumuzda, bir başka işyerinde bunun mücadelesini vermek zorundayız. Ama herkes hayata kendi penceresinden bakıyor, bizim sorunumuz bu.”
Yeliz Kökçek de bugüne kadar hiç katılmamış 1 Mayıs’a. Maddi durumumun değişmesini,  oğlu ile daha iyi vakit geçirmeyi, sosyal bir faaliyetinin olmasını istiyor. “Arkadaşlarımla birlikte daha iyi koşullarda çalışmak isterim. Herkes sendikalı olsun, birlik olmak güzel” diyor. Kökçek, direnişte olmaktan, ayakta durabildiğini göstermekten mutlu: “Kimseye boyun eğmemek daha güzel.”
Erhan Mutlu da sendikalı olmak istediğini ifade ederek, “Niyetimiz fabrikadaki arkadaşlarımızı da dostumuzu da sendikalı yapmak. İleriye bakmamız gerekiyor, aldığımız maaşlarla geçinemiyoruz. Mesaiye kaldığımız halde yetmiyor. Hiç 1 Mayıs’a katılmadım, nasıl bir şey olduğunu yaşayarak göreceğiz. Çok merak ediyorduk. Direnişte olmak güzel. 34 yaşındayım bugüne kadar hep asgari ücretle çalıştım” diyor.

‘AYRIŞMADAN TALEPLERİMİZİ HAYKIRMALIYIZ’

DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, serbest bölgede çalışan binlerce işçiyi sabah ve akşamları pankart açarak karşıladıklarını belirtiyor. “Metal, tekstil, gıda işçileriyle görüşüyoruz, nasıl üye olacaklarını soruyorlar. Bir örgütlenme talebi var burada. Bu talebe bütün sendikaların kulak vermesi gerekiyor. Bürolarından, odalarından çıkıp sahaya inip buradaki kölelik düzeninin son bulması için, örgütlenme yapılması gerekiyor” diyor. 1 Mayıs’ta hiçbir ayrışma yaşamadan, işçi sınıfının yaşadığı sorunları ve taleplerini ortaya koymaları gerektiğini dile getiren Alagöz, bunun için her 1 Mayıs’a, “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin” pankartı ile katıldıklarını belirtiyor. “Kıdem tazminatı sorunu gündemden kalkmış değil. Bunu şimdiden birlikte örerek, mücadeleyi tartışarak koymamız gerekiyor. Sendikalara çok ciddi iş düşüyor. Sendikal bürokrasiden çıkılması lazım. Bizler sadece örgütlü olanları değil, örgütsüz olan sınıfı da temsil ediyoruz” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Kadın işçiler 1 Mayıs çalışmalarına başladı

SONRAKİ HABER

Ekmek için direnişteler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...