06 Nisan 2015 02:00

Bir insan yaşamı o kadar ucuz değil

Paylaş

Zeki EKMEN
Emekli Yargıç/İzmir

Çobanlar, sağlıkla uzun yaşarlar; çünkü dağlarda, sakin ortamda bulunurlar. Çağımızdaysa huzursuz, o kıssa yaşam da olaylarla geçmektedir. İstatistik veriler bunu göstermektedir.

Kent yaşamında trafik terörü insanın katilidir. Dünyanın en değerli, en kutsal varlığı insan en zor ve en pahalı büyüyen olmasına karşın günümüzde hiç değer verilmemektedir. Dört, beş saniyelik bekleme, karşısındakilerin haklarına saygılı, kurallara uyma sorumluluklarını taşıma her şeyi çözümler. Yok, bunlara uyulmazsa toplu yaşamda huzur kalmaz, gerginliğin ulaştığı en üst düzeyde olaylar birbirini izler, cinayetler olur.

Bütün bunların nedeni trafik terörüdür. Yeni açılan Aliya İzzetbegoviç caddesinde: Mustafa Kemal bulvarıyla kesişme kavşak göbeğiyle Gürmar marketi yanındaki İş Bankasıyla Tuğçe isimli dükkanın arasında, Tuğçe’nin tam önündeki kavşak göbeği arasında uzaklık 150-200 metre kadar ya var ya yok. Bu iki kavşak arasında arabalar 60-70 kilometre sürat yapmaktadır. Tabii o süratle kavşakta duramadığından yaklaşırken önündekine çarpmamak için çığlık gibi acı fren yapmakta veya korna çalmaktadır. Hele büyük kamyonların o yüksek sesli kornasından hasta bebekler irkilerek uyanıyor, yaşlı hastalar kulaklarını kapatarak o bebekler gibi irkilmektedir. Bütün bunlara hakkımız var mı?

2918 sayılı karayolları trafik yasası 50. maddesinin ilk fıkrasının göndermesiyle yönetmeliğin yüzüncü maddesindeki hız tablosunda şehir içi hızın 50 kilometreyi geçmemesine karşın o kadar kısa uzaklıktaki kavşak arasında en az 60-70 km. hız yapılmaktadır. Böylesine sürat yapanlara para cezası yaptırımı uygulanıyorsa da bunu uygar sürücülerimize yakıştırmıyorum. Uygar sürücülerimizin uygarlıklarının gereği sorumlulukları duymalarını yeterli buluyorum.       

Işıkları tanımazlıktan gelen sürücülerimiz, yayalara yeşil yanarken o süratle geçtiğinden adeta öldürecek ya da sakat bırakacak adam aramaktadır. Artık bunu öğrenmiş, özellikle yaşlılar: “Nasılsa arabalar yeşil ışıkta durmuyor, yeşil ışığı beklemeye gerek yok” düşüncesiyle kırmızıda geçmeyi alışkanlık edinmişler. Tabi bu bir gün birilerini canından eder ya ağzımdan yel alsın, bu savımı. Yazıktır, günahtır, bir insan yaşamı o kadar ucuz ve değersiz değildir. Geçenlerde hasarlı kaza oldu da bereket versin yaralı, ölü olmadı.

Kavşağın dört tarafında enli sarı arabaların durma çizgilerinden sonra kesik, ensiz çizgiler yayaların geçiş aralığı sınırıdır. İş Bankası yönünden gelen araçlar o enli sarı çizgiyi geçmeksizin beklerken Mustafa Kemal bulvarı yönünden gelenler geçtikten sonra beklemedeki araçların geçmesi gerekmesine, ışıkların da buna göre düzenlenmiş olmasına karşın araçlar beklemiyor, önündekine o kahredici kornaları çalıyor, trafik terörü fırtına estiriyor.

Emekliler kenti olan güzel İzmir’imizde bu terörle birilerinin ya da birkaç yaşlının ölmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu, sürücülerden birinin yakını da olabilir. Yoksa yaşlıların artık yaşamalarına gerek yok diye mi düşünüyorsunuz! Hadi bunu diliyorsunuz diyelim, o küçücük, hasta yavruların da mı yaşama hakkı yoktur? Hayır, en fazla onların sağlıklı yaşama hakları vardır. Bu hak, anayasal ve ilahi bir haktır.
Bayraklının ve Büyükşehrin belediye başkanları bu teröre son verecek çözümleri araştırın, bulun, çok geç olmadan.

Hasta bir yaşlı, emekli ve iki yaşında bir torunu olan ben de siz sürücülerden karşınızdakinin haklarına saygılı olmanızı, kurallara uymanızı, böylece trafik terörüne son vermenizi sevgili İzmirlilerimiz ve insanlık adına rica ediyorum. Artık huzura gereksinimiz var.

ÖNCEKİ HABER

Bu bir soygundur

SONRAKİ HABER

Patrona inandı ortada bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...