04 Nisan 2015 10:32

Ezilenler olarak aynı denize döküldüysek, gemiyi de birlikte ilerletmeliyiz

HDK'nin düzenlediği 'Alevilik: Tarih, Sorun, Tahayyül' adlı konferansta konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sorunların çözümünün HDP'nin dallarında, yapraklarında ve köklerinde olduğunu belirterek, 'Hep birlikte Türkiye'de hükümet olmak istiyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. O zaman talep etmekten çıkmalıyız. İnşa etmeliyiz' dedi. Zorunlu din dersinin kaldırılmasını isteyen Demirtaş, 'Bizler emekten, demokrasiden, ezilenden yana olanlar farklı derelerden akarak denize ulaşmaya çalıştık, şimdi denize hep birlikte döküldüysek gemiyi hep birlikte ilerletmenin zamanıdır' diye konuştu.

Paylaş

Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK), Alevilerin siyasette, demokratik yaşamda, tarihteki yerleri, yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini, Türkiye'ye ve geleceğe dair beklentilerini tartışmak ve ortak bir siyaset perspektifi oluşturmak amacıyla Legacy Ottoman Otel'de düzenlediği ve 2 gün sürecek olan "Alevilik: Tarih, Sorun, Tahayyül" adlı konferans başladı.

Konferansa, aralarında Alevi-Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği ve Demokratik Alevi Derneği üyeleri, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, HDK bileşenleri, HDP İstanbul İl Örgütü yöneticileri, Alevi Dedelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Konferansın yapıldığı salona, Seyit Rıza, Hz. Ali, Pir Sultan Abdal'ın fotoğraflarının bulunduğu pankartlar asıldı.

Açılış konuşmasının ardından başlayan konferansta, Alevi kültürüne göre çerağ uyandırılarak gülbenk okundu ve deste bağlandı. Etkinliklerin ardından Alevi dedesi Tacim Bakır, kısa bir konuşma yaptı. "Bize öğretilen din, herkesi kucaklayan bir dindir. Çünkü, hiç kimse konuşacağımız dili, yaşayacağımız dini seçmedi. Diğer tüm kültürler de benim kültürümdür" diyen Bakır, ötekileştirmenin son bulması temennisinde bulunarak, "Farklı gülümüzle, farklı kokumuzla yan yana olmalıyız" dedi.

TUNCEL: DERSİM'İN, MARAŞ'IN HESABI SORULMADIKÇA ALEVİ SORUNU ÇÖZÜLEMEZ

Ardından HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel konuştu. Ortadoğu'da yaşanan savaşlarda iki temel sorunun olduğunu bunlardan birinin kimlik diğerinin de inanç ve mezhep meselesi olduğunu söyleyen Tuncel, "Eğer biz demokratik bir Türkiye'de yaşıyorsak kimliklerini ve inanç kimliklerin özgürlüğünü ele almalıyız" dedi. Alevilerin kendi taleplerini kendilerinin dillendireceğini, HDK'nin ise Aleviler adına söz söylemekten ziyade taleplerinin siyasetini yapacağını dile getiren Tuncel, bunun kendileri açısından bir görev ve sorumluluk olduğunu belirtti. Tuncel, "Dersim'in Maraş'ın, Çorum'un, Sivas'ın hesabı sorulmadıkça Alevi sorununu çözmek mümkün değildir" dedi.

'ALEVİLER ÇÖZÜM SÜRECİNİN DIŞINDA KALAMAZ'

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Tuncel, "Kürt sorununun çözümü Türkiye'de yeni bir anayasayı birlikte getirecek. Dolayısıyla Alevilerin bunun dışında kalması mümkün değildir. Alevilerin bu sürece katılması olmazsa olmaz bir koşuldur. Kürt sorununun çözümünde herkesin yer alması önemli. Çünkü, bu barış hepimizin barışı olacaktır" diye konuştu. Tuncel, çözüm sürecinin ilerlemesi için Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun önemine dikkat çekerek, bu komisyonla Alevilerin geçmişte yaşadıkları sorunlarla da yüzleşilebileceğini söyledi. Tuncel, Seyit Rıza'nın "Evladı Kerbelayık! Bihatayık! Ayıptır, zulümdür, cinayettir" sözünü hatırlatarak, "Seyit Rıza'nın söylediği sözün ağırlığını hala taşıyoruz. Dolayısıyla biz bu ülkede birlikte yaşayacaksak yeni hukuku birlikte kurmalıyız. Şimdi bizim zamanımız" diye konuştu.

DEMİRTAŞ: BÜTÜN FARKLILIKLARLA BİRLİKTE YAŞAM

Tuncel'in ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. HDK'nin Türkiye'de nasıl yaşanılması gerektiğine dair bir prototip olduğunu dile getiren Demirtaş, "Bütün farklılıklarımızla birlikte yaşam. Aslında bu yalın gerçekliği yüzlerce yıllardır gerçekleştirmediğimiz için dünyanın bütün yerlerinde, Ortadoğu'da kan akıyor. HDP'nin birlikte yaşam meselesi gerçekten cesaret işidir. HDP'nin yeni yaşam sloganında ifade etmeye çalıştığı bu mesele cesaret işidir. Çünkü sizin gibi yaşamayan sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi ibadet etmeyen veya zıt olan kişilerle gruplarla halklarla bir arada yaşamak. Bu cesaret ister. Bu cesareti gösteremeyenler bundan dolayı mezhep kimlik savaşı yürütüyorlar" dedi. IŞİD'in birlikte yaşam cesaretini göstermediği için kan döktüğünü dile getiren Demirtaş, "En kolayını seçiyorlar, en korkakça, en alçakla olanını seçiyorlar" dedi. "Biz, bizi yok etme gibi bir düşünceye sahip olsa bile onu demokrasi içinde tolere etmeye çalıştığımız bir anlayışla siyaset yapmaya çalışıyoruz. HDP, buna cesaret eden en büyük partidir" diye konuştu.

'KENDİ ÜLKEMİZİ YÖNETMEK İSTİYORUZ'

"Bizler emekten, demokrasiden, ezilenden yana olanlar farklı derelerden akarak denize ulaşmaya çalıştık, şimdi denize hep birlikte döküldüysek, gemiyi hep birlikte ilerletmenin zamanıdır" diyen Demirtaş, şöyle devam etti: "Bizler bu ülkenin gerçek sahipleri neden hep talep eden durumdayız? Neden bizim dışımızdakiler hep yönetendir. Aleviler isteyen, devlet vermeyendir, Kürtler, kadınlar, işçiler, gençler isteyendir devlet vermeyendir. Sorunlarımızın tespitiyle ilgili söylenecek söz bitti. Şimdi nasıl çözeceğiz noktasındayız. Yoksa, 'Alevilik nedir, sorunları nedir?' Bunu bilmeyen bu ülkede yaşamıyor? Yine Kürtler, kadınlar, gençler ne istiyor? Hep birlikte bunu çözelim." HDP'nin yeni bir devlet yönetim anlayışından, yeni bir anayasadan söz ettiğini ifade eden Demirtaş, "Biz sadece muhalefet patileri kalmak istemiyoruz, kendi ülkemizi yönetmek istiyoruz. Biz kendi sorunlarımızı çözeriz. Asla egemenler bizim hakkımızı vermeyecektir" dedi.

'SORUNUN ÇÖZÜMÜ HDP'NİN DALLARINDA'

"AKP, ne Kürdün derdine yarasına merhem olacak ne Alevi'nin ne kadının ne işçinin derdine derman olmayacak" diyerek konuşmasına devam eden Demirtaş, AKP'nin sorunları çözmek istemediğini söyledi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "400 vekil istiyorum" sözlerini hatırlattı. Demirtaş, "AKP, sorunları çözmek için 400 istemiyor, kendisinde yüz verdiğimiz için 400 istiyor" diye konuştu. Sorunların çözümünün ancak hep birlikte çözmekle mümkün olacağını kaydeden Demirtaş, "Sorunun çözümü, HDP'nin dallarında, yapraklarında ve köklerindedir. Çünkü biz, geçmişte, zulmün kalesi olarak bentlerin dikildiği yerde o bentleri yıktık. Değişime, yeni yaşama hazırız diyorsak, eğer halklarımız için canımızdan geçmeye hazırsak toplum bizi bekliyor. Umudu artık HDP'de görüyor. Umutsuzluğun bu kadar derin olduğu bir yerde biz de çözüm yaratamayacaksak Türkiye o zaman karanlığa gömülmüş olacak. 7 Haziran'da HDP iyi bir çıkış yapmalıdır" ifadelerini kullandı.

Kobanê, Şengal, Maxmur'da direnenleri de anan Demirtaş, "Belki onlar, mevzideler, belki bir tanesi daha canını verecek. Onun seçim ya da adaylık gibi bir gündemi yok. Onlar bizim onurumuz için direniyorlar. Belki bir çoğumuz onların belki fotoğraflarını göremeyeceğiz" diyerek onların mücadelelerini yaşatma çağrısında bulundu.

'ZORUNLU DİN DERSİ KALDIRILMALIDIR'

Alevilerin sorunları ve taleplerine değinen Demirtaş, "Zorunlu din dersi bir baskıdır kaldırılması lazım. Bunu en fazla Sünni toplumun talep etmesi lazım. Devlet sana zorla kendi dinini anlatıyor. 'Ben Müslümanım' diyenin buna karşı çıkması lazım. Orada Allah'ın kitabını değil devletin kitabını anlatıyorlar" şeklinde konuştu. Demirtaş, son olarak halklara seslenerek, "Hep birlikte Türkiye'de hükümet olmak istiyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. O zaman talep etmekten çıkmalıyız. İnşa etmeliyiz" dedi.

Konuşmaların ardından konferansa ara verilirken konferansın öğleden sonra basına kapalı olarak düzenlenecek bölümünde "Tarihsel hafıza ve dünden bugüne Aleviler", "Sorunlar ve çözümler", "Demokratikleşme ve müzakere süreci" ve "Alevilerin Türkiye tahayyülü" başlıklı atölyeler düzenlenecek. (İstanbul/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Eğitim Sen: Öz'ün ölümünden sorumlu olan Vali istifa etmeli

SONRAKİ HABER

Avukatlar, dayanışma gecesi düzenledi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...