02 Nisan 2015 08:54

Sabah 'kan akmasın' diye uğraşanları hedef gösteriyor

İstanbul Adliyesindeki rehine operasyonunun ardından yandaş medyanın provokasyonları sürüyor. Sabah gazetesi bugünkü orta sayfasının tamamını gazetecileri, gazeteleri ve milletvekillerini hedef göstermeye ayırdı.

Paylaş

Faruk AYYILDIZ
İstanbul

İstanbul Adliyesindeki rehine operasyonunun ardından yandaş medyanın provokasyonları sürüyor. Sabah gazetesi bugünkü orta sayfasının tamamını gazetecileri, gazeteleri ve milletvekillerini hedef göstermeye ayırdı.

HDP Milletvekilleri Levent Tüzel, Ertuğrul Kürkçü ve CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün fotoğraflarını kullanan Sabah, “Teröristlere Sahip Çıktılar” başlığıyla milletvekillerini hedef gösterdi. Tüzel’in operasyonda öldürülen DHKP-C üyeleri için ‘iki genç’ demesine vurgu yapan Sabah, milletvekillerini ‘Teröristlerin yaşam hakkını savunmak’ ile suçluyor.

GAZETECİLER HEDEFTE

Sabah’ın provokasyonları bununla sınırlı değil. İki gündür Gazeteci Mirgün Cabas’ı hedef haline getiren yandaş medya, Doğan grubunun müdahalesi ve Cabas’ın özrüne rağmen hırsını alamamış görünüyor. ‘Teröriste terörist’ diyemediler başlığıyla Mirgün Cabas, Ceyda Karan, Melis Alphan, Asım Yıldırım ve Nazlı Ilıcak’ın fotoğraflarını yayımlayan Sabah, gazetecilerin attığı ve yeniden paylaştığı(retweet) tweetler üzerinden ‘örgüt’e destek verdiklerini önü sürüyor.  

‘NEDEN TELEFONLA GÖRÜŞTÜN’

Cumhuriyet’ten Gazeteci Ahmet Şık’ı da hedef tahtasına koyan Sabah, Şık’ın operasyon öncesi DHKP-C’liler ile telefonda yaptığı görüşmeyi ve gazeteciliği ‘örgüt reklamı’ olarak sundu. Ahmet Şık’ın yaptığı haber ile saldırıyı meşrulaştırdığını öne süren Sabah, Cumhuriyet gazetesinin haber başlıklarını da yayımladı. Radikal gazetesinin DHKP-C’liler ile yapılan röportajı yayımladığını da hatırlatan Sabah’ın diğer hedefi; savcı odasındaki DHKP-C’liler ile telefon bağlantısı yapan Med Nuçe oldu.

Sabah’ın tam sayfa hazırladığı haberin en sonunda da Hürriyet, Posta, Cumhuriyet, Sözcü, Yurt, Taraf, Bugün ve Millet gazetelerinin manşetleri, haber başlıkları hedef gösteriliyor.

‘İKTİDARI SAVUNMAK İÇİN SALDIRIYORLAR’

Sabah’ın haberini gazetemize değerlendiren Milletvekili Tüzel, ‘Yandaş medyanın hepsi ağız birliğiyle saldırıyor’ dedi. ‘Bu eylemi onaylamadığımız ortadayken ve sadece yaşam hakkının ihlal edildiğini söylediğimiz için iktidarı savunmak, polis devletini sürdürmek adına bizi hedefe koyuyorlar’ sözlerini kullanan Tüzel, yapılanın gazetecilik açısından da etik olmadığını ifade etti.

‘KABATAŞ’IN DEVAMI ALGI OPERASYONU’

Görüştüğümüz gazeteci Ceyda Karan ise çıkan haberlerle ilgili ‘Bu Kabataş yalancısı yandaş medyanın yalanlar silsilesinin devamı bir algı operasyonudur. 100 çıplak adamın Kabataş’ta başörtülü bacıyı dövmeleri misali’ sözlerini kullandı.

Karan şunları söyledi: “Benim tweet’lerime ve bütün rt’lerime bakarsanız görürsünüz. Özellikle olay hakkında ne düşündüğüm soran @mcetin037 hesaplı twitter kullanıcısına verdiğim yanıt şudur: “Berkin Elvan’ın babasının dediği gibi derhal sona ermeli. Kan kanla yıkanmaz. Faşist iç güvenlik yasasını isteyenlere hizmet ediyor.” Nitekim iki gündür bu olayın kimlere hizmet ettiğini görüyoruz.
Bunun ötesinde öncelikle Kabataş yalancısı yandaş medyanın dediği gibi bir tweet atmış değilim. Yaptığım atılan bir tweet’i retweet’lemek. Tweet’in sahibi akşam saatlerinde -artık trol saldırılarından ürktüğü için midir bilmem- sildiği için rt’im de düşmüş. Retweet’lediğim tweet’in içereiği çok açık: “Adliyedekiler IŞİD’ci olsalardı öldürülmezlerdi”.. Bu ülkede son 2 yıldır her türlü mezhepçi faşist gruba, BM’nin ve Türkiye’nin kendi resmi görüşüne göre terör listesinde olanlara karşı bile yaratılan empati ortamını herkes gayet iyi biliyor. Kimse vahşi IŞİD örgütü 49 vatandaşımızı rehin aldığında kullanılan retoriği unutmadı. IŞİD’in ‘misafiri olduklarını’ söylemişlerdi. Bu ülkenin Başbakan’ı Suriye’de insan katledip ciğer yiyen radikal İslamcı militanlar için ‘öfkeli çocuklar’ demeyi tercih etti. Bizi yöneten siyasi heyetin tabanı, Alevileri soykırıma uğratma niyetlerini sosyal medyadan açıkça ilan etmekle meşgul.
Bunun dışında da Batı’da pek çok rehine eylemi biliyoruz. Güvenlik güçleri bu tür eylemleri barışçı bitirmeye çalışırlar. Bir eylemi topyekün herkesi infaz ederek bitirmeye kalkışırlarsa başta basın olmak üzere herkes hesabını sorar. Hiçbir yetkili de yerinde kalamaz. Ama tabi biz ‘Yeni Türkiye’de yaşıyoruz, Batı’da değil. Burada adliyede, sosyal medyada her türlü yargısız infaz hüküm sürüyor.” (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Enerji Bakanı: Elektrik kesintisinin üretim darlığıyla ilgisi yok

SONRAKİ HABER

İç Güvenlik Paketi'ni resmettiler!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa