Zirve’nin asker sanıkları ‘Balyoz’ kararına sarıldı

Fatih POLAT
Malatya

Malatya’da 18 Nisan 2007 günü Zirve Yayınevi’nde biri Alman, ikisi Türk üç Hıristiyan’ın boğazları kesilerek öldürülmesiyle ilgili davanın 103. duruşmasında, davanın asker sanıkları bir gün önce tüm sanıkları beraat eden Balyoz davası kararına atıf yaparak, haksız yere yargılandıklarını öne sürdüler.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Zirve Yayınevi davasının 103. duruşmasının başında, Mahkeme Başkanı Vedat Koç geçen duruşmada gerçekleşen bazı taleplerle ilgili bilgi verdi. 

Davanın müdahil avukatlarından Erdal Doğan şunları söyledi: Türkiye’deki son siyasal değişiklikten sonra her şey kumpas oldu, herkes paralel oldu. Bir ara iddialara göre sanki siz de paralel oluyordunuz. Bizim ısrarla daha önce de dile getirdiğimiz bir talep vardı. Daha önce bir gizli tanık burada ifadelerde bulundu. TUSHAD (Türkiye Ulusal Stratejik Hareketler Dairesi) ile ilgili açıklamalar yaptı. Biz daha önce de mahkemenizden taleplerde bulunduk. Ankara’da görülen ve takipsizlik kararı verilen kozmik oda soruşturmasında TUSHAD ile ilgili belgelerin olabileceğini düşündük. Takipsizlik kararında beyaz ve siyah kuvvetler ile ilgili listeler oluşturulduğu geçiyor. Bu konuyla burada yargılanan sanıkların psikolojik harp ile ilgili faaliyetlerini talep ettik. Gönderilmedi. En son savcı da ‘Bunlar devlet sırrıdır gönderemeyiz’ dedi. Devlet sırrı denilen husus bizim yargılamamız ile ilgili. Cinayetler işlenmiş.

Doğan, mahkemenin gerek duyarsa naip hakim atayarak kozmik oda davası dosyasını inceletip, Zirve Yayınevi Davası ile ilgili olan bölümleri ayıklayabileceğini söyledi ve bunun gerçekleştirilmesi talebini yineledi.

BALYOZ DAMGASI

Bir gün öne Balyoz davasında tüm sanıkların beraati ile sonuçlanan karar, Zirve Yayınevi davasının bu duruşmasına doğrudan yansıdı. Bunun zaten müdahil avukatlar tarafından beklenin bir gelişme olduğunu da burada belirtelim.

Bu davanın en ünlü sanığı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, beraat ile sonuçlanan Balyoz davasının da, bu davalarda askerlere yöneltilen suçlamaların temelsiz olduğunu savundu. Suçlamaya konu belgelerin sahte olduğunu öne süren Sezer, bu davaların askeri yıpratma amaçlı olarak gündeme getirildiğini öne sürdü.

Hurşit Tolon ile birlikte bu davanın en önemli sanıkları arasında yer alan Eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger de, sahte belgeler ve yalancı tanıklar ile yıpratılmak istendiğini öne sürerek, müdahil avukatları da isim vermeden “Paralel yapı ile bir olup AKP Hükümetini yıpratmaya çalışmak” ile suçladı. 

Davanın asker sanıklarının avukatları, art arda söz alarak, tüm sanıkların beraat ettiği Balyoz davası kararının bu dava dosyasına eklenmesini talep etti.

Davayı izleyenler arasında Protestan Kiliseleri Birliği Genel Sekreteri Umut Şahin de yer aldı. Davanın seyrine ilişkin konuştuğumuz Şahin, bu davadan adalet beklentilerinin kırıldığını belirterek, davanın altının zaman içinde boşaltılmaya çalışıldığını söyledi.

Şahin, bu görüşün davaya ilişkin olarak Türkiye’deki Protestan cemaatinin ortak duygusunu yansıttığını ifade etti. Şahin, bunu rağmen davadaki adalet taleplerini ısrarla sürdürdüklerini söyledi.
Zirve Yayınevi Katliamında öldürülen Tilmann Geske’nin eşi Suzanna Geske de duruşmaya katıldı.

DAVADA SONA DOĞRU

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Mahkeme Başkanı Vedat Koç ara kararını açıkladı. Mahkeme, Avukat Doğan’ın kozmik oda dava dosyasındaki bilgilerin getirilme talebini reddetti. Mahkeme, evlerinde elektronik kelepçe ile tutulan sanıkların ‘denetiminin gevşetilmesi’ talebini de reddetti. Mahkeme başkanı her iki taraftan da esas hakkındaki mütaalaya ilişkin; esas hakkındaki savunmalarının hazır etmelerini istedi. Duruşma 6 Mayıs 2015 tarihine ertelendi.