01 Ağustos 2011 12:04

Koçali: Artık ordu demek AKP demektir

BDP Eş Başkanı Filiz Koçali, generallerin istifası ve istifaların ardından toplanan YAŞ'a ilişkin, " artık askeri vesayetin son bulduğu ve devletin tüm kurumlarının AKP'nin elinde olduğu" değerlendirmesini yaptı. Koçali, uzun yıllardır Kürt sorununun çözümsüzlüğüne "bahane" olarak gösteril

Paylaş

BDP Eş Başkanı Filiz Koçali yaptığı yazılı açıklama ile, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile birlikte Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanları'nın istifasının ardından ilk kez toplanan YAŞ'ı değerlendirdi. Toplantının hükümetin ağırlığında toplandığına dikkat çeken Koçali, "Ordunun 'anti-demokratik özerkliği' de böylece sona ermiş oldu" dedi. TSK'nin hükümetin emrine ve denetimine girdiğini ifade eden Koçali, askeri vesayet rejiminin sona erdiğini fakat yerine henüz nasıl bir rejimin geleceğinin bilinmediğini kaydetti.

'MİLİTARİST POLİS DEVLETİ Mİ?'

Koçali, "Türkiye'nin askeri vesayet rejiminden gerçekten demokratik bir rejime mi yoksa 'militarist-polis devleti' rejimine mi geçtiğini gösteren en somut işaret Kürt sorunuyla ilgili atılacak somut adımlardır" dedi. Koçali, demokratik hak ve özgürlüklerin egemen olacağı, demokratik ve sivil bir anayasanın yürürlüğe gireceği bir ülkede hiçbir hükümetin Kürt sorununda çözümsüzlük yolu izleyemeyeceğini vurguladı. Koçali hükümete şu uyarıları yaptı: "Eğer hükümet kirli 'Türkiye-İran anti-Kürt ittifakına' son vermez, karşılıklı eylemsizlik kararı almaz ve 'çözüm sürecinde yaşanan tıkanma nedeniyle' çekilen Sayın Öcalan'ın yeniden 'müzakere sürecine' dâhil edilebilmesi için onun özgürlüğü yönünde somut adımlar atmazsa bu, onun 'askeri vesayet' rejiminden 'militarist-polis devletine' doğru tehlikeli bir yönelim aldığını gösterecek".

"Artık AKP 2002 yılından beri yürüttüğü 'barış ve çözüm yolunda açılım yapacağım, ama önümde ordu engeli var' demagojisiyle hiç kimseyi oyalayamaz" diyen Koçali, 'AKP'nin ordu, ordunun AKP' demek olduğunu kaydetti. AKP'nin, yargı, polis, istihbarat ve ordudan oluşan devletin tüm kurumlarına egemen olduğunu belirten Koçali, Başbakan'ın artık savaş ve çözümsüzlük politikasını resmen açıklaması veya çözüme yönelmesi gerektiğine dikkat çekti. Koçali, Türkiye'nin İran ile giriştiği anti-Kürt ittifaka son vermemesi halinde Türkiye'nin sanılandan da büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağını belirtti. "İran devletinin, Türkiye tarafından desteklenen saldırısı, bu iki devletin Kürt özgürlük hareketini tasfiye etme ve Güney Kürdistan üzerinde egemenlik kurma amacını taşıyor" diyen Koçali, böyle bir amacın ise Türkiye'de iç savaşa ve bölgede devletler arası savaşa kapıları açacağını kaydetti.

Koçali, AKP'nin "açılım" politikasını destekleyen liberal, demokrat, özgürlükçü Müslüman çevrelere de böyle bir ortamda yeni bir tutum alma sorumluluğunun yüklendiğini vurguladı. Koçali, "askeri vesayete son verilince, Kürt sorunu da çözülür' tezini savunanlar, artık zaman yitirmeden hükümetin şu anda sürdürdüğü savaş ve çözümsüzlük siyasetine karşı 'artık bahane kalmadı' diyerek karşı çıkmalıdırlar" dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

HSBC 30 bin kişiyi işten çıkaracak

SONRAKİ HABER

Berivan Akademisi ilk mezunlarını verdi