30 Mart 2015 00:56

IŞİD’i istemeyince dayak yediler

Çocuk Cezaevleri Kapatılsın İnsiyatifi’nden Hasan Erdoğan, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıktan sonra farklı cezaevlerine sürgün edilen çocukların, cezaevinde yapılan IŞİD propagandasına itiraz ettikleri için gardiyanların hedefi olduklarını söyledi

Paylaş

Züleyha KARAER
Ankara

Çocuk Cezaevleri Kapatılsın İnsiyatifi’nden Hasan Erdoğan, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıktan sonra farklı cezaevlerine sürgün edilen çocukların, cezaevinde yapılan  IŞİD propagandasına itiraz ettikleri için gardiyanların  hedefi olduklarını söyledi.

Şubat ayında ortaya çıkan olayda çocuklar, cezaevine gelen sarıklı ve cübbeli kişilerin kendilerine IŞİD propagandası yaptığını iddia etmişti. Van’dan Sincan Cezaevine getirilen çocuklarla görüşen Erdoğan, “Televizyonda IŞİD’in çocukları öldürdüğünü, kafa kestiğini görüyorlar. Bu çocukların yaşıyacağı travmanın büyüklüğünü düşünün” dedi.

Van Cezaevinden Ankara Çocuk Cezaevine sevk edilen çocuklarla ilk siz temas kurdunuz. Saldırı öncesi gelişen olaylar hakkında çocuklar size ne bilgi verdi?
Çocukların ailelerinin TUHAD-FED’e ulaşması sonucu bu sevk olayından haberimiz oldu.  Çocuklara bizzat temas eden kişi benim. Bu çocuklar Kobane eylemlerinden dolayı alındılar. Örgüt propogandası ve polise taş atmaktan dolayı TMK kapsamında yargılanıyorlar. Bunlar tutuklu. Hükümlü çocuklar değiller. Bundan yaklaşık bir 20-25 gün önce gazetelere Van cezaevinde ‘çocuklara IŞİD propagandası yapılıyor’ diye bir haber yansımıştı. Görüştüğüm çocuklar kendilerinin yanlarına berber olarak gelen ya da din görevlisi olarak geldiğini söyleyen kişilerin IŞİD propagandası yaptığını, kendilerine örgütün (IŞİD) kötü bir örgüt olmadığını, örgüt içerisinde de pek çok Kürdün olduğunu, bahsedilen o cinayetlerin aslında yapılmadığını, IŞİD’in aslında çok da kötü işler yapmadığını söylediklerini ve bu yönde ikna edilmeye çalışıldıklarını söylediler. Van’daki olayların sebebi de bu çocukların cezaevinde imam ve dini eğitim istememesi. Oradaki imam görüntüsündeki kişinin IŞİD propagandası yapmasına itiraz etmeleri

Çocukların Gündem gazetesinde yayınlananan mektubunun ardından Van Cezaevindeki çocuklara saldırı gerçekleştiği iddiaları kamuoyuna yansıdı. Görüştüğünüz çocuklar bu konuda ne söyledi
Bu mektuplar yayınlandıktan çok kısa bir süre sonra cezaevi infaz koruma memurları, gardiyanlar gelip çocuklara “Bunun hesabını sizden soracağız. Kim size IŞİD propagandası yaptı, siz bizi karalıyorsunuz iftira atıyorsunuz” diyorlar. Bu olaydan bir kaç gün sonra spor alanında çocuklara adli çocuklar küfürler ediyor ve çocuklar küfürlere sloganlarla cevap veriyorlar. Bu olay ardından çocuklar koğuşlara geçiyor. Burada yukardan taş ve sandalye atılarak saldırı devam ediyor. Bir süre sonra gardiyanlar çocukları havalandırmadan koğuşlarına koyuyor. Yanlarında gardiyan olmasına rağmen adli mahkumlar mazgalı kaldırıp çocuklara küfür etmeye devam ediyor. Çocuklar yine sloganlarla cevap veriyorlar küfürlere. Bunun üzerine 50-60 gardiyan “A takımı geldi” ifadesiyle 5 çocuğa saldırıyor. Gardiyanlar küfre devam edip çocukları yerde sürüklüyor, kollarını arkadan bağlayıp koridorda yere yatırarak coplarla, çek-pas sopalarıyla iki saat boyunca saldırıya devam ediyorlar. Benimle konuşan bir çocuk, “bir gardiyan beni ısırdı” dedi. İnanamadım, açtı omuzunu gösterdi. Hala diş izi vardı. Diğer çocuğun da yine omuzunda, sırtında morluklar vardı. 

HASTANEYE GÖTÜRÜLMEDİLER

Saldırı olayından sonra çocuklar hastaneye götürüldü mü? Sağlık  görevlileriyle  görüşme fırsatınız oldu mu?
Çocuklar ambulans çağrıldığı bilgisini verdiler. Çocuklara ambulans görevlisi doktor mu diye sordum, “ambulans görevlisi” dediler. Başgardiyan ambulans görevlisine “Bu çocuklar birbirini dövdü, bir bakın önemli birşeyleri var mı?” diye soruyor. Ambulanstaki sağlık görevlisi çocukları orada ayak üstü muayene ediyor. Görevli “önemli birşeyleri yok, hastaneye gitmeselerde olur” diyor. Bunun üzerine çocuklar iki gün boyunca  hücreye kapatılıyor. Tek tek tutuldukları hücrelerde dayak devam ediyor.

Çocuklar sevk sürecinde neler yaşadılar? 
Çocuklara nereye götürüldükleri bilgisi verilmiyor. Yolda hakaret ve yine tehdit devam ediyor. Sevk işlemi ailelerine ve avukatlarına haber verilmeksizin gerçekleştiriliyor. Biz 'Sincan'a üç çocuk geldi' diye gittik, diğer çocukların Elazığ'da olduğunu cezaevinde öğrendik. Ailelere biz haber verdik.  Ailelere haber verilmeden sevk yapılması bile başlı başına bir işkence. Bu yüzden buna sevk değil sürgün diyoruz. 

ÖNCEKİ HABER

Komünist gazeteci Vsyevolod Petrovskiy anısına…

SONRAKİ HABER

Kızıldere Katliamının üzerinden 43 yıl geçti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...