Eşsiz bir yaylada Bêrîvan olmak
Çatak’ın Görentaş (Gorandeşt) Köyünün yüksek dağlarında otlanan hayvanları sağmak için her gün saatlerce dağlarda zaman geçiren bêrîvanlar, aylar süren zorlu bêrîvanlık mesleğini, umut dolu gülümseyiş ve büyük sabırla devam ettiriyor.Yaklaşık 30 kadın, yüksek dağla
Yaklaşık 30 kadın, yüksek dağların arasında mekan olarak seçilmiş Badilgalî Yaylasında otlanan küçükbaş hayvanları sağmak için günlerinin büyük bir kısmını yolda ve yaylada geçiriyor. Her sabah köyden çıkan servisle, bir zamanlar köy olan fakat yürütülen askeri operasyonlar sonucunda boşaltılmış köylerin arasından geçerek yaptıkları uzun bir yolculuğun ardından yaylaya varan bêrîvanlar (süt sağan kadınlar), günlerini koyun sağmak için geldikleri yaylada geçiriyor. Haziran ayı başından itibaren sonbahara kadar her gün aynı işi yapan bêrîvanlar, tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu belirtiyor. Toplu bir şekilde yaylaya çıkan ve aynı anda, hareket eden bêrîvanlar, koyunların sütü ile yoğurt, peynir ve kaymak yaparken, doğanın verdiği güzelliği, yüzlerinden eksik etmedikleri gülümseme ile karşılıyor.
Güneşin kavurucu sıcağından korunmak için yüzünü tamamen yazma ile kapatmış bir tek göz bebekleri görünen genç bêrîvanlardan Leyla Canik, bir taraftan çatlamış elleriyle koyunları sağarken, bir taraftan yılın 6 ay boyunca yaptığı bêrîvanlık ile ilgili duygularını anlatıyor. Canik, “Sabahları erken köyden çıkıyoruz, akşama doğru köye dönüyoruz. Bu kimilerine göre zor olabilir ama biz alıştık. Geçimimizin önemli bir kısmını sütten sağlıyoruz. Evdeki ihtiyacımıza göre sütü alır, yoğurt ya da peynir yapıyoruz. Geri kalan sütü ise satıp geçimimizi karşılıyoruz” diyerek, doğayla bütünleşerek süre gelen bêrîvanlık geleneğini özetliyor. (Van/DİHA)