22 Mart 2015 03:44

Revolution Orange: South Winners

Tribünsüzlükten kırıldığımız zamanlar. Gerici tribün grupları, pahalı maç biletleri, polis baskısı üzerine ‘passolig’ denilen zırvalık eklenince Türkiye’de tribünler başka bir hal aldı.

Paylaş

Faruk AYYILDIZ

Tribünsüzlükten kırıldığımız zamanlar.

Gerici tribün grupları, pahalı maç biletleri, polis baskısı üzerine ‘passolig’ denilen zırvalık eklenince Türkiye’de tribünler başka bir hal aldı. Tribün ile ilişkisi rant, kazanç, güç üzerine kurulu ‘lokomotif gruplar’ güçleri ciddi oranda azalmış şekilde passolige evet deyip, devam etseler de her tribünden büyük kalabalıkları oluşturmayan bir kısım tribüncü passoligi kabul etmedi ve futbol maçlarına gitmeyi bıraktı. Passoligi boykot edenler büyük oranda tuttukları takımların diğer branşlardaki maçlarına gidiyor. Amatör branşları destekleme kültürü henüz Türkiye’de yok ama bu kültürün gelişmekte olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’deki ‘lümpen taraftarlık’ tarifi dışında daha Avrupa tarzı bir kültür hem de. Tabii tüm o boykotçuların; futbol tribünlerini özlediğini söylemek de yanlış olmayacak. Tek istedikleri yukarıdaki gerici zorlukların olmadığı tribün modeli. Kolay mı? Şimdilik pek görünmüyor...

Passolig nedeniyle tribünlere gitmeyenlerden birisi de benim. Hal böyle olunca zaten ilgi alanı olan Avrupa (daha çok antifaşist) tribünlerine daha fazla sarma şansım oldu. Avrupa’daki tribün rekabeti her ülkede siyasal-sosyal-ekonomik unsurlar içeriyor. O rekabetin önemli parçalarından birisi de; Marsilya tribünleri. Fransız takımı Marsilya’nın tribünleri antifaşist kimliği ile tanınıyor. Geçtiğimiz hafta yaptıkları Che Guevara koreografisi ile yine adlarından söz ettirdiler, haberlere konu oldular.

Bu yazı tam olarak Türkiye’den bakıp iç geçirdiğimiz Marsilya tribünleri ile ilgili. Marsilya tribünlerinde çok sayıda grup var; Commando Ultra ‘84 (cu84), South Winners (SW), Yankee Nord, Fanatics, Dodgers, Marseille Trop Puissant.

Tribünün iki lokomotif grubu; South Winners ve Commando Ultra ’84 antifaşist manifestolara sahip. Diğer gruplar politik anlamda bu ikisi kadar ön plana çıkmasalar da kendilerini antifaşist olarak tanımlıyorlar, pankartlar açıyorlar. Marsilya tribünlerini tanımamızı sağlayan müthiş Che Guevara koreografilerinin sahibi ise South Winners.

TURUNCUNUN KEŞFİ

South Winners, İtalya’da 50’li yılların sonuna doğru başlayan ve daha sonra tüm Avrupa’ya yayılan ultras kültüründen etkilenerek 1987’de kurulur. 8 gencin kurduğu grup, ‘Win for us’ (Bizim için kazan) pankartının ardında toplanmaya başlar. 8 genç grubu kurma kararı verdiğinde aslında tribünlerde bir grup vardır; Commando Ultra ‘84. Ancak gençler tribünde daha farklı ve bağımsız bir çizgi izlemek ister. Öyle ki kuruluşunda etkilendikleri İtalyan ultra kültürüne karşılık kendi kentlerine özgü bir tribün felsefesini savunurlar. Aradan yıllar geçtikçe grup büyür ve Stade Vélodrome’un bir parçası olur. 1989-1990 sezonunda Paris deplasmanına giden SW üyeleri, PSG’nin ırkçı tribün grubu Boulogne’yi protesto etmek için Bombers ceketleri ters çevirirler. Ve grup; bu eylemden sonra turuncuyu kullanmaya başlar. (Bombers ceketlerin iç rengi turuncu)

Grup Marsilya’nın göçmen semtlerinden gençlerin katılımıyla ciddi oranda büyür. Bu sıralarda grubun lideri Fred’in önerisiyle logo olarak Che Guevara kullanılmaya başlanır. Daha sonra Che Guevara grubun vazgeçmediği bir simge haline dönüşür. Grubun, Che ile birlikte ikinci simgesi ise Meksikalı devrimci Emiliano Zapata’dır.   

VAZGEÇİLMEZ: VIRAGE SUD

1991 senesinde Velodrome stadyumunun tadilatı sonrası South Winners, Güney tribününü (Virage Sud) bırakarak stadyumun başka bir kısmına geçer. Marsilya’nın Şampiyonlar Ligi’ni kazandığı 1993-1994’te South Winners, “le Pessage” tekrardan Güney tribününe döner ve Virage Sud’un üst tarafına yerleşir. Aynı sene, grup ilk fanzini çıkarır: “Revolution Orange” (Turuncu Devrim)
South Winners tribün grubu olarak gösterdiği başarılı performansın yanında sosyo-politik-ekonomik kampanyalardan da hiç vazgeçmez. AIDS’e karşı kampanya, evsiz insanlara yardım, yoksul çocuklara hediye ve imkanı olmayan gençlere maç biletleri gibi kampanyalar örgütler. Bu kampanyalar grubun daha da büyümesine katkı sağlar. 2000’lerin başında bu katılım açık şekilde görülür. Gruba katılan gençlerin büyük bölümü kentin işçi semti Belle de Mai’den gelir. İşçi, yoksul ve göçmen gençlerin yoğunluk gösterdiği grubun bulunduğu tribünde sürekli Cezayir bayrakları görmekte mümkün.

ENDÜSTRİYEL FUTBOLA KARŞI MÜCADELE

2005-2006 sezonunda oynan PSG-OM Fransa kupası finalinde, yaklaşık 3 000 South Winners üyesi deplasman yapar. O yıl resmi olarak grubun üye sayısı 5.000’dir. Günümüzde ise bu rakam 6.000 civarındandır. Grubun, Coordination National des Ultras’ın (Ultra Ulusal Koordinasyonu) kurulmasında büyük payı vardır. Bu kurumun amacı, Fransa çapında endüstriyel futbola karşı çıkmak ve taraftarların stadyumdaki özgürlüğünü savunmaktır. South Winners 2006-2007’de 20. yılını coşkuyla kutlar. Ve Marseille - Troyes maçından sonra, 20. yıl için bir sürpriz vardır: Manu Chao konseri.

BAĞIMSIZ KOREOGRAFİLER

Koreografi konusunda Avrupa’nın en iyi gruplarından birisi olarak gösterilen South Winners, koreografiler için yönetimlerden maddi yardım almıyor. Grup, gelirleri kendi kampanyaları ve ürünlerinin satışından sağlıyor. Türkiye’deki tribün gruplarının aksine yaptırdıkları materyalleri (atkı, polar, sticker vs...) sadece kendi grup üyelerine satıyorlar. Politik duruşun yanına Virage Sud’da 90 dakika boyunca inmeyen sopalı bayraklar, renkli pankartlar ve meşaleler ile Marsilya tribünü göz doldurmaya devam ediyor...

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan: Ben 10 maddelik deklarasyona da karşıyım

SONRAKİ HABER

Kendinden uzaklaşan Hamlet makinesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...