16 Mart 2015 09:56

Basın özgür olmadan bilgiye ulaşmak mümkün mü?

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, İllüzyon-İstanbul ve Ortak Gelecek için Diyalog Derneği işbirliğiyle Santral İstanbul Kampüsü’nde Bilgi Edinme Özgürlüğü Kolokyumu gerçekleştirildi. Hukukçu, akademisyen, gazeteci, bürokrat ve aktivistlerin buluştuğu tartışma platformunda bilgi edinme hukuku, medya bağımsızlığı ve dijital özgürlük konuları ele alındı.

Paylaş

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, İllüzyon-İstanbul ve Ortak Gelecek için Diyalog Derneği işbirliğiyle Santral İstanbul Kampüsü’nde Bilgi Edinme Özgürlüğü Kolokyumu gerçekleştirildi. Hukukçu, akademisyen, gazeteci, bürokrat ve aktivistlerin buluştuğu tartışma platformunda bilgi edinme hukuku, medya bağımsızlığıve dijital özgürlük konuları ele alındı. 

#bilmekhakkım

Kolokyumun açılış konuşmasını yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu,“Yurttaşlarımız kendileri hakkında üretilen bilgiye erişebileceklerini biliyorlar mı? Bilginin hava gibi su gibi bir ihtiyaç olduğunun farkındalar mı? Sorularından yola çıkarak bir araştırma yaptık. 100 devlet kurumuna bütçenin kadarının harcandığına dair, makam aracı sayısı ve kurum aleyhine açılmış ve sürmekte olan dava sayıları olmak üzere 3 soru sorduk” diyerek araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Olumsuz ve ret cevapların yüzde 57’nin üzerinde olduğu bilgisini veren Nalçaoğlu, “Hiçbir gerekçe göstermeden ya da Madde 25’e dayanarak kamuoyunu ilgilendirmediği veya bilginin kullanılacağı yer bildirilmediği gerekçe gösterilerek bilgi verilmediğini gördük. Oysa kamu kurum ve kuruluşlarından herhangi bir bilgiyi almak her vatandaşın hakkıdır” dedi. Nalçaoğlu, sosyal medyada #bilmekhakkım başlığı açtıklarını ve kamuoyunu bilinçlendirmek istediklerini söyledi.

BİLGİ YOK BİLGİ OLDUĞU BİLGİSİ VAR

İlk oturumun moderatörü İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bilgi edinme hukuku üzerine bir sunum yaptı ve deneyimlerini aktardı. İngiltere Kraliçesi Elizabeth ve ABD Başkanı Obama’nın dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdikleri hediyeler hakkında bilgi edinmek için çalışmalar yaptığını anlatan Akdeniz, “Türkiye’den bu bilgileri alamadım. İngiltere ve Amerika Dışişleri Bakanlıkları’na başvurdum. Yine sonuç alamadım ve dava açtım. Açtığım davaları kazandım ve istediğim bilgileri edindim. Aslında hediyelerin lokum, tespih gibi çok da enteresan olmayan şeyler olduğunu öğrendim. Ama bu hediyelere ne oldu, nelerde kullanıldı asıl mesele bu bilgilere ulaşmak” dedi.

Devlet Denetleme Kurulu’nun Hrant Dink ile ilgili yayınladığı 400 sayfalık raporun 20 sayfalık özet kısmına ulaşılabildiğini söyleyen Akdeniz, “Geri kalan bilgiler gizlilik gerekçesiyle açıklanmıyor. Raporun özetini okuduğunuz zaman bunun neresi devlet sırrı neresi gizli diye soruyorsunuz. Ama bu 20 sayfaya ulaşmak için dahi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği engeline takılıp, raporu almak için 160 TL ödemeniz gerekiyor. Para vermek istemiyorum elektronik belge olarak PDF  formatında gönderin dediğinizde hayır cevabını alıyorsunuz” dedi.  

AKP SON 4 YILDA 150 YAYIN YASAĞI UYGULADI

Oturumda söz alan Gazeteci Banu Güven, günümüzde gazetecilerin haber yaparken yayın yasaklarıyla mücadele ettiklerini söyledi. Güven, “İktidar şikayet ettiği 12 Eylül uygulamalarını kendisi uyguluyor. Sık sık Milli Güvenlik diye bir mesele önümüze koyuluyor. Örneğin işçiler greve çıktığı zaman Milli Güvenliği tehdit ettikleri gerekçe gösterilerek grevleri yasaklanıyor. Biz gazetecilere soruşturmayı etkilemekten cezalar verilmeye çalışıyor” dedi.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Meclis’te “Son 4 yılda kaç yayın yasağı geldi” diye sorduğunu ve Bülent Arınç’ın “150 yasak var” cevabı verdiğini anlatan Güven, “Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde ofisinde çıkan böcekler, Reyhanlı’da 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlama, Suriye’nin düşürdüğü F-4 uçağı, 17-25 Aralık Soruşturması, Roboski, Afyon’da cephanelik patlaması, Musul’da Konsolosluk çalışanlarının rehin verilmesi, Yüksekova’da 3 askerin öldürülmesi, Aktütün haberlerine yayın yasağı getirildi” dedi. 
“Erdoğan’a soru soran gazetecilerin, “Sen hangi gazetesin” yanıtları aldığına tanık olduk” diyen Güven,“Gazeteci arkadaşlarımız soru soramaz hale geldi. Bizler gazeteci olarak kamu yararına haber yapmak zorundayız. Anayasa’da böyle yazıyor. Ama kamu yararı da Milli Güvenlik de muğlak ve her yere çekilebilir biçimde uygulanıyor. Gazetecilere ayağınızı denk alın mesajı veriliyor” şeklinde konuştu. 

HERKESİN BİLGİ EDİNME HAKKI VAR

Her vatandaşın kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi talep etme hakkı var. Herhangi bir gerekçe gösterme zorunluluğu olmaksızın herkes bilgi talebinde bulunabilir. Başvuru dilekçeleri, elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla yazılı olarak, kurum ve kuruluşlara gönderilebilir. Bakanlıklar ve bağlı kuruluşların yanı sıra, yerel yönetimlerden ya da meslek kuruluşlarından da bilgi talep edebilir. Kurum ve kuruluşlar, başvurulara 15 gün içinde yazılı olarak yanıt vermek zorundadır. Başvuru reddedilirse, kararın bildirilmesinden itibaren 15 gün içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz edilebilir. (İstanbul/EVRENSEL)

 

 

ÖNCEKİ HABER

Oğul Rafsancani hapis cezasına çaptırıldı!

SONRAKİ HABER

Hatay'da 60 kişiye Gezi soruşturması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...