16 Mart 2015 00:54

Hükümet ‘zam’la halkı yanıltıyor

Hekimlerden, nöbet ücretlerine yüzde 50 zam yapılacağı açıklamasına yanıt: “Siyasi bir manevrayla halkta algı yaratmaya çalışmayın”

Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul

Hastanelerin acil servislerinde özellikle son birkaç yıldır ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Okmeydanı, Bakırköy gibi merkezi ve nüfusun yoğun olduğu hastanelerin acil bölümülerine yapılan başvuru sayısı günde 2 bin 500’ü buluyor. Başvuru sayısının oldukça fazla, çalışan sayısının da oldukça az olması ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. Örneğin, hekimin muayene hizmeti vermesi istenen “3 dakikalar” için vatandaş da saatlerce sırada bekliyor. Bu koşullarda hekim yetersiz kaldığı durumda ise sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalıyor.

CUMARTESİ NÖBETLERİ!

Acil servislerde yaşanan kaostan nihayet “haberdar olan” Sağlık Bakanlığı ise sıkıntıyı önce aile hekimlerini acillerde görevlendirerek çözmeye çalıştı. Bu uyguluma başarılı olmayınca acil vakalarını aile hekimlerine yönlendirdi. Aile hekimlerinden ve Aile Sağlık Merkezi çalışanlarından cumartesi günleri nöbet tutmalarını ve gelen her hastaya bakmalarını istedi. Ancak Bakanlığın bu talebi aile hekimleri tarafından iş bırakma eylemleriyle karşılandı. Ocak ayının başından itibaren başlatılan cumartesi nöbetlerine gitmeyen aile hekimlerinin oranı yüzde 90’ı buldu.

HEKİMLER NE DİYOR?

Hükümet bu kez de “zam” diyerek nöbet dayatmasında bulundu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tıp Haftası kapsamında sağlık emekçilerinin yaptıkları grevden bir gün önce (12 Mart) yaptığı bir açıklamada, “Nöbet ücretlerine yüzde 50 zam yapacağız” dedi. Peki, Hükümetin “müjde” şeklinde ilan ettiği bu atılım sağlık emekçileri tarafından nasıl karşıladı? Tepkileri ne oldu? Bu konuda işin muhataplarına kulak vermekte yarar var...

2-3 LİRALIK ZAM!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimleri Kolu Başkanı Fethi Bozçalı’dan gelen ilk yorum “Komik bir açıklama” şeklinde oldu. Bozçalı, bu müjdenin komikliğini ise şöyle açıklıyor: “Zaten nöbet ücretleri (saati) 4 ila 7 lira arasında değişiyor. Yani saat başına 2-3 lira artması hiçbir şey ifade etmiyor.”
Bozçalı’ya göre bu açıklamanın tek bir okuması var: “Halkta ‘Sağlık çalışanlarına zam da yapıyoruz, daha ne yapalım’ algısı yaratmaya çalışıyorlar.”

SKANDAL AÇIKLAMA

Başbakanın bir müjdesi de hekimlerin 70 yaşına kadar çalışabileceğini söylüyor. Bozçalı skandal olarak nitelendirdiği bu açıklamayı şöyle tarif ediyor: “Ortalama insan ömrü belli. Resmen ‘mezarda emeklilik öneriyorum’ diyor. ‘Bunu müjdeliyorum’ diyor. Bir skeç hazırlasanız bu kadar iyi bir konu bulamazsınız.”

NÖBETE HÂLÂ GİDİLMİYOR

Başbakanın açıklamalarına sağlıkçıların eylemleriyle yanıt veren Aile Hekimleri Kolu Başkanı Bozçalı şöyle diyor: “13 Mart grevinde 30 tane örgüt bir araya geldi, iş bıraktı. Kolay değil. Nöberlere yüzde 50 zam yapılması bir anlam ifade etmiyor. Maalesef halk henüz bunun farkında değil ama sağlık çalışanları bunu iyi biliyor. Nöbet sistemi devam ediyor ama direniş de sürüyor. Nöbetlere gitmeme oranı yüzde 90’ları buluyor hâlâ. Hükümetin temel sorunlarımıza ilişkin getirdiği zerre bir şey yok.”

‘UCUZ VE BASİT SİYASİ BİR MANEVRA’

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç de, nöbet zammı açıklamasıyla asıl hedeflenenin, algı yönetimine dayalı kamuoyunun yanıltılması olduğunu söyledi. Taleplerini dile getiren sağlıkçıların, haksız duruma düşürülmek istendiğine dikkat çeken Mengüç, “Sağlık çalışanlarının nöbet ücretleri zaten çalışması gereken sürenin dışında, ekstradan yapmış olduğu bir hizmetin karşılığıdır. Bunu da bir ortalamaya vurduğunuz zaman 5 lira gibi bir rakam çıkıyor. Yani 24 saat çalışmış bir insanın alacağı 60-70 liralık alacağı ücretin üzerine 25-30 lira eklemeyi bir zam olarak kamuoyuna duyurmaya çalışıyor. Kaldı ki bizim talebimiz nöbet ücreti ya da genel olarak ücret talebi değil. Bizim istediğimiz hakların verilmesi ve çalışma koşullarının insani ölçülerde olması talebidir. Bunu kamuoyunu aldatmaya yönelik ucuz ve basit bir siyasi manevra olarak değerlendiriyorum” dedi.

‘ANGARYA DAYATILIYOR’

Kışkırtılmış, abartılmış, tüketime dayalı bir sağlık talebini karşılamak için sağlık çalışanlarının daha fazla çalıştırılmak istendiğini ifade eden Mengüç, “Bunun bir çıkış yolu olarak da aile hekimlerine nöbet sistemini getirmeye çalıştılar. Bu nöbet sistemini getirirken de “Ayda en az 8 saat” ibaresini kullandılar. Yani üst sınır belli değil. Özünde bu sağlık politikaları anlayışı, hekimleri haftanın 7 günü, günün 24 saati çalıştırma amacı güdüyor. Bunun da kabul edilir bir tarafı olmadığı için bu sistem geldiğinden bu yana aile hekimlerinin bu nöbetlere gitmediğini biliyoruz” dedi.

Hükümetin kamuoyunu yanıltma girişmileri olduğuna vurgu yapan Mengüç, “Örneğin bir sağlık merkezinde 5 hekim vardır. İşe bu hekimlerden 4’ü gitmemiş 1’i gitmiştir. O gün o merkezi açmış ve hizmet vermiş sayarak bir istatistik sunuyor. Oradaki greve katılmama oranı yüzde 20’yken, iktidar bunu yüzde 100 katılmama olarak kabul edilyor” diyor.

‘EMEĞİ SÖMÜRMENİN YASAL DÜZENLEMESİ’

Mengüç 70 yaş vurgusuyla ilgili de şunları söyledi: “Bunun birinci hedefi sağlık üzerinden bir rant yaratmak. Bunun birincil ve kolay olanı emek sömürüsüdür. Nitelikli işgücü sayılan hekim işgücünden daha fazla yararlanma amacı vardır. Bugün emekli hekimler zaten çalışmaya mecbur halde bırakılmıştır. Örneğin serbest çalışarak Bağ-Kur’dan emekli olmuş, 35 yıl çalışarak hizmet vermiş hekimlerin aldığı aylık ücret şu anda 950 ila 1400 lira arasında değişiyor. SSK ya da SGK’den emekli olanların aldığı ücret 1500 ila 2 bin 500 arasındadır. Bugünkü koşullarda bir hekimin 1500 ila 2000 lirayla bir yaşamı idame ettirmesinin mümkün olmadığını, zaten çalışmak zorunda kalacaklarını biliyoruz. Bunu bilen iktidarın yaptığı da hazır, nitelikli bir emeği sömürmek için yaptığı bir düzenlemedir. Bu hekimlere getirilmiş bir iyilik hali değildir. Bunu insanların ölene kadar emeğini sömürmenin yasal düzenlemesi olarak değerlendiriyorum”

ÖNCEKİ HABER

Kıyma makinesiyle dinamit yapıyoruz

SONRAKİ HABER

16 Mart Beyazıt Katliamı: Bu dosya bizim için kapanmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...