15 Mart 2015 11:37

Üretimle parçalanan kent: Gebze

Redaksiyon tarafından düzenlenen sempozyumda konuşan DİSK-AR Müdürü Serkan Öngel, kent ve emek arasındaki ilişkiyi anlatarak; sanayi yoğunlaşmasıyla Gebze'nin giderek parçalandığını söyledi.

Üretimle parçalanan kent: Gebze

Redaksiyon tarafından düzenlenen sempozyumda konuşan DİSK-AR Müdürü Serkan Öngel, kent ve emek arasındaki ilişkiyi anlatarak; sanayi yoğunlaşmasıyla Gebze'nin giderek parçalandığını söyledi. Metal grevinin yasaklanmasıyla da gündeme gelen gelen Gebze, Dilovası’nın halk sağlığını tehdit etmesiyle de çokça tartışılmıştı.     

Öngel, “Üretimin mekanı parçalanırken Kent ve Emek: Gebze Örneği” isimli sunumuyla başta metal sektörü olmak üzere fabrikalarla kuşatılan Gebze’yi anlattı. Türkiye’de yıllardır sanayinin gerçekleştiği bölgenin İstanbul ve içinde bulunduğu Marmara bölgesinde olduğunu belirten Öngel, sanayi ve kent konusunun genellikle çevre sorunuyla gündeme geldiğini kaydetti. Öngel, özellikle Gebze bölgesinin de İstanbul’dan taşınan ve küresel sermayeyle ilişkilendirilen bir yer olduğunu ifade etti. Birleşik Metal Sendikası'nın yakın zamanda yaptığı grevin ertelendiğini hatırlatan Öngel, grevin Bakanlar Kurulu tarafından gerekçe gösterildiği gibi mili güvenlikle alakası olmadığını dile getirdi. Gebze’nin işçi sınıfı açısından önemli bir kent olduğunu belirten Öngel, 15-16 Haziran'da burada sıkıyönetim uygulanmasına atıfta bulundu.

NÜFUS PATLAMASI

Sanayileşmeyle birlikte kentte bir nüfus patlamasının yaşandığını söyleyen Öngel, “1970 yılında 46 bin olan nüfus 2010 yılı için Gebze bölgesinde 586 bine ulaşmıştır. 40 yıllık bir tarih kesitinde kent nüfusu yaklaşık 13 kat büyümüştür. Mevcut nüfus artışının çoğu 1990 sonrasındaki 20 yıllık dönemde gerçekleşmiştir” dedi. Gebze’nin İstanbul’dan taşınan sanayiyle birlikte gittikçe Kocaeli'den uzaklaştığını belirten Öngel, Gebzeli işçi profilinin kendi iline değil, daha çok İstanbullu işçilere uyduğunu ifade etti. Burada işçilerin fabrika dışı yaşamdan giderek koparıldığını kaydeden Öngel, başka yerlere nazaran işçilerin tek geçim kaynaklarının da fabrika olduğunu söyledi.

DEPO RUHSATLI ÜRETİM

Yapılan denetimler sonucunda kuralsızlığın kural haline geldiğine dikkat çeken Öngel, “Kimyasal ve radyoaktif atıkların taşınması için sistem içinde açıkların bulunduğu, çevre kirliliğinin özellikle dil deresi üzerinden son derece fazla olduğu, pek çok firmanın yasal zorunluluklarından kaçtığı, Dilovası'ndaki toplam ölümler arasında kansere nedenli ölümlerin orantısının ülkemiz ve dünya verilerinin sırasıyla 2.6 ve 2.7 katı olduğu”nu söyledi. Öngel, depo ruhsatlı olduğu halde sanayi üretimi yapan nereyse binin üzerinde tesis olduğunu dile getirdi. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et