12 Mart 2015 18:44

‘Sorunlarımız acil olarak çözülmeli’

Emine UYAR
Soma

Soma maden işçilerinin tazminatlarının bir an önce ödenmesi talebiyle başlattıkları oturma eylemi bugün 10. gününde. Bu süre zarfında hiç evine gitmeyen işçiler var. 

TKİ Ege Linyit İşletmeleri Müdürlüğü önünde oturma eylemi yapan maden işçilerinin gün boyu ziyaretçileri eksik olmuyor. Önceki gün Nakliyeciler İlkokulu öğretmenleri, ve Alevi Kültürü Derneği Soma Şubesi ziyarette bulundu. İşçilere akşam yemeği getiren dernek yöneticileri dayanışma içinde olduklarını ifade etti. 

İmza masaları açan işçiler, talepleri için Soma halkından imza topluyor. İşçiler esnafları da ziyaret ederek taleplerini anlatıp desteklerini istiyor. Bazı esnaflar işçileri desteklediklerine dair camlarına yazılar astı. 

Direniş yerinde işçilerle sohbet ediyoruz. Ali Güngör 39 yaşında. 13 yıl Soma Kömürlerinde çalışmış, 4 çocuğu var. Ovaya gidip 30 lira yevmiye ile domates, mısır, zeytin çapalama işinde çalışmayı düşünüyor. “İğne ucu kadar olan delik şimdi oldu araba lastiği kadar. Kira borcu ve banka borçları var. İcralık oldum. 30 lira ile geçim olmuyor. Milletvekillerinin maaşlarının ekmek kırıntıları ile geçiniyoruz. İş sahalarının açılmasını hakkım olan tazminatımın verilmesini istiyorum” diyor.

İbrahim Karabulut köyünden 11 kişiyi kaybetmiş madenci katliamında. Hepsi de akrabasıymış. “Bizimle aynı sorunları yaşayan arkadaşların da buraya gelmesini istiyoruz” diyor. Çiftçilikten emeklerinin karşılığını alamadıklarını madenin de aynı olduğunu söylüyor. “İsteseler sorunumuzu kısa sürede çözebilirler. Tazminatımı ve iş istiyorum, güvenli çalışma istiyorum” diyor.

Hidayet Merdim Manisa Valisi Erdoğan Bektaş’ın kendilerini ziyaretinde söylediği, “Zeytin ağaçlarını kestirmiş olsaydınız termik santral kurulurdu. 1000 kişi çalışırdınız” sözleri ile ilgili düşüncelerini paylaşıyor: “Bizler işsizliğin ne olduğunu biliyoruz. O köylülerin hakkını nasıl gasbedebiliriz. Bu zeytinlerine kesilmesine karşı çıkmasaydık bizlere zulüm olurdu. Yaş kesen baş keser. O konu ile bizim sorunumuzun bir ilgili yok.” Valinin kendilerine İstanbul’daki 3. köprü inşaatından, Çandarlı’ya liman yapıldığından bahsettiğini belirten Merdim, “Benim iki günlü kömürüm kaldı. Bizim sorunumuz acil. Dünyanın en ağır işçiliğini yapıyoruz. Haklarımızı alamıyoruz. Hak aradığımızda suçlu ilan ediliyoruz. İş vermiyorlar. Tazminatlarımız ödeninceye kadar burada kalacağız” diyor.

Ahmet Mutluer’in eşi Zeliha Mutluer, her şeyden önce eşinin sağ salim yanında olmasına sevindiğini belirterek, “İşimin yeraltında çalışmasını istemiyorum, 4 yaşındaki çocuğum da istemiyor. Eşimin hakkını vermiyorlar. Bugün burada pazar var. Kim benim çocuğuma 1 kilo meyve, 1 kilo sebze getirir. Biz kimseye muhtaç olmak istemiyoruz. Hakkımızı, işimizi versinler yeter” dedi.

Evrensel'i Takip Et