12 Mart 2015 00:57

‘Bu grev sadece sağlık çalışanları için değil’

13 Mart’ta sağlık çalışanlarının ülke genelinde yapacağı grev öncesi İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri gazetemize konuşarak yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirdi.

Paylaş

Metehan UD
Eda AKTAŞ
İzmir

13 Mart’ta sağlık çalışanlarının ülke genelinde yapacağı grev öncesi İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri gazetemize konuşarak yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirdi. Uzun ve yoğun çalışma saatlerinden şikayetçi olan sağlıkçılar insanca yaşama yetecek bir ücret istediler.

‘30 YILDIR İŞ YÜKÜMÜZ HEP ARTTI’

Fizik Tedavi biriminde çalışan SES Üyesi Rabia Cüce Zozan çalıştığı 30 yıl boyunca hep iş yükünün arttığını ve maaşlarının eridiğini belirterek “Performans sistemi başladığından beri işler daha da çığırından çıktı, sağlık ve emeğimiz ticarileşti. Nöbetlerimiz daha ağır geçmeye başladı. Kliniğimizde 20 hasta var. gündüz mesai saatleri içinde 6-7 hasta kişi başına düşerken, bu nöbetlerde tamamına tek bakmak zorunda kalıyoruz. İşe uygun ücret verilmesini istiyoruz. Nöbet ücretlerinin düzeltilmesi, performansın kalkması, döner sermaye adaletsizliğinin bir an önce çözülmesini istiyoruz” dedi. Halka da çağrı da bulunan Zozan şunları söyledi “Halkımızdan da grev için bizi desteklemesini istiyoruz çünkü bu grev sadece kendimiz için değil, onlar için de. Yeri geliyor biz de hasta oluyoruz. Biz de bu çarkın içinde muayene olmak için uğraşıyoruz. Bunların ek ücretlerini biz de ödüyoruz. Ben hasta olduğum da sevk çıkartıp doktora gidip reçete yazdırmak istemiyorum çünkü çok külfetli oluyor. İlacı paramla almak daha ucuza geliyor”.

Ameliyathane anjiyo servisinde çalışan SES Üyesi Zeynep de ek ödemelerin emekliliğe yansımadan verilmesinin kendileri için ciddi bir sıkıntı olduğunu ifade ederek “Emekli olduğumuz da bu aldığımız maaşın yarısını bile alamayacağız. Asgari ücretle bir emeklilik sürdürmeye mahkum etmek zorunda kalacağız. Bu da tabii ki bizim için güvencesiz bir gelecek anlamına geliyor. Bu da bizim için ciddi bir sıkıntı” dedi.

HERKESE NİTELİKLİ SAĞLIK HAKKI İSTİYORUZ

Çalışma şartlarından bahseden Zeynep şunları söyledi “Ameliyathane bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılabileceği bir ortam. Buna dair daha ciddi önlemler alınabilir, hele ki şu teknoloji çağında. Ama buna yönelik çok iyi çalışmaların olduğunu söyleyemem. Biz kendimizi sıkı bir şekilde korumazsak biz de hasta olabiliriz. Biz vardiyalı çalışıyoruz. Sekiz-dört mesai değil, akşam altıya kadar çalışıyoruz. Hekimlerin performansa dayalı bir sistemi daha çok hasta daha çok para anlamına geliyor, bu da bizim için daha çok çalışmak anlamına geliyor. Onlar daha çok kazanacak diye biz de mesai saatlerimiz dışında çalışmak zorunda kalıyoruz. Altıda değil, yedide yedi buçukta çıktığımız oluyor. Bunun karşılığında da ek bir ücret almıyoruz. Benim ilk talebim insanca bir talebimiz olan sağlığın piyasalaşmasının önlenmesi, herkese ücretsiz ve nitelikli sağlık hakkının sunulmasıdır. Çalışma koşullarımın daha düzenli, daha güvenli hale getirilmesi”.