28 Temmuz 2011 09:03

İkiyüzlülük

Norveç’te Gençlik Kampına yapılan saldırı ve 76 gencin katledilmesi karşısında ülke medyasında birçok farklı tepki ortaya çıktı. Bu katliamı gerçekleştiren zihniyeti, bireysel bir “kusur” olarak gören, Breivik’i cani, psikopat, hastalıklı bir kişi olarak tarif eden yaklaşımlar kadar meseleyi daha büt&uum

İkiyüzlülük
Paylaş
İlyas Coşkun

Norveç’te Gençlik Kampına yapılan saldırı ve 76 gencin katledilmesi karşısında ülke medyasında birçok farklı tepki ortaya çıktı. Bu katliamı gerçekleştiren zihniyeti, bireysel bir “kusur” olarak gören, Breivik’i cani, psikopat, hastalıklı bir kişi olarak tarif eden yaklaşımlar kadar meseleyi daha bütünlüklü gören ve uzun yıllardır Avrupa’da yükselen ırkçılığın son örneği olarak değerlendiren yazılar da okuyucuyla paylaşıldı.
***
Fransa’dan Le Pen, İtalya’dan Bossi, Avusturya’dan Haider, Hollanda’dan Pim Fortuyn şahsında devam eden ırkçı faaliyetler ve yakın dönemde SPD’li Sarrazin’in kitabı, Avrupa’dan ırkçılığı besleyen ve körükleyenlere örnekler. Ülkelerinde iktidarı ellerinde bulunduran Sarkozy’nin, Merkel’in ve Cameron’un “çok kültürlülük ölmüştür” çığlıklarını anımsayalım. Tüm bunlar, Breivik’in ve Avrupa’da İslamofobinin, çok kültürlülüğün, yabancı düşmanlığının palazlanması ve bu tür katliamların yapılabilmesi için gerekli cesareti veren örneklerdir. Yazılı ve görsel basında da bu yönde haberler yer aldı ve Avrupa’yı ve liderleri eleştiren, (hatta azarlayan) yazılar paylaşıldı. Ama ne hikmetse bu yazarlar gözlerini Türkiye’nin meselelerine çevirince, hakim ideolojinin, tekçi zihniyetin, inkarcı politikaların savunucusu hükümetin eteklerini öpmekten geri durmamaktadır. Irçılıkla, milliyetçilikle her yerde mücadele edilmesi fikri bir kenara itiliyor nihayetinde “Benim ırkçım iyidir” fikrine geliniyor, bu ne kadar doğru?
***
Dünkü Evrensel’de bir haber dikkatimi çekti. Haber, Almanya’nın Mecklendburg- Vorpommem eyaletinde, aşırı sağcı NPD’nin kamuoyu yoklamalarında barajın altında kalması sonrasında aşırı sağcıların, diğer partilerin binalarına yönelik saldırılara başlamış olduğu bilgisini veriyordu. Almanya’da ki saldırılar bana, 12 Haziran seçimleri öncesi Emek Demokrasi ve Özgürlük Blokuna yapılan baskıları hatırlattı. Bu haber üzerine şöyle bir hafızayı yoklayınca Breivik’i aslında hiç görmemiş olsam da ne kadar çok “tanıdığımı” anladım. İşte birkaç örnek:
*Breivik, hainleri önem derecelerine göre “A”, “B”, “C” diye sınıflandırmış. Bu bana Çiller’in meşhur “PKK’ya yardım eden işadamlarının ve sanatçıların listesi elimizde, bunlardan hesap soracağız” sözlerini hatırlattı. Adapazarı-İzmit-Sapanca üçgenindeki cinayetleri hatırlıyoruz değil mi?
*Breivik’in, İslam ve yabancı düşmanlığı, Rahip Santoro cinayetini, Malatya Zirve Yayınevi katliamını, Hrant Dink’i hatırlattı. Ülkemizde düşmanlık ve ırkçılık, Hıristiyan inancına, Ermeni düşmanlığına karşı zuhur etmemiş miydi?
*Breivik’in, gençleri bir avcı gibi teker teker öldürmesi, katliam yapması bana bölge illerindeki toplu katliamları, ölümleri, sürgünleri hatırlattı. Bölge illerinden her gün bir toplu mezar haberi geliyor, duyuyoruz değil mi?
*Breivik’in “Türkiye haritası” bana Kerkük’ü Musul’u ülke topraklarına katmak için cihat çağrıları yapanları, faşist yapılanmaları hatırlattı. Sahi nerde şimdi bu “vatan evlatları” ?
*Marksizm’e ve halkların bir arada kardeşçe yaşayabilir olmasına karşı nefreti İstanbul, Zeytinburnu’daki Kürt halkına yönelik planlı ve devlet güçleri tarafından “sonlandırılamayan” saldırıları hatırlattı.
Breivik, çok kültürlülüğü hedef alan ve yabancı düşmanı, ırkçı bir katil. Uzun yıllardır Avrupa’da yükselen ırkçılığın sebep olduğu, en acı katliamlardan birini gerçekleştirdi.  İnternet’te yayınlanan manifestosunda “tek millet, tek medeniyet, tek dil, tek kültür ve tek ırk” politikasını güden Japonya’ya ve bu ülkenin Eski Başbakanı Taro Aso’ya övgüler yağdırmış. Ülkemizde “önünü alamadığımız demokratlığıyla” birçok gazetecinin övgülerine mazhar olmuş iktidar sahipleri bu duruma biraz içerlenebilirler.
***
Son söz, komşumuzun başına gelen acı bir olay karşısında ona akıl vermek kolay oluyor. Norveç’te yaşanan bu katliam sonrası, Norveç Hükümetini ve tüm Avrupa siyasetini acımasızca eleştirmek ve masaya yatırmak anlamlıdır. Ancak ülkemizde de kan üzerinden siyaset yapanlara karşı aynı tavrı sergilemek ve dik durmak, en dürüst olanıdır.

ÖNCEKİ HABER

Şiddete karşı 1 milyon imza

SONRAKİ HABER

Gazeteciye 375 gün ‘meslekten men’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...