05 Mart 2015 13:58

İçi Seni Dışı Bizi Yakar!

aklarımızı arama hakkımızı bile ortadan kaldıran “iç güvenlik yasasına karşı” yasanın geçmesi halinde de güçlü bir mücadelenin örgütlenmesi ve fiilen yasanın ve yasakların püskürtülmesi tek yoldur

Paylaş

Grev yasakları, parkı halka kapatmaları, meydan yasaklamaları, gösteri ve yürüyüş hakkının engellenmesi, sendikalaşmaya çalışan işçilerin kapı önüne konması, polisin gençlerin üzerine ateş açması, esnafın palalarla kışkırtılarak, protesto hakkını kullanan gençlerin üzerine saldırtılması hükümete yetmemiştir. Saldırıyı daha kapsamlı hale getirme, hakkını aramaya çalışanı, hak arayamaz hale getirmek için hükümet kolları sıvamıştır.

Sanki bundan önce puşi taktığı için Cihan tutuklanmamış, Newroz’a katıldığı gerekçesiyle gençler gözaltına alınmamış, parasız eğitim istediği için pankart açan gençler, twitterda eleştiri hakkını kullananlar ‘katillerden ve hırsızlardan’ daha fazla yılla yargılanmamış, günlerce tutuklu kalmamış gibi davranıyor AKP hükümeti.
AKP hükümeti dönem özgürlükler o kadar boy vermiş ki, hükümetimiz sanki bu özgürlük ortamının ‘bazı paralel güçler’, ‘ülke ve vatan hainleri’ tarafından provoke edildiğini ve güvenlik paketinin bunlarla mücadele edilmek için çıkartıldığı izlenimini veriyor.
Gerçek ise bunun tam tersidir. Sermaye devletinin, şirazeden çıkmış hükümeti, kendini kral zanneden bir paranoyanın liderliğinde kendi sesinin yankısından başka bir ses duymak istemiyor. Demokrasi ve özgürlük isteyen, çatışmasızlık, sürecin hakların eşitliği temelinde çözümünü savunan, fabrikasında, okulunda hakkını arayan, bilimsel laik bir eğitimi savunan, kısacası Cumhurbaşkanına tek bir noktada bile katılmayan; aydını, yazarı, sanatçısı, basın emekçisi herkes Cumhurbaşkanı’na göre bu yankıyı bozuyor ve vatana ihanet ediyor.

İç güvenlik paketi bu nedenle daha yasalaşmadan, gündemimize pratik olarak sokulmuştur. Cumhurun reisi valilerini, muhtar ve esnafı göreve çağırmış, sokağa çıkana, hakkını arayana göz açtırmayın demiştir. AKP sermayenin hükümeti olduğunu, dolayısıyla rüştünü ispatlamıştır. Grev hakkı fiili olarak ortadan kaldırılmış, bir işçinin hak araması milli güvenliğe aykırı ilan edilmiştir. İç güvenlik paketi, patronların sınıfının güvenliğini sağlamayı, yolsuzluk ve yağma ile bezenmiş, kar ve rant düzenlerini korumayı amaçlamaktadır

DAHA İYİ BİR DÜNYA TALEBİMİZ, SERMAYENİN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR!

Torunlar inşaatta iş güvenliği önlenmerinin alınmasını savunan, Gebze’de insanca yaşanacak bir ücret isteyen, Cizre’de anadilinde eğitim görmek isteyen, Ankara’da zorunlu din dersi almadan, inancı üzerinde baskı uygulanmadan okumak, İzmir’de bilimsel nitelikli eğitim almak isteyen, akademide halk için bilim üretmek, çevre katliamlarını açığa çıkarmak için, hak sağlığını korumak için araştırma yapan, ülkenin arkeolojik alanlarının yağmalanmasına karşı duran işçinin, öğrencinin, bilim insanın güvenliğini değil, onlara saldıranların güvenliğini koruyorsa, bu düzeni koruyorsa bu iç güvenlik paketi, bizim güvenliğimizi tehdit ediyordur.

Paranın iktidarına vatan diyerek tapan, sermaye hükümetinin, parasız eğitim isteyen öğrenciye, insanca yaşayabileceği bir ücret isteyen işçiye vatan haini demesi akla uygundur. Haklarımızı arama hakkımızı bile ortadan kaldıran “iç güvenlik yasasına karşı” yasanın geçmesi halinde de güçlü bir mücadelenin örgütlenmesi ve fiilen yasanın ve yasakların püskürtülmesi tek yoldur.
Demokrasi güçlerinin, emek örgütlerinin, kadınların ve gençlerin mücadelesinin giderek birleşmesi, ortak bir mücadele zemininde yükselmesi, seçimlerinde hem bu zeminde güçlenen, hem de bu zeminin seçim döneminde de “iç güvenliği” koruyan baraj engellerini de yıkıp geçerek, demokrasi güçlerinin mücadele birliğine dönüşmesi, bir emek ve demokrasi cephesinin burjuva gericiliğinin temsilcisi AKP hükümetinin karşısına dikilmesi için tüm gücümüzü seferber etmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

İktisat öğrencileri ekonomiyi tartışıyor

SONRAKİ HABER

Amedspor kongresi Yaşar Kemal'e adandı