05 Mart 2015 12:41

Yargılanan avukatlardan mahkemede peruklu gönderme

Gezi Parkı direnişiyle ilgili 'tutuklama kararı' veren hakimler ile polislere hakaret ettikleri iddiasıyla 4 avukatın yargılanmasına devam edildi.

Paylaş

İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya tutuksuz sanık avukatlar Elif Çalışkan, Tülay Odabaş, Tolga Çakır ve Sevinç Sarıkaya katıldı. Müştekiler hakim Salih Cantürk ve komiser Ramazan Ekemen de duruşmada hazır bulundu. Sanık avukatları ise 20 avukat arkadaşı temsil etti.

'FİİLİ VE SÖZLÜ SALDIRIDA BULUNMADIK AKSİNE BİZE SALDIRDILAR'

Avukat Elif Çalışkan, "Olay günü Gezi parkı olaylarıyla ilgili aralarında bulunduğu kişilerin tutuklanmasına karar verildi. Hakime gerekçesini sorduğumuzda bize açıklama yapmadı. Daha sonra iki gündür aç olan müvekkillere nezarethanede, aileleri tarafından getirilen yiyecekleri ulaştırdık. Daha sonra polisler yiyecekleri ayağıyla alıp çiğnemeye başladı. Buna tepkimizi gösterdik. Ancak fiili ve sözlü saldırıda bulunmadık. Aksine bana ve diğer arkadaşlarıma saldırıda bulundular" dedi. Diğer sanık avukatlar da suçlamaları kabul etmediler.

SANIK AVUKATTAN 'PERUK'LU SAVUNMA 

Söz alan sanık avukat Tolga Çakır da savunması için kürsüye geldi. Elinde perukla kürsüye gelip müşteki komiser Ramazan Ekemen'e dönen Çakır, "Ethem Sarısülük'ün katilinin yargılandığı davada sanık polis Ahmet Şahbaz duruşmada tanınmamak için peruk takmıştı. İstersen bunu alıp takabilirsin belki kendini daha iyi hissedersin" dedi.

Bu sözler salonda gülüşmelere neden oldu. Çakır, suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti.

HAKİM: AVUKATLARDAN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM

Sanıkların ardından söz alan müşteki hakim Salih Cantürk, "Ben iddianamede belirtilen olayları görmedim. Ben sadece sanıkların 'Tutukladınız, mutlu mu oldunuz' şeklinde sözler söylediğini duydum. Bu sözleri odama geldiklerinde söylediler. Şikayetçi değilim, davaya katılmak istemiyorum" diye konuştu.

Ramazan Ekemen de, "Yemekleri getirdiler ancak kontrol etmemiz gerekiyordu engel olunca biz de müdahale ettik. Olay sırasında sanık avukatlar bana hakaret ettiler. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.

KAMERA KAYITLARI İSTENDİ

Sanık avukatlarından Several Ballıkaya da, nezarethane içinde kamera olup olmadığının sorulmasına varsa o görüntüler ve koridordaki tüm kamera kayıtlarının istenmesini talep etti. Mahkeme heyeti ara kararında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na nezarethanede kamera olup olmadığının sorulmasına, varsa olay günü nezarethane ve koridordaki tüm kamera kayıtlarının bir CD'ye kaydedilerek istenmesine hükmetti. Duruşma tanıkların dinlemesi için ertelendi.

'POLİS MEMURUNA BİR PERUK TAKTİM ETTİM'

Duruşmanın ardından açıklama yapan sanık avukat Tolga Çakır, "Ankara'da Ethem Sarısülük'ün katili yine bir polis olan Ahmet Şahbaz'ın yargılanması sırasında polis tanınmamak için peruk takmıştı. Yargıda polisin korunan, kollanan ve gözetilen taraf olması nedeniyle bir simge olmasını istedim. Duruşma salonunda polis memuruna bir peruk taktim ettim. Kendisi takmaktan geri durdu. İngiliz yargılamasında hakimlerin tanınmak için peruk takması söz konusuysa Türk yargısında da polisler peruk takarak girerler gerek müşteki gerekse sanık oldukları duruşmalara. Peruk takarlarsa biz de duruşmaya girdiğimizde taraflardan birinin polis olduğunu anlarız bundan sonra" diye konuştu.

AVUKATLARIN 11'ER YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR

İddianamede, şüpheli avukatların, İstanbul 31. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 8 Temmuz 2013 tarihli tutuklama kararının ardından UYAP onay işlemleri için odasına giden nöbetçi hakim Salih Cantürk'e gıyabında hakaret içerikli ifadeler kullandığı belirtildi. Onay işlemleri tamamlanıncaya kadar tutukluları nezarethaneye alan polislere de hitaben "Siz hep hakimi etkiliyorsunuz, bravo tutuklanmalarını başardınız sonunda, sizler de Fethullah'ın k....lerisiniz" şeklinde ifadeler kullandıkları kaydedildi. Nezarethanede bulunan müvekkillerine yiyecek ve içecek vermek için ellerindeki poşetleri kontrol ettirmek istemeyen şüpheli avukatların, polisleri itekleyip zorla geçmeye çalıştığı anlatıldı. Ambalajlı olanlar dışında diğer yiyecek ve içeceklerin verilmeyeceğini söyleyen şikayetçi polislere yönelik nöbetçi hakimin gıyabında, "Size mi söyleyeceğiz ne olduğunu, çekilin k...ler, üç gündür buralarda zaten rezil olduk, çekil önümden şerefsiz k..., siz kim oluyorsunuz, kulübedeki k... gibisiniz, kemik vermek lazım" şeklinde, ayrıca, "Burası bizim iş yerimiz, siz kimsiniz bizi dışarı alıyorsunuz, ben hiçbir şey kontrol ettirmiyorum, hadi vursana bana verdim işte yiyecekleri, k... gibi saldırmayı bilirsiniz ancak" şeklinde ifadeler kullandıkları belirtildi. Avukatlar hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlamasıyla 11 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. (İstanbul/DHA)

ÖNCEKİ HABER

Kışanak: Şiddet gören kadınlar haykırın, çığlığınızı duymaya hazırız

SONRAKİ HABER

Erkek şiddetine karşı yasta değil, isyandayız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...