05 Mart 2015 04:41

HDP aday adayları evrensel'e konuştu: HDP'den adayım çünkü...

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

7 Haziran seçim takvimi yaklaşıyor. Seçimde gözlerin çevrili olduğu Halkların Demokratik Partisi (HDP), 2 Martta sona ereceğini açıkladığı aday adaylık başvurularını yoğun talep nedeniyle uzattı. Aday adaylığı başvuruları bugün sona eriyor. 
Toplumun farklı kesimlerinden destek görmeye başlayan HDP’de milletvekilliği aday adaylığı için yapılan başvurularda da bu çeşitliliği görmek mümkün. HDP’ye her geçen gün ilginin artması da HDP’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere hükümetin hedefi haline getirdi. 
HDP’ye milletvekili aday adaylığı için başvuran akademisyenlerden Nilgün Tunçcan Ongan, Sezai Temelli, Zeki Gül, yazarlardan Şeyhmus Diken, Faik Bulut, İnsan Hakları Savunucusu Raci Bilici ve Roboskîli Ferhat Encü’ye neden HDP’den milletvekilliği aday adaylığı için başvurduklarını sorduk. 

PARLAMENTO ALANINI SINIFIN ÇIKARLARI İÇİN KULLANMAK GEREKİYOR
Doçent Doktor Nilgün Tunçcan Ongan:
“Sınıf mücadelesinden soyutlanmış, sınıfsal perspektifi olmayan bir demokrasi anlayışını kabul etmek mümkün değil. Bu bağlamda işçi sınıfının hakları toplumsal ve siyasal mücadelenin her alanında olduğu gibi parlamentoda da en etkili biçimde temsil edilmeli diye düşünüyorum. Bir diğer ifadeyle; tüm diğer mecralar gibi ve onlarla birlikte parlamento alanını da sınıfın çıkarları için kullanmak gerekiyor. 
HDP; emek yanlı tutumu son derece net olan bir siyasi parti. Üstelik bu konudaki politikalarını parlamento siyasetine sıkıştırmış da değil. Bir yandan emek mücadelesini, sendikal hakları geliştirecek yönde yasa teklifleri verirken diğer yandan direnişlere fiilen katılıyor ve işçi sınıfıyla her mecrada dayanışma gösteriyor. Bununla beraber demokrasi mücadelesini siyasal hak ve özgürlük taleplerinden ayrı düşünmek de mümkün değil kuşkusuz. Barış hakkından, Kürt halkının siyasal haklarından, Alevilerin inanç taleplerinden, kadınların eşit yaşam hakkından ya da insanların cinsel yönelimlerini özgürce yaşama hakkından soyutlanmış bir demokrasi arayışı da düşünemeyiz. Dolayısıyla HDP, demokrasinin tüm unsurlarını bir arada savunuyor ve bütünlüklü bir demokrasi mücadelesi veriyor. Üstelik de bunu yaparken toplumsal muhalefetle dayanışma içinde olduğu gibi son süreçte gördük ki; parlamento alanını da en etkin kullanan muhalefet partisi olma özelliğini taşıyor.”        

GİDİŞATIN YÖNÜNÜ DEMOKRASİYE ÇEVİRMEK İÇİN... 
Yardımcı Doçent Sezai Temelli:
“Kurucusu olduğum, halen MYK üyeliğini sürdürdüğüm, HDK fikriyatının siyasal alanda kendisini yeniden üreterek var ettiği HDP, büyük bir buluşmanın adresi ve ben de bu buluşmaya hem icabet eden, hem de bu çağrıyı seslendiren birisi olarak bu süreçte aday adaylığımın partime ve mücadelemize katkı sunacağına inanarak bu göreve talip oldum. Türkiye siyasetinin çok önemli bir eşikten geçeceği 7 Haziran seçimlerine yönelik tartışmalar HDP’nin barajı geçip geçmemesiyle başkanlık sistemi arasında salınmakta. Aslında barajın yıkılması “Türk tipi başkanlık” hayalinin baraj yıkıntılarının altında kalması anlamını taşıyor. Türkiye halkları giderek otoriterleşen bir rejimin nereye doğru evrildiğini son İç Güvenlik Paketi tartışmalarında çok yakından izlemekte. Bu gidişatın sonunu tahmin etmek hiç de zor değil. Bu gidişatı demokrasi zemininde tersine çevirebilecek yegane hamle HDP’den gelebilir. HDP sadece seçim barajına odaklanmış bir seçim stratejisiyle 7 Haziran seçimlerine hazırlanmıyor. Eşit yurttaşlık temelinde yeni bir anayasayı yapabilmekten, müzakere sürecinin ortak vatan-demokratik cumhuriyet anlayışıyla kalıcı barışa evrilmesine kadar büyük bir değişim sürecinin öncüsü olma iddiasını taşıyarak seçimlere hazırlanmakta. Siyasal, sivil ve sosyal hakların tüm toplumsal unsurları kapsayacak bir biçimde ve eşitlikçi bir anlayışla hayata geçirilme mücadelesi de önümüzdeki dönemin yine önemli bir belirleyeni olmak zorundadır. HDP bu hak taleplerini kimlik-sınıf ekseninde ortaklaştırmayı radikal demokrasi söylemiyle dile getiriyor. Tüm bunlar bugün siyasetin estetiğini de yeniden yorumlamakta. Bunun bir parçası olmak, bu büyük uğraşının ve mücadelenin içinde bulunmak beni aday adaylığına taşımıştır.”  

ÇOĞULCU BİR TOPLUMU RIZA VE EŞİTLİK TEMELİNDE YENİDEN KURMAK
Dr. Zeki Gül:
“İzmir’den Diyarbakır’a, Amed’den Smyrna’ya halkların köprüsü olmak, kardeş kent kılmak adına kolektif mücadelenin bir parçası olarak İzmir’den HDP milletvekili aday adayıyım. Hastalıkların tedavisi ile sınırlanmamış sağlıklı yaşam hakkını önceleyen, topluma, yaşama ve doğaya yabancılaşmamış bir pratiğin içinden geliyorum. TTB, TİHV, İHD, SES, DTK Sağlık Meclisi ve toplumsal muhalefetin parçası olan hattın devamlılığını önemsiyorum.  
Ötekileşmiş, bellekleri farklılaşmış, yerinden edilmiş topluluklardan oluşuyoruz. Çoğulcu bir toplumu rıza ve eşitlik temelinde yeniden kurmak ve hafızaları eşitlemek adına bir partiden öte çoğulcu bir birlik olarak HDP’den adayım.
20 yılı aşkın bir zamandır meslek odası, insan hakları kurumları ve sendikalarda insan hakları, sağlık hakkı ve emek mücadelesini harmanlayanlardanım. SSK’nin devri, GSS ve aile hekimliğine geçiş süreci İzmir Tabip Odası başkanı olduğum döneme denk gelmişti. Emek platformu başta olmak üzere ivme kazandırdığımız tüm platformlarda kent tarihinin en geniş katılımlı birlikteliğini hayata geçirebilmiştik.  O sürecin kapsayıcılık ve dinamizminin merkezinde yer alanlardan birisi olarak deneyim ve hafızayı bugünlere taşımanın yararlı olacağını düşünüyorum.”

NİTELİKLİ TEMSİL İÇİN ‘BEN  VARIM’ DEMENİN VAKTİ
Yazar Şeyhmus Diken:
Halkların Demokratik Partisi bugüne kadar denenmemiş olanı başarmaya soyundu. Geçmişte bu ülkede seksen yıllık cumhuriyet politikaları ülkeyi Halklar Mezarlığına çevirdi. Tekçi, ret ve inkarcı Türk-İslam mantığına dayalı bir halklar mezarlığı. 
Kürt Özgürlük Hareketi bu inkarcı ve yalancılara cepheden karşı durarak topyekün halk hareketiyle cevap verdi. Bugün itibarıyla Eski Türkiye davayı kaybetti. Şimdi yeni bir dünya, yeni bir Ortadoğu, yeni bir Türkiye ve yepyeni bir Kürdistan kurulacak. Bunun güçlü ayak sesleri, soluğu, nefesi artık duyuluyor/ hissediliyor. 
Barış ve diplomasi devri başlıyor. Öyle bir dönem ki, silahla elde edilen kazanımların masa başında asgariye düşürülme hesap, kitabını yapıyor muktedir. Bu sebeple bu dönem nitelikli bir temsiliyetin gerek parlamentoda gerekse parlamento dışında “ben  varım” demesinin vaktidir. Başta Kürt halkı olmak üzere Anadolu ve Mezopotamya Halklarının temsili örgütü olarak kendini deklare eden ve öyle de olduğuna yürekten inandığım Halkların Demokratik Partisinde vekil olarak katacaklarımın olduğuna inandığımdan aday adayı oldum...”

TEK ADAM DİKTATÖRLÜĞÜNE KARŞI HDP 
Gazeteci- Yazar Faik Bulut:
Şu an AKP’nin tek adam diktatörlüğünü önleyecek biricik güç HDP ve bileşenleri olduğu için ve CHP’den de artık bir hayır ve umut olmadığı için HDP.  Türkiye’nin gelecekte ortak yaşamı, demokrasi temelinde, halkların kardeşliğini temsil eden en uygun platform olduğu için ve bu seçim bloku HDP programında olduğundan HDP’yi destekliyorum. Bölgedeki savaşlara karşı olduğu için, Türkiye’yi savaşlara atabilecek maceralara karşı olduğu için, emek konusunda en azından AKP’nin tahribatını, ekonomik olarak emekçilerin üstündeki baskıyı telafi edebileceği bir düzlem programı olduğu için HDP’den aday adaylığı için başvurdum.  

ROBOSKÎ MÜCADELESİNİ MECLİSE TAŞIYACAĞIM
Roboskîli Ferhat Encü:
“Yaklaşık üç buçuk yıldır Roboskî katliamının sorumlularının yargılanmasını bekliyoruz. Fakat ne yazık ki bu katliamının belli olan failleri yargılanmadığı gibi bu katliamı meşrulaştırma ve bu katliamın sorumlularının yargılanmasını isteyenler hakkında soruşturmalar, davalar ve tutuklamalar gerçekleşiyor. Roboskî katillerinin taşındığı bir mecliste Roboskî ailelerinden birinin de Mecliste olup bu katillerden hesap sorması önemlidir. Her gün Roboskî’yi Meclise taşıyıp bu vahşeti onlara hatırlatmak için, katır sırtında taşınan ölüleri Meclis kürsüsüne taşımak bu vahşeti yaşatanlardan hesap sormak için, sadece Roboskî’nin hesabını değil bu ülkede yaşanan bütün katliamların, hukuksuzlukların ve zulümlerin hesabını sormak için HDP’den Şırnak’tan aday adayı oldum. Halkımız ve partim bu şansı verirse bana Roboskî mücadelesini Meclise taşıyacağım.”

HDP TOPLUMSAL BARIŞA KATKI SUNACAK
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici:
“HDP, tüm farklılıkları içinde barından, tüm farklılıkların hak ve hukukunu savunan, ayrım yapmayan, evrensel değerleri gösteren bir parti. Öteden beridir bu anlayışın gelişmesi tüm halkları kucaklayan, farklıların bir arada olduğu parti özlemi içindeydim. İnsan hakları mücadelesi veriyorum. Tüm farklılıkların yaşadığı hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve onların mağduriyetinin giderilmesi için verdiğim mücadeleyi HDP’de vermek istediğim için aday adayı oldum. HDP Türkiye’nin toplumsal barışına katkı sunacak bir parti. Bu temelde gerçekten inanarak, güçlü bir şekilde HDP’ye sahip çıkılması gerekiyor Bana göre bu ülkenin bütün sorunlarını, ekonomiden, insan hakları sorununa kadar bütün sorunları HDP’nin çözeceğine inanıyorum.”

ÖNCEKİ HABER

Sevmek, sevinmek; iyi şeyler üstüne

SONRAKİ HABER

İç Güvenik Paketi'nin ikinci bölümü kabul edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...