26 Temmuz 2011 11:15

Oslo’nun sorumluları politikacılar ve medya

Geçtiğimiz cuma günü Norveç, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana tarihinin en büyük katliamlarından birine sahne oldu. Anders Breiviks adlı neonazi ırkçı, hükümet binaları ve İşçi Partisinin organize ettiği gençlik kampına karşı gerçekleştirdiği bombalı ve silahlı saldırı sonucu 76 kişiyi katle

Oslo’nun sorumluları politikacılar ve medya
Paylaş
Murat Kuseyri

Politikacılar ve basın şaşkınlık içinde. Uzmanlar ve politikacılar Norveçli, “üstelik de beyaz biri”nin böyle bir katliamı gerçekleştirmesinin nedenlerini kamuoyuna anlatmakta güçlük çekiyorlar.  Katliamın ardından olayın örgütlü “islamcı teröristler” tarafından gerçekleştirildiği yorumlarına yer yapan medya şimdi katliamın bir “deli” tarafından tek başına işlendiğini anlatmaya çalışıyor.

Halbuki Breviks’in katliamdan önce yayınladığı 1500 sayfalık deklarasyonun  yanı sıra mahkemede verdiği ifadeler, katilin hiç de deli ve yalnız olmadığını; İskandinavya’da gün geçtikçe güçlenen ırkçı ve faşist hareketlerle ilişiği olduğunu, eylemi planlı ve bilinçli bir şekilde gerçekleştirdiğini gösteriyor.

İSVEÇ IRKÇILARI İLE BREVİKS’İN SÖYLEMLERİ AYNI

İsveç’te ırkçı ve faşist akımları mercek altına alan “Expo” Dergisinin Yazarlarından Johannes Jakobsson, son 5 yıldır İskandinavya ülkelerindeki ırkçıların çalışmalarını araştırıyor. Irkçıların saldırı hazırlıkları yaptıklarını bildiklerini, ancak bu şekilde kapsamlı bir saldırıyı yapabileceklerini açıkça beklemediklerini dile getiriyor. Bundan bir kaç yıl önce polis” İsveç Direniş Hareketi”ne yönelik bir operasyonda çok sayıda dinamit ve otomatik silahlar ele geçirmişti. Faşistlerin hükümet binalarını hedef alacakları ve parlamentoyu basıp darbe yapacaklarına ilişkin planlar bulunmuştu. Jakobsson, “İsveç’teki Nazi çevrelerinde toplumla karşı karşıya gelecek bir mücadele söylemi, Breviks’in yaptığı eylemle benzerlik taşıyor. Suçsuz insanları demokratik düzeni savundukları için hedef olarak görüyorlar” diyor.

YABANCI DÜŞMANLIĞI TIRMANIŞTA

Son yıllarda tüm İskandinav ülkelerinde ırkçı grup ve partiler faaliyetlerini yoğunlaştırdılar ve seçimlerde ilerlemeler kaydettiler. Danimarka Halk Partisi 2007 yılında yapılan seçimlerde yüzde 15.3 oranında oy alarak parlamentoda 25 sandalye elde etti. Norveç’te 2009 yılında yapılan seçimlerde ırkçı “İlerleme Partisi” yüzde 22.9 oranında oy aldı. Geçtiğimiz yıl İsveç’te yapılan seçimlerde ilk kez bir ırkçı parti -”İsveç Demokratları”- 20 üyesini parlamentoya sokmayı başardı. Bundan bir kaç ay önce Finlandiya’da da yapılan seçimlerde yüzde 19 oranında oy alan “Gerçek Finliler” adlı milliyetçi örgüt ülkenin 3. büyük partisi haline geldi.

BM İSVEÇİ SUÇLAMIŞTI

İskandinav ülkelerinde ifade ve düşünce özgürlüğünü savunma adı altında, demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan parti ve grupların serbestçe propaganda yapmalarına ve faaliyet göstermelerine izin veriliyor. Avrupa’nın diğer ülkelerinde yayın organlarını basamayan veya ırkçı içerikli müziklerini yayma olanağı bulamayan ırkçı gruplar, İskandinavya ülkelerinde, özellikle de İsveç’te bu olanağı elde ediyorlar. Birleşmiş Milletlerin ilgili organları bundan ve göçmenlere karşı tutumlarından ötürü bir kaç kez İsveç hükümetine sert eleştiriler yöneltmişti.

İŞGALLER YARGILARI DAHA DA KIŞKIRTTI

Aslında Norveç’teki katliamın gerçek sorumluları Afganistan ve Irak’ı işgal ederek İslamı ve Müslümanları hedef haline getiren ABD ve Avrupa ülkeleridir. Hükümetlerin bu tutumu ırkçı ve yabancı düşmanı akımları güçlendirdi. İslam’a karşı varolan ön yargıların artmasına, bu fikri akımların kendilerini daha da geliştirmesine ve güçlendirmesine olanak sağladı. Bunu kullanan ırkçı ve yabancı düşmanı partiler büyük ilerleme kaydettiler. Liberal ve sosyal demokrat partilerin tabanlarının ırkçı partilere kaymasını engellemek amacıyla göçmenleri ve İslam’ı suçlama kampanyasına katılmaları ve bu sayede toplumda var olan göçmen düşmanlığını ve İslami fobiyi daha da artırmaları hem yabancı düşmanlığının hem de Norveç’te yaşanan katliamı besleyen ana kaynaklardır. Medyanın göçmenlere karşı olumsuz tutumu ile İslami hareketlere yaklaşımı katliama ve olası katliamlara zemin hazırladı. Oysa Avrupa Birliğinin polis teşkilatı Europol’un yayınladığı istatistikler, Avrupa’da 2006-2009 yıllarında gerçekleştirilen 1770 terör eyleminden yüzde 90.2’sinin milliyetçi, ırkçı ve ayrılıkçı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor. İslamcı teröristler tarafından gerçekleştirildiği belirtilen eylemler ise binde 34.

'ÜLKEYİ MARKSİZM VE İSLAMDAN KORUMAK'

Gerçekleştirdiği katliamda kendini suçlu bulmayan Anders Behring Breivik mahkemede temel amacının ülkesini Marksizm’den ve İslam’dan korumak olduğunu söyledi. İşçi Partisini Norveç’in kültürünü bozmakla suçlayan katilin, başka dinlerden, kültürlerden ve ırklardan olanlara karşı nefret aşılayan neo-nazi örgütlerle bağlantısı olup olmadığı araştırılıyor. 76 kişiyi katleden Breivik’in eski diplomat olan babası da bir açıklama yaparak Breivik’le ilgilenmeyeceğini, ona hiçbir şekilde destek olmayı düşünmediğini dile getirdi. Fransız savcılığından yapılan açılamaya göre saldırgan Anders Behring Breivik’in babası 24 saat jandarma korumasında tutulmaya devam ediliyor. Emekli diplomat Jens Breivik, Fransa’da gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun işlediği suçtan büyük utanç duyduğunu ve kendisini öldürmüş olmasını tercih ettiğini söyledi. Düne kadar iki olayda ölenlerin sayısı 93 olarak açıklanmıştı. Ölü sayısının 76’ya indiren polis, ilk rakamın bu kadar fazla olmasını olayın yarattığı kargaşaya bağladı.

KATİL İŞÇİ PARTİSİNE YENİ KATILIMLARI ENGELLEMEK İSTEMİŞ

Yargıcın aktardığı ayrıntılara göre, Norveç’e hasar verdiğini öne sürdüğü İşçi Partisine keskin bir mesaj vermek istediğini kaydeden Breivik, İşçi Partisinin ihanetin bedelini ödemesi gerektiğini, Müslümanların ülkeyi sömürgeleştirmeye çalıştıklarını’’ söyledi. Breivik, yine İşçi Partisini ülkeye ‘‘Müslümanları kitlesel bir şekilde ithal etmekle’’ de suçladı. Yargıç, Breivik’in ‘‘İşçi Partisine yeni gençlerin katılımını önleyecek kadar ağır bir hasar vermek istediğini’’ de söylediğini aktardı. Breivik’in avukatıysa Breivik’in kafasının bu saldırıları gerekli görmesine neden olduğunu belirterek teröristin amacının topluma ve toplum yapısına saldırmak olduğunu açıkça beyan etti.
(Stockholm/EVRENSEL)


BREİVİKS KİMDİR?

Babası diplomat, annesi hemşire olan Breiviks, orta sınıf bir aileden geliyor. 1 yaşında iken anne ve babası boşanınca annesi ile beraber yaşar. Bunalımlı geçen çocukluk döneminin ardından 1997 yılında ırkçı ve yabancı düşmanı “İlerleme Partisi”ne üye olur. 2007 yılına kadar parti içinde aktif olarak çalışan Breiviks, 2002 ila 2004 yıllarında partinin gençlik örgütü, FPU’nun Oslo başkanlığı görevini yürütür. Breiviks’in politik çalışmaları sadece bu parti ile sınırlı değil. 2009 yılında ırkçı ve faşist İnternet sitesi “Nordisk”e üye olur.

Nordisk katillerden, parlamentoda görev yapan ırkçı milletvekillerine kadar 22 bin ırkçının bir araya geldiği; işçi sınıfı, sosyalizm ve göçmen karşıtı bir platformdur. Orada demokrasiyi ortadan kaldırmak için”beyaz güç müziği”nden politik stratejilere kadar her şey açıkça tartışılıyor ve paylaşılıyor. Nordisk 2007 yılında ırkçı ve faşist eylemleri ile tanınan “Ulusal Demokratlar” ile Nazi bir örgüt olan “İsveç Direniş Hareketi” tarafından ortak kuruldu. Kurucuları arasında 1999 yılında işçi önderi ve sendikacı olan Björn Söderberg’yi katleden bir faşist de bulunuyor.

ÖNCEKİ HABER

Kıdem tazminatı tek güvencemiz

SONRAKİ HABER

Fas'ta askeri uçak düştü: 78 ölü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa