25 Şubat 2015 01:02

Ukrayna mali spekülatörlerin pençesinde

Ukrayna, iç savaşın başladığı nisan 2014’ten bu yana dayatılan tasarruf paketleriyle talan edildi. Halkın yaşam koşulları gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor.

Paylaş

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Bir yıldır iç savaşın yaşandığı Ukrayna’da taraflar arasında yapılan görüşmelerden barış adına ciddi bir ilerleme sağlanabilmiş değil. Her gün yeni bir çatışma haberi geliyor. Kısa bir süre önce Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’nin girişimiyle  imzalanan Minsk 2 anlaşmasından da sonuç çıkmadı. AB ve ABD tarafından yapılan açıklamalara  bakılırsa, savaşın kısa sürede bitmesi mümkün görünmüyor. Çünkü, Doğu Avrupa’nın bu en büyük ülkesinin içinde düştüğü durum üzerinden hem mali spekülatörler hem de silah tekelleri önemli kârlar elde ediyor. 45.5 milyon nüfusuyla aynı zamanda önemli bir pazar olan Ukrayna, iç savaşın başladığı nisan 2014’ten bu yana dayatılan tasarruf paketleriyle talan edildi. Halkın yaşam koşulları gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor.

Değişik ekonomi kuruluşları tarafından yapılan açıklamalara göre ülke 2014 yılı içinde Gayrisafi Milli Hasılası’nın yüzde 7.5’ini kaybetti. Bu da önceki döneme göre daha fazla yoksullaştığı  anlamına geliyor. Resmi rakamlara göre ise ülkede her beş kişiden birisi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

IMF’DEN ACI REÇETE

Ülkenin yoksullaşmasıyla birlikte emekçilerin yaşam koşulları dayatılan acı reçetelerle daha da çekilmez hale geldi. Avrupa standartlarına göre zaten düşük olan emeklilik ve kamu çalışanlarının maaşları savaş gerekçesiyle çıkarılan bir yasayla düşürüldü. Emekçileri doğrudan etkileyen vergiler önemli oranda artırıldı. Daha önce özel tüketiciler için verilen doğalgaz sübvansiyonu bu yıldan itibaren 2016’nın sonuna kadar kaldırıldı. Bu halkın doğal gazı daha pahalıya satın almaya başlaması anlamına geliyor.

Ukrayna’nın IMF’den aldığı17 milyar dolarlık kredi, hükümet tarafından pek çok alanda yeni sosyal kısıtlamaların yapılacağı güvencesi karşılığında verildi. Böylece ülkenin doğusunda süren iç savaşın ve yükseltilen milliyetçiliğin gölgesinde Ukraynalı emekçilere ağır sosyal kısıtlamalar dayatılmış planlanmış durumda. Bu kaotik ortamda sosyal sorunlara, IMF’nin dayatmalarına dikkat çekmek pek olanaklı görünmüyor. Daha önce çeşitli sosyal kısıtlamalara karşı harekete geçen sendikalar da dayatılan açı reçeteler karşısında sessiz.

SPEKÜLATÖRLER İÇİN BULUNMAZ FIRSAT

Ülkenin içinde düştüğü iç savaş özellikle uluslararası mali spekülatörlere ve silah tekellerine bulunmaz imkanlar sunuyor. Junge Welt gazetesinin ABD’de yayınlanan Wall Street Journal gazetesine dayandırarak verdiği habere göre, ABD’li yatırım firması Franklin Templeton, siyasi istikrarsızlığın başlaması üzerine 7 milyar dolar karşılığında düşük fiyatla Ukrayna devlet hissesi satın aldı. Ülkenin kısa sürede ya Batı ya da Rusya tarafından kurtarılacağının hesabıyla bu pokeri oynayan yatırım tekeli, bir an önce savaşın bitmesi ve devlet hisselerinin değerinin yükselmesini bekliyor. Bu durumda büyük paralar kazanması söz konusu olacak. Ancak siyasi gelişmeler, hisselerin Fraklin Templeton’un elinde patlayabileceğini ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Çünkü belirsizlik tahmin edilenden daha uzun sürecek gibi görünüyor.
Fraklin Templeton, avro krizinin ortasında benzer bir riski alarak İrlanda devlet hisselerini düşük fiyata satın almış, kısa bir süre sonra da İrlanda AB ve IMF tarafında kurtarılınca büyük paralar kazanmıştı.

SPEKÜLATÖR TEMSİLCİLER BAKAN OLDU

Bu iç savaş ortamda Batı yanlısı Devlet Başkanı Petro Poroşenko üzerinde etkili olmak isteyen mali tekeller ve yatırım fonları, kendi memurlarını ülkeye bakan olarak atadılar. Poroşenko geçtiğimiz aralık ayında devlet başkanı seçildikten sonra ABD vatandaşı Natalia Yaresko’yu maliye bakanı, Litvanya vatandaşı Aivaras Abromavicius’u da ekonomi bakanı yaptı. Her ikisi de bakan olmadan kısa bir süre önce Ukrayna vatandaşı yapıldı. Her ikisi de daha önce değişik yatırım fonlarında görev yapmıştı. Böylece, Ukrayna ekonomisi, yatırım fonları tarafından belirlenen yabancı memurlara emanet edilmiş durumda. Ülkenin içinde bulunduğu durum daha fazla batıya bağımlı olacağını gösteriyor. Zira artan yoksulluk karşılığında IMF tarafından sürekli yeni kredilerle bağımlı hale getiriliyor. 

En son IMF Ukrayna’nın 19 milyar dolar krediye daha ihtiyaç duyduğunu açıklamıştı. Verilecek her kredi aynı zamanda yeni kısıtlamalar, özelleştirmeler anlamına geliyor. Ülke iç savaştayken mali tekeller ve uluslararası sermaye örgütleri “malı götürmenin” derdinde. Onlar için iç savaş aynı zamanda büyük bir sömürü imkanı anlamına geliyor.

 

ÖNCEKİ HABER

Meclis’te puşi tartışması

SONRAKİ HABER

Şampiyonlar Liginde gecenin sonuçları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa