Sorumlular cezalandırılmıyor
OSTİM ve İvedik Organize Sanayii’de 4 yıl önce aynı gün art arda gerçekleşen patlamalarda 20 işçi yaşamını yitirmişti. Patlamanın oksijen tüplerinin dolum hatası ile gerçekleştiği belirlenirken sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Dün OSTİM’de gerçekleşen patlama da gaz aktarımı sırasında LPG tüpünün patlamasıyla gerçekleşti. Kazada yaşamını kaybedenlerin olmaması büyük bir şans olarak değerlendirilirken, yetersiz önlemler ve denetimsizlikler bu kazaların sonuncu olmayacağını gösteriyor.
Elif Ekin SALTIK
Ankara
OSTİM ve İvedik Organize Sanayii’de 4 yıl önce aynı gün art arda gerçekleşen patlamalarda 20 işçi yaşamını yitirmişti. Patlamanın oksijen tüplerinin dolum hatası ile gerçekleştiği belirlenirken sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Dün OSTİM’de gerçekleşen patlama da gaz aktarımı sırasında LPG tüpünün patlamasıyla gerçekleşti. Kazada yaşamını kaybedenlerin olmaması büyük bir şans olarak değerlendirilirken, yetersiz önlemler ve denetimsizlikler bu kazaların sonuncu olmayacağını gösteriyor.
3 Şubat 2011 tarihinde, OSTİM’deki patlamada kardeşlerini yitiren Murat Çavdar ve Nihat Gürer gazetemize konuşarak ‘Patlamaların sorumlusu devlettir’ dedi. Kardeşi Hazim Çavdar’ı yitiren Murat Çavdar sorumlular hakkında hiçbir yargılamanın yapılmadığını kaydetti. Çavdar, ihmali olanların ceza almadığı, bir yaptırım uygulanmadığı ve yeterli denetim yapılmadığı sürece bu patlamaların tekrar tekrar yaşanacağını belirtti. Soma gibi derin bir facianın yaşandığını ifade eden Çavdar “Soma’dan sonra bile hâlâ yeterli önlemler alınmadı. Bunu hiçbir alanda yapmıyorlar. Çünkü o işyerlerini, fabrikaları yöneten kendilerinden” dedi.
‘ÖLÜMLER ALLAH’TAN GELİYOR DİYENLER VAR’
Yaşamını yitirenlerden Makine Mühendisi Dilek Gürer’in kardeşi Nihat Gürer ise patlamaların yaşandığı yerlerde denetim bile olay olduktan üç beş gün sonra yapıldığını başka da bir ilerleme olmadığını belirtti. “Saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı devam ediyor” diyen Gürer, “Önlem alınmıyor diyoruz ama iş sadece önlem almak değil. Sorumlular hesap vermediği sürece denetleyen ya da denetlemesi gerekenler o işyerlerinin ruhsatsız çalıştırılmasına karışmadıktan sonra bu kazalar devam edecektir” şeklinde konuştu. Kardeşinin çalıştığı iş yerinin de ruhsatsız olduğunu dile getiren Gürer şöyle devam etti: Her gün insanların yaşayabileceği bir rutin haline geliyor bu cinayetler. Avrupa ülkelerinde yılda olmayan şeyler burada günde oluyor. Denetleme görevini yapması gerekenler -suçlu, suçsuz fark etmez- mahkeme önünde neden bu işi düzgün yapmadığına dair hesap vermezse bu şekilde olur. Bir de bu senin fıtratında var denilerek kazaları normalleştiriyorlar. İnsanlar bile artık olur böyle şeyler, Allah’tan geliyor diye düşünüyor.”
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
