Gazetecinin failleri 22 yıldır bulunamıyor!

Özgür Gündem gazetesinde çalıştığı için hakkında asker tarafından bilgi toplanan, tehdit edilen ve hemen akabinde katledilen Kemal Kılıç’ın failleri 22 yıldır bulunamıyor. Kılıç’ın kardeşi Mahmut Kılıç, ağabeyinin katledilmesinden şimdinin AKP Milletvekili, dönemin Urfa Valisi Ziyaettin Akbulut’un sorumlu olduğunu ifade ederek, “Kemal, validen koruma istemişti ancak Vali vermedi. O dönem Kemal ve diğer katledilenlerin sorumlusu validir. Ancak buna rağmen AKP onu milletvekili yapıyor” diye tepki gösterdi.

Tansu Çiller’in Başbakan olduğu, Mehmet Ağar’ın İçişleri Bakanı, Doğan Güreş’in Genelkurmay Başkanı olduğu 1990’lı yıllarda katledilen binlerce Kürt yurtseverinden birisi de, Özgür Gündem gazetesinin Urfa Temsilcisi Kemal Kılıç’tı. Defalarca kez tehdit edilmesine, gazetenin Ceylanpınar Temsilcisi Hüseyin Deniz’in katledilmesine rağmen çalışmalarını aksatmadan yürüten Kemal Kılıç, 18 Şubat 1993 günü Urfa-Akçakale kara yolunda bulunan Külünçe köyü kavşağında kendisini bekleyen toros marka bir araçtan inen 4 kişi tarafından katledildi.

AİHM MAHKUM ETMİŞTİ

AKP’de 3 dönemdir Tekirdağ milletvekilliği yapan Ziyaettin Akbulut’un Urfa valisi olduğu o tarihten günümüze kadar, Kılıç’ın katledilmesine ilişkin dosyada hiçbir aşama katledilemezken dosya 18 Şubat 2013 günü zaman aşamına uğrayarak raflardaki yerini aldı. Kemal Kılıç’ın öldürüldüğü 9 mm’lık Czech marka tabanca ise, 24 Aralık 1993 tarihinde Diyarbakır’da gözaltına alınan Hizbullahçı Hüseyin Güney’in üzerinden çıktı. Kılıç’ın öldürülmesi de dahil olmak üzere, diğer 15 faili meçhul cinayette kullanılan silahla ilgili Batmanlı Hüseyin Güney verdiği ifadede Kılıç’ın öldürülmesinde yer aldığını inkar etmiş ve silahın başka bir Hizbullah üyesi tarafından kendisine verildiğini iddia etmişti. Güney, Diyarbakır 3 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM) 5 yıl yargılanmış, 23 Mart 1999’da “Hizbullah üyesi olmaktan” müebbet hapis cezası almıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Onlar gazeteci değil militandır” diyerek hedef gösterdiği gazetecilerden biri olan Kılıç’ın dosyasında adalet yerini bulmazken, devlet Kemal Kılıç cinayetinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) mahkum olmuştu. Kılıç cinayetinde sorumluluğu bulunan AKP Milletvekili Ziyaettin Akbulut ise, AİHM’nin ifade vermesi için yaptığı davete gitmemişti. AİHM 28 Mart 2000’deki kararında devleti “Yaşam hakkının ihlali” ve “Etkin soruşturma yürütmeden” suçlu bularak 39 bin Sterlin ödemeye mahkum etmişti.

ASKER BİLGİ TOPLUYORDU

Ağabeyi Kemal Kılıç’ın katledilmesine ilişkin tanıklıklarını anlatan kardeşi Mahmut Kılıç, ağabeyinin hiç kimseyle husumeti olmadığını, herkesle anlaşan, insan sevgisi ile dolu biri olduğunu ifade etti. Ağabeyinin köyleri olan Külünçe köyünde ikamet ettiğini, hergün sabah gazetedeki bürosuna gelip, gece de köye döndüğünü söyleyen Kılıç, “Olayın yaşanacağı günlerde köyün bağlı olduğu Uğurlu Jandarma Karakolu sürekli arıyor, ifadesini alıyor, Kemal’in çevresinden onunla ilgili bilgi alıyordu. Nerelere gittiğini, ne iş yaptığını soruyorlarmış. Onun hakkında bilgi topluyordular. Babam ‘Kemal bunlar senle ilgili neden bilgi topluyorlar’ diye sorunca, ‘Baba boşver’ deyip geçiştiriyordu. Sonradan öğrendik ki Kemal’e komplo kurmak istiyorlarmış, Kemal’i yaptığı işten caydırmak istiyorlarmış. Sürekli tehdit ediliyordu. Ancak Kemal ‘Ne yapıyorsanız yapın, ben bu işi yapacağım’ diyormuş” diye dönemi anlattı.

SORGU AİLEYE YAPILDI

Olayın köylerinin kavşağında yaşandığını ve Kemal’in kafasına sıkılan 2 kurşunla katledildiğini anlatan Kılıç, olayın görgü tanığı olan oradaki bir kulübenin bekçisinin olaydan sonra ortadan kaybolduğunu belirtti. Askerlerin olaydan 5 gün sonra eve gelerek Kemal’e ait olan her şeye el koyduğunu, tüm aile bireylerini defalarca sorguya aldığını, “Kemal’in kız meselesi var mıydı?, Kimseyle husumeti var mıydı?” diye sorular sorarak olayı farklı mecralara çekmek istediğini söyleyen Kılıç, “Sanki fail bizmişiz gibi gelip ifadelerimizi alıyordular. Bazen günde 2 defa geliyorlardı. Ağabeyim herkes tarafından çok sevilen birisiydi. Kimseye zararı yoktu” diye konuştu.

SORUMLU AKP MİLLETVEKİLİ

AİHM’nin Türkiye’yi mahkum ettiğine işaret eden Kılıç, Dönemin Valisi Ziyaettin Akbulut hakkında şunları söyledi: “Kemal, validen koruma istemiş, vermemiş. O dönem Kemal ve diğer katledilenlerin sorumlusu validir. Buna rağmen AKP onu milletvekili yapıyor. Çok zor cinayetleri gününde çözen devlet, 22 yıldır bu olayı çözmüyor. Deliller var, olayda kullanılan silah var. Zaman aşımından rafa kaldırdıkları dosyayı, yeniden açıp sorumluları bulmalı ve gereken cezayı vermelidirler.”

‘DEVLET KATLİAM İLE YÜZLEŞMELİDİR’

Kemal Kılıç ile İHD’de birlikte çalışan Cemal Babaoğlu da, Kemal’in, Tansu Çiller Hükümeti’nin yaptıklarının Urfa ayağını deşifre etmek için gazetede çok yoğun çalıştığını söyledi. Babaoğlu, “Katledildiğini duyduğumuzda yıkıldık. 22 yıl geçti adalet yerini bulmadı. Siyasi cinayetlerde zaman aşımı yoktur. Dolayısıyla devlet bu katliam ile yüzleşmelidir ki insanlar artık düşüncelerinden dolayı siyasi cinayetlere kurban olmasın”
dedi.

ZAMAN AŞIMINA UĞRADI

Kemal Kılıç dosyasının avukatlığını üstlenen Reyhan Yalçındağ, dosyanın 18 Şubat 2013 günü zaman aşımına uğradığını ve bu tarzdaki cinayetlerin hepsinde olduğu gibi, sonuç alınmadan dosyanın raflardaki yerini aldığını belirtti. (DİHA)