21 Şubat 2015 00:58

HES, Boğazpınar’ı yok eder

Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Boğazpınar köyünde yapılmak istenen HES projesine karşı açılan davanın bilirkişi raporu, projenin hayata geçmesi durumunda hem doğanın hem de bölgedeki insan ve hayvanların kullandığı suyun zarar göreceğini ifade etti.

Paylaş

Sinem UĞURLU
İstanbul

Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Boğazpınar köyünde yapılmak istenen HES projesine karşı açılan davanın bilirkişi raporunda, projenin hayata geçmesi durumunda hem doğanın hem de bölgedeki insan ve hayvanların kullandığı suyun zarar göreceğini ifade etti. 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, eşsiz bir doğa güzelliğine sahip olan Boğazpınar’daki Karasu Nehri üzerine yapılmak istenen Akhan HES projesi için 19 mart 2013’te “ÇED olumlu” kararı verdi. HES projesinin gündeme geldiği 2012 tarihinden bu yana direnen Boğazpınar köylüleri bu kararı yargıya taşıdı. Mahkeme tarafından atanan bilirkişiler, bölgede yaptıkları incelemeler sonucunda raporlarını hazırlayarak mahkemeye sundu. Bilirkişi raporunun her cümlesinde, HES projesinin hayata geçmesi durumunda doğanın tahrip olacağını net bir şekilde ifade ediliyor.

‘İÇME VE SULAMA SUYU ZARAR GÖRECEK’
Raporun en dikkat çekici yanlarından biri, şirket tarafından hazırlanan ÇED raporunda proje etki alanı yanlış belirlendiğine ve Karasu Nehri üzerinde bulunan Kadıncık Çayı’nın sanki bu projeden hiç etkilenmeyecek gibi “proje etki alanı” dışında tutulmasına dair tespiti. 
Çünkü bilirkişi raporu, projenin en önemli etkisinin, köylülerin içme ve sulama ihtiyacını karşılayan ve debisi proje ortada yokken bile azalma eğilimi gösteren Kadıncık Çayı üzerinde olacağını belirtiyor. 
Raporda bu durum şu sözlerle ifade ediliyor: “Proje hayata geçtiğinde havzada yaşayan insanların tarım alanlarının, hayvanların ve dereden doğrudan faydalananların su ihtiyacının karşılanması konusunda olumsuzluklarla karşılaşma ihtimali oldukça yüksektir.”
Bilirkişi raporu, HES faaliyetleri sonucunda oluşan hafriyat malzemelerinin de direk olarak Kadıncık Çayı yatağına akacağını, yatakta kesit daralmalarına, su kalitesinin bozulmasına, dolayısıyla bölgenin flora ve faunasının zarar görmesine ve doğa tahribatına neden olacağını söylüyor.  

GÖZLER MAHKEMEDE
Bir doğa harikası olan Karasu Nehri’ne yapılacak projeyle birlikte, vadi boyunca 9 kilometrelik bir alanda suyun tünele hapsedilmesi ve doğayla ilişkisinin kesilmesi planlanıyor. Nehir, Mersin ve Tarsus’un içme suyu ihtiyacının karşılandığı Berdan Nehri’nin önemli bir kolu. Projenin planlandığı Kadıncık Vadisi de yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası olarak ilan edilmiş durumda. Bilirkişi raporunun ardından, gözler mahkemenin vereceği karara çevrildi. 

ÇOCUK ŞARKISI SUÇ OLMUŞTU

HES’lere karşı mücadele eden Boğazpınar köylüleri hakkında şirket tarafından pek çok dava açıldı. Bu davalardan en meşhuru, çocukların söylediği bir şarkıya açılanı. Boğazpınarlı çocukların söylediği, “HES yapma boşuna, yıkacağız başına” isimli şarkı, şirketi tehdit ettiği gerekçesiyle suç unsuru kabul edilmişti.

‘BÜYÜLEYİCİ COĞRAFYA’

Boğazpınar’a yapılması planlanan HES projesinin olası etkilerini inceleyen bilirkişiler, bölgenin kendisine hayran bırakan doğa güzelliklerini de raporuna yansıtmış. Rapor, şirket tarafından hazırlanan ÇED raporunun eksik inceleme ve araştırma yaptığını ifade ederek, “Büyüleyici coğrafyası, eşi benzerine nadir rastlanabilecek tabiat güzellikleri, barındırdığı endemik bitkiler ve hayvanlar, kendine has özel fauna ve florası, ekoturizm potansiyeli ve Mersin ili ve çevresinin gelecekte ihtiyaç duyacağı temiz içme suyu kaynakları havzanın en belirgin karakteristik özellikleri olarak öne çıkmaktadır” diyor. 

‘RAPOR BİZİ DOĞRULUYOR’
Boğazpınar HES karşıtı Platform sözcüsü Ahmet Öztürk, bilirkişi raporunu olumlu karşıladıklarını ifade ederek, “Rapor, 4 yıldır sürdürdüğümüz mücadeledeki söylemlerimizi ispatlar nitelikte. Bu rapor doğrultusunda mahkeme heyetinin de lehimize karar vereceği kanaatindeyiz” diye konuştu. Maruz kaldıkları soruşturmalara ve tehditlere rağmen mücadele etmekten vazgeçmediklerini söyleyen Öztürk, “Bu rapor mücadele edince kazanılabileceğini göstermiş, kısacası umudu aşılamıştır” dedi. Boğazpınar’a daha önce yapılan yapılan Gök HES’in de yıkılmasını talep eden Öztürk, bölgenin de sit alanı ilan edilmesi için mücadele edeceklerini söyledi. 

‘ALAN KORUMA ALTINA ALINMALI’ 
Davanın avukatlarından Sevim Küçük, Ozan Varal ve Semra Kabasakal da yaptıkları değerlendirmede, alanın, raporda belirtildiği gibi mutlaka koruma altına alınması gerektiğini ve alanın doğal sit alanı ilan edilmesi için koruma kurullarına başvuru yapacaklarını söyledi. Avukatlar, “Bu alana tarifsiz ölçüde zarar verecek bu ve benzeri projelerin mutlaka ivedilikle durdurulması gerekir. Bundan sonra, mahkemenin projeye dair yürütmeyi durdurma kararı vermesini, neticede de ÇED kararının, söz konusu proje alanın  yer yönünden uygun olmadığı gerekçesi ile iptal edilmesini talep edeceğiz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Suçları kanıtlandı

SONRAKİ HABER

IŞİD, çocukları askeri kampa alıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...