Şerzan'ın babası: İç Güvenlik Paketi gençlik katliamı fermanı olacak
Muğla'daki öğrenci olaylarında polisin silahından çıkan kurşunla öldürülen üniversiteli Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, TBMM'de görüşülmekte olan 'İç Güvenlik Paketi' yasasını sert bir dille eleştirdi. Baba Kurt, "Bu olaylardan sonra çıkacak güvenlik paketinin sonucunu düşünmek bile istemiyorum. Bir gençlik katliamı olacağını, bir ferman olacağını düşünüyorum. Ülkeyi bir hapishaneye dönüştürecek paketin bir an çekilmesini bir yüreği yanan baba olarak haykırıyorum.” dedi.
Muğla'daki öğrenci olaylarında polisin silahından çıkan kurşunla öldürülen üniversiteli Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, TBMM'de görüşülmekte olan 'İç Güvenlik Paketi' yasasını sert bir dille eleştirdi. Baba Kurt, "Bu olaylardan sonra çıkacak güvenlik paketinin sonucunu düşünmek bile istemiyorum. Bir gençlik katliamı olacağını, bir ferman olacağını düşünüyorum. Ülkeyi bir hapishaneye dönüştürecek paketin bir an çekilmesini bir yüreği yanan baba olarak haykırıyorum.” dedi.
Muğla'da, 12 Mayıs 2010 tarihinde çıkan olaylar sırasında, üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Şerzan Kurt'u, tabancayla ateş edip öldürdüğü suçlamasıyla 2 yıl önce 8 yıl hapis cezasına çarptırılan polis memuru Gültekin Şahin, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılandı. Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, tutuksuz sanık Gültekin Şahin'i önce 'kasten adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırdı, daha sonra 'olayın tahrik altında işlendiği'ne kanaat getirerek, cezayı 16 yıl hapse indirdi. Mahkeme heyeti, Şahin'in tutuklanmasına karar verdi.
Duruşma sonrası Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt bir açıklama yaptı. Oğlunun katili için verilen cezanın kendilerini tatmin etmediğini belirten Baba Kurt, "Şerzan Kurt davası bugün bitti. Ben aslında tatmin olmadım. Polise verilen selahiyet vazife kanunu ile 2007 tarihinden bu yana kadar 83 gencimiz polis şiddetiyle karşı karşıya geldi ve öldürüldü. Şerzan vurulduğu an her şey ortada iken kısa sürede mahkemenin bitmesi gerekiyordu. Katile gerekli ceza verilmiş olsaydı, bugün aramızda cömertler olacaktı, Sarısülükler olacaktı. O gençler öldürülmeyecekti. Elvanlar öldürülmeyecekti. Bütün bu gençler polisin şiddetine maruz kalarak öldürülüyor. Neden çünkü mahkemeler bunları kolladıkları için. Umarım Şerzan Kurt davası diğer davalara örnek alınarak, bu şiddeti uygulayan kolluk kuvvetleri hak ettiği cezayı bulacağını umut ederim." diye konuştu.
TBMM'de görüşülmekte olan İç Güvenlik Paketi yasasını da sert bir dille eleştiren Baba Kurt, "Bu olaylardan sonra çıkacak güvenlik paketinin sonucunu düşünmek bile istemiyorum. Bir gençlik katliamı olacağını bir ferman olacağını düşünüyorum. Ülkeyi bir hapishaneye dönüştürecek paketin bir an çekilmesini bir yüreği yanan baba olarak haykırıyorum.” şeklinde konuştu.
HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise Şerzan Kurt’un öldürülmesinden sonra hükümetin ilk bakacağı yerin nüfus kayıtları olduğunu kaydetti. "Şerzan öldükten sonra kaç Şerzan doğmuştur." diyen Ata, şöyle konuştu: "Devletin kendi güvenlik güçleri halk adına, kamu adına güç kullanma yetkisine sahip olanlar bu güç kullanma yetkisini kamuya karşı bir zor aracı olarak kullanıyorlar. Bu gençlere karşı emekçilere karşı, işçilere karşı kadınlara karşı bu yetki bu güç zor aracına dönüşüyor. Amaç kamu güvenliği sağlama değil. Amaç kendilerine verilen güç ve yetkiyi kamu güvenini bozmak için kullanıyorlar. Geziden sonra 8 insanımızı kaybettik. Bu cinayetler devletin koruması altında işleniyor.” (CİHAN)
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
Bahçeli siyasete ayar çıtasını Erdoğan’ın en yakınına kadar çıkardı!
Savaş: Öznel niyet ve nesnel çelişki
Ne “yoksul” bir “zenginlik”…
Sancılı düşünceler
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
