20 Şubat 2015 12:58

HDP: Ana dile yasak insanlık suçudur

Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Uluslararası Ana Dili Günü’ne ilişkin yapılan açıklamada, “Ülkemizde resmi dil dışındaki ana dillerin eğitim, öğrenim, kamusal alan ve basın yayında kullanılması yasaklıdır. Kürtçe’den Lazca’ya, Çerkesce’den Süryanice’ye varıncaya kadar hiçbir ana dilinin özgürlüğü yoktur. Hâlâ tekçi anlayışla hareket eden resmi devlet ideolojisi, tek dilli bir toplum yaratmak adına farklı dilleri yok sayarak, yasaklayarak kimlikler ve kültürlere büyük zararlar vermektedir” denildi.

Paylaş

Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Uluslararası Ana Dili Günü’ne ilişkin yapılan açıklamada, “Ülkemizde resmi dil dışındaki ana dillerin eğitim, öğrenim, kamusal alan ve basın yayında kullanılması yasaklıdır. Kürtçe’den Lazca’ya, Çerkesce’den Süryanice’ye varıncaya kadar hiçbir ana dilinin özgürlüğü yoktur. Hâlâ tekçi anlayışla hareket eden resmi devlet ideolojisi, tek dilli bir toplum yaratmak adına farklı dilleri yok sayarak, yasaklayarak kimlikler ve kültürlere büyük zararlar vermektedir” denildi. 

Anayasa ve yasalarda Kürtçe başta olmak üzere bütün ana dilleri yasaklayıcı hükümler bulunduğunu hatırlatan HDP Merkez Yürütme Kurulu, “Hükümet, yasakçı, asimilasyoncu geleneğe sahip çıkmakta, bu çağ dışı uygulamalara ortak olmaktadır” dedi. Ana dilinin insanın onuru olduğu belirtilen açıklamada, “Ana dili yasağı insanlık suçudur. İnsanlık tarihi adına utanç tablosudur. Türkiye bu ayıbından, bu utancından sıyrılmak istiyorsa yasakları kaldırmalı, ana dillerin özgürce kullanımının ve ana dilinde eğitimin önünü açmalıdır” denildi. 

Açıklamanın devamında şu talepler sıralandı; 

* Yerel yönetimler, eğitim, kültür-sanat, basın-yayın kurumları ve kamusal alanın tamamında ana dillerin kullanımı önündeki bütün yasaklar kalkmalı, bu dillerin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi anayasal-yasal güvence altına alınmalıdır.

* Çağdaş, evrensel, toplumu kucaklayıcı, etnik ve dilsel farklılıklara birçok alanda özgürlük tanıyan yeni demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır.

* Ana dilde eğitim talepleri kültürel ve siyasal çoğulculuğun gerekleri olarak algılanıp, bu taleplere insan hakları ve demokrasi kapsamında yaklaşılmalı, ilk öğretimden üniversiteye ana dilinde eğitim olanakları geliştirilmelidir.

* Milli Eğitim Temel Kanunu, Yüksek Öğretim Kanunu ile Radyo ve Televizyon Kanunu, Türkiye’nin çok dilli ve çok kültürlü toplum gerçeği dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.

* Tek etnik ulus, tek dil ve kültür yaklaşımı terk edilmelidir. Bu noktada, farklı Anadolu dillerinde kültür-sanat etkinliklerinin hazırlanması ve sunumu, idari ve mali olarak desteklenmelidir.

* Mahalli İdareler Yasası gözden geçirilmeli, yerel hizmetlerden halkın daha fazla istifade edebilmesi için ‘Çok Dilli Yerel Yönetimcilik’ önündeki engeller kaldırılmalıdır.
(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Üniversitede 1.5 yıl sonra Gezi eylemine soruşturma

SONRAKİ HABER

İran Nesim'le birlikte Efşarî kardeşleri de idam etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa