Cumhurbaşkanı AKP'ye oy istiyor: 400'ü verin, başkan olayım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da toplu açılış töreninde konuştu.

Hürriyet ve Posta'nın haberine göre Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:

Ebediyete intikal eden Muhsin Yazıcıoğlu'nun anneleri Fidan hanıma Allah'tan rahmet diliyorum.

Onların değerlendirmelerini dinledim. Kendi görüşlerimi ifade ettim. Burada da sizlerle bu konuda hasbihal etmek istiyorum. Ben diyorum ki bu mevcut sistem artık bize dar geliyor dar.

Başkanlık sistemidir, liderlik sistemidir. Esasen bizim kadim devlet geleneğimizdeki sistem de budur.

Sizler bu kardeşinizi bizzat seçtiniz. Vekiller vasıtasıyla değil bizzat seçtiniz. Bu ülkede 367 garabeti yaşamadık mı? Oynanan oyunu biliyorsunuz. O zaman ne dedik, millete gideceğiz. Ve size geldik. Siz de 10 Ağustos'ta gereken cevabı verdiniz.

'ŞU MECLİS'İN HALİNE BAKIN YA... YAKIŞIYOR MU?'

Şu Meclis'in haline bakın ya. Meclis'te neler oluyor? Yakışıyor mu oluyor mu bu? Bu doğru bir gidiş değil. Ülkemizde 1960 anayasasıyla işte böyle bir sistem kuruldu. Bu sistem huzur getirmedi. Bu sistem ne yazık ki 15-16 ayda bir değişen hükümetleri getirdi. Böyle bir ülkede istikrar olur mu, refah olur mu? İlk defa bu oyunu biz bozduk. Şimdi ise siz bize vekalet verdiniz. Öyle mi? Biz de sizin bu vekaletinize inşallah layık olacağız. Ne kadar değiştirirseniz değiştirin, şu andaki sistem yamalı bohça. Bundan bir şey olmaz. Bu çarpıklık giderilemiyor.

'400'Ü VERİN YENİ TÜRKİYE'Yİ KURALIM'

Benim başbakanlığım dönemimden beri milletimize bir yeni anayasa sözüm var. Bunun için Meclis'te komisyon kurduk. Yüzde 60'lık çoğunluğa sahip olmamıza rağmen dedik ki bu komisyonda her parti temsil edilsin.

Derdimiz neydi? Üzümü yemek. Varsın olsun yeter ki bu yeni anayasayı yapalım dedik. Ama ne olsun bizim dışımızdaki üç partinin 9 temsilcisi biz 3, konuş konuş konuş bir yere varamadı. 47 madde hazırlandı, altına temsilciler imzayı attı. Hadi gelin şunları çıkaralım dedik, yanaşmadılar. Daha sonra kendileri teklif etti, hadi dedik. Dediler ki olmaz, dördü bir araya gelmesi lazım. Yine olmadı. Şimdi diyorum ki 400'ü verin yeni Türkiye'yi kuralım, 400'ü verin yeni anayasayı yapalım, 400'ü verin başkanlık sistemini kuralım, 400'ü verin, çözüm sürecine koşalım.

'SEN KİMSİN YA, SEN KİMSİN?'

Bir tanesi çıkmış YSK'ya gitmiş. Ne demiş biliyor musunuz, seçimlere kadar meydanlara çıkma yasağı getirin. Duydunuz mu? Tabi YSK gereken cevabı vermiş. Hayatları boyunca bu milletin ülkenin geleceği için taş üstüne taş koymadıkları gibi hayırlı her işi de engellemenin çabası içinde oldular. Neymiş, cumhurbaşkanına seçim yasası, şunu bunu okumadan, konuşma yasağı getirin diyor. Sen kimsin ya, sen kimsin?

Şu anda bu kardeşiniz cumhurun görevlendirdiği bir başkandır. Cumhur kim? Halk, halk. Millet millet. Bir taraftan içinde bulunduğun Meclis'te egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyeceksin, diğer taraftan konuşma yasağı getirin diyeceksin. Kusura bakma, bizim önümüzü öyle kesebilecek bir yiğit görmedik daha.

'KENDİ SİSTEMİMİZE GÖRE ENTEGRE EDERİZ'

12 yılda buraya geldik, şimdi patinaj yapıyoruz. Diyoruz ki patinaj yapmayalım tekrar hızlanalım. Fransa da, Amerika da başkanlık sistemine geçmeden bunu gördüler. 20, 30, 40 yıl sürdü bu. Belli bir rakama geldiler tıkandılar. Başkanlık sistemine geçtiler sıçradılar. Hangi sistem var, başkanlık sistemi. İlla Amerika’daki sistemi entegre etmek zorunda değiliz. Bir arı misali her çiçekten balımızı alır, kendi sistemimize göre entegre ederiz.

'BAŞKANLIK SİSTEMİNİN TAM ZAMANIDIR'

Ne güzel söylemiş Elazığlı kardeşim. Tandır sıcakken ekmek tutar. Artık daha fazla vakti kaybetmenin anlamı yok. Başkanlık sisteminin tam zamanıdır. Karşı çıkanlar sadece hakaret, demagoji. Neymiş diktatörlük. Hepsi boş laf. Biz teklimizi milletimize yapıyoruz. Biz dilekçemizi millete veriyoruz. Kabul ederse başımız gözümüz üstünde yeri var.  Etmezse bu karara da saygı duyar hizmetimize devam ederiz.

'7 HAZİRAN'I MİLAT YAPALIM'

Gelin 7 Haziran seçimlerini yeni anayasa, yeni Türkiye, başkanlık sistemi ve çözüm süreciyle beraber ülkemizin tarihinde bir milat yapalım. Kendi oyunuzla tercihinizde ilk cumhurbaşkanını seçtiyseniz, ilk başkanınızı siz seçin. 7 Haziran’da bunu sağlayacak bir Meclis oluşturalım.

Büyük başın büyük derdi olur. Türkiye büyüdükçe….

Türkiye'nin hedeflerine güçlü bir şekilde yürümesi için gerekli huzur ortamını teminat altına alacaktır. Çözü-m sürecinin anlamını en iyi Elazığ'ın bileceğini biliyorum. Sizler yıllardır çatışmanın yanı başında yaşıyorsunuz. Gakkoşlar'ın azizliği nedeniyle terör buraya bulaşmadı. Yaşanan acılar aşahitlik ettiniz. Biz bu süreci sabırla yürütüyoruz. Evlatlarımızın cenazeleri önünde gözyaşı dökmeyelim diye çabalıyoruz ama bu süreçte sergilenen oyunları, arkasından durulmayan sözleri de gayet iyi biliyoruz.

'AFEDERSİNİZ ETEK GİYMİŞLER'

Silopi'yi biliyorsunuz, Cizre'yi biliyorsunuz. Yüzlerini kapatmışlar, afedersiniz etek giymişler. Utanmadan sıkılmadan buna direniş diyorlar. bunun neresi direniş. Neresi özgürlük. Bu ülkenin huzuruna kast ettiler. Partilerin başındakilerden birisi milleti sokağa dökmeye davet ediyor. Eğer sen düşünce özgürlüğü diyorsan bunun yeri parlamentodur. Gelirsin salonlarda meydanlarda konuşursun gençleri pantolon yerine etek giydirmek suretiyle elinde molotof kokteyliyle esnafların dükkanlarını yakmaya gönderemezsin. Bu millete ihanettir. Bunlar benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi değildir.

Yeni iç. güvenlik paketi ile o görüntülerin bir daha yaşanmasının önüne geçilecek. Devamlı oyalıyorlar. Göreviniz bu yasaları çıkarmak. Öyle de yapsanız böyle de yapsanız bu kanun çıkacak. Ha biraz uzayacak o kadar.

Yatırımcı huzur ister, geleceğini görmek ister. Gösterdiğimiz tüm gayretlere rağmen yatırımcıların buraya gelmesine, istihdam sağlayacak yatırımlara engel oluyor. İnşallah önümüzdeki dönemde bunu geride bırakacağız.

Esmalar size selam olsun. Sizi o güçlü temsilin temsilcisi olarak görüyoruz. Gelecek çok daha aydınlık olacak derken bunu laf olarak söylemiyoruz. Bunun alt yapısını şimdiden kuruyoruz.

Elazığ'ın en önemli değerlerinden olan Harput'u yeniden ayağa kaldırmak için büyük bir proje başlattık. Yeniden ayağa kaldıracağız. Harput'u cazibe merkezi haline getireceğiz. Fırat Üniversitesi gelişerek büyüyor. Fırat Üniversitesi Rektör Yardımcısı kardeşimiz vefat etti. Üniversite camiasına baş sağlığı diliyorum. Elazığ'a bir şehir hastanesi sorunumuz vardı. hukuki bir sorun nedeniyle gecikme yaşandı. Ancak şimdi çalışmalar yeniden başladı." (HABER MERKEZİ)