25 Temmuz 2011 10:18

Hakkını savunmanın tek yolu sendika

Yıllardır emek verdiği Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinden imzalamadığı bir taahhütname sebebiyle işten çıkartılan Güllü Hanoğlu, şimdi de hastane bahçesine kurduğu çadırla işine geri dönebilmenin mücadelesini veriyor. Dev Sağlık-İş Sendikası Üyesi Güllü Hanoğlu sekiz yıldır çalıştığ

Hakkını savunmanın tek yolu sendika
Paylaş
Ruken Tunçel / Özgün Mert

Dev Sağlık-İş Sendikası Üyesi Güllü Hanoğlu sekiz yıldır çalıştığı hastaneden, taşeron firma tarafından kendisine imzalatılmak istenen taahhütnameyi imzalamadığı gerekçesiyle işten çıkartıldı. İşten çıkartılmasına gerekçe gösterilen taahhütnamenin çalışanların tüm haklarının gaspı anlamına geldiğini belirten Hanoğlu, var olan sorunlarının taşeronlaşmayla daha da arttığını kaydetti. Hanoğlu  “İzinlerimizi kullanamıyoruz, maaşlarımız zamanında ödenmiyor, en kötüsü üstlerimizden insan muamelesi görmüyoruz. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi taahhütname gibi bir sorun çıkartıyorlar karşımıza” diye konuştu. Çalışma koşullarının da sendikalı olmasında etken olduğunu belirten Hanoğlu, hakkını savunmanın tek yolu sendika olduğu ifade etti.

‘ASIL NEDEN SENDİKALI OLMAM’

Direnişe geçtiği günden beri sadece çalışma arkadaşlarından değil hasta ve hasta yakınlarından da çok fazla destek gördüğünü söyleyen Hanoğlu, İzmit’ten iki yıldır tedavi için gelen bir hastanın kendisini telefonla arayarak desteğe geleceğini söylediğini aktardı.

Hanoğlu, kendi yerine getirilen yeni personelin ise, işe hakim olmadığını, hastaların kuyruklarda beklediğini, mağdur olan hastalar olduğunu belirtti.  İşten çıkartılmasına neden olarak taahhütnameyi imzalamamak gösterilse de Hanoğlu asıl nedenin sendikalı olmasından kaynaklandığını düşünüyor. İşten çıkartıldıktan sonra İstanbul Tabip Odasından ve Dev Sağlık-İş’ten gelip başhekimle görüştüklerini fakat başhekimin bilgisinin olmadığını söylediğini belirten Hanoğlu, Başhekimin bilgisi olmaksızın böyle bir şey yapılamayacağını söyledi. Yapılan görüşmelerden olumlu sonuç çıkmaması üzerine hasta bahçesine çadır kurduğunu söyleyen Hanoğlu, direnişte geçen süre için de arkadaşlarının kendisini yalnız bırakmadığını ifade etti.

‘İŞTEN ÇIKARMAKLA TEHDİT EDİYORLAR’

Hanoğlu, işten atılmasının ardından, çalışanlara yönelik psikolojik baskıların başladığını, sürekli olarak işten çıkartmayla tehdit edildiklerini kaydetti. Başhekimin ve hastane müdürünün bu durumun ardından düzenledikleri toplantılarda sürekli olarak “işvereniniz biz değiliz” dediğini aktaran Hanoğlu, Başhekimin hedefi şaşırtmaya çalıştığını ancak asıl işverenin taşeron değil hastane olduğunu dile getirdi. Hastane yönetimin yanına gelen arkadaşlarını hastane içinde sürgün ettiğini belirten Hanoğlu, örnek olarak da cerrahide çalışan bir arkadaşının destek için yanına gelmesinin ardından kayıt kabule gönderildiğini kaydetti. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Dink Ailesi'nin avukatı: Önemli bir karar

SONRAKİ HABER

Madende kararı işçiler verecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...