'Sorumluluklarını yerine getirmeyenler idamla gündem saptırıyor'

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu üyelerinden Avukat Meriç Eyüboğlu, Özgecan'ın katledilmesinin münferit olmadığını ve sistemli erkek şiddeti sonucu olan bu cinayetin ne ilk ne de son olduğunu söyledi. Cinayetle ilgili önce gizlilik kararı getirilen daha sonra kaldırılan soruşturma sürecine de değinen Eyüboğlu, katil zanlısının öldürme fiilini canavarca hisle gerçekleştirdiği için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğini, gündeme gelen idam tartışmalarının ise sorumluluklarını yerine getirmeyen devletin gündem saptırması olduğunu söyledi. 

Mersin'in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan'ın katledilmesine ilişkin tepkiler büyürken, katil zanlıları hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili alınan "gizlilik kararı" da kamuoyunda artan tepkiler nedeniyle kaldırıldı. Erkek şiddetini meşru sayan, katilleri "haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimiyle ödüllendiren, mağdur kadınları yargılayarak skandal kararlara imza atan yargının Özgecan cinayeti ile ilgili yürüteceği hukuki süreç ise merak konusu. Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu üyelerinden avukat Meriç Eyüboğlu, kadın cinayetlerinin ardından yaşanan hukuki süreçleri değerlendirdi.

'BU ÖZGECAN'LA NE BAŞLAYAN NEDE BİTEN BİR ŞİDDET'

Eyüboğlu, Özgecan cinayetinin herkesin kanını donduracak kadar vahşi bir cinayet olduğunu belirterek, bu topraklarda yıllardır bu vahşi cinayet, taciz ve tecavüzlere tanıklık ettiklerini söyledi. Özgecan'ın çığlığının bu kadar görünür olmasının olumlu olduğunu ancak hala olayın "münferit" olarak nitelendirildiğini kaydeden Eyüboğlu, cinayetin sistemli erkek şiddetinin sonucu olduğunu vurguladı. Eyüboğlu, "Herkes bunun canavarca bir cinayet olduğunu düşünüyor. Tıpkı devlet erklerinin açıkladığı gibi 'münferit' olduğunu kabul ederek vicdanen rahatlatıyorlar kendilerini. Oysa münferit değil, erkek şiddetinden kaynaklanan bir cinayet ile karşı karşıyayız. Erkek şiddeti sistemli bir şiddet, Özgecan'la ne başlayan ne biten bir şiddet" dedi. 

'KADINLAR ŞİKAYETÇİ OLDUKLARI HALDE SANIK POZİSYONUNA DÜŞÜYOR'

Başlayacak olan yargılama sürecinin bütün Türkiye'nin gözü önünde geçeceğini belirten Eyüboğlu, bu nedenle kadın cinayeti dosyalarında ve tecavüz dosyalarında sıklıkla karşılaşılan kadınlara yönelik ihlallerin Özgecan Aslan dosyasında daha az yaşanacağını umduğunu ifade etti. Türkiye'de mahkemelerde hâkimlerin ve savcıların saldırıya uğrayarak şikâyetçi olan kadınlara, "Kızım sen niye bağırmadın? Sen niye gece oradaydın? Sen niye yardım istemedin?" diye sorular yönetebildiğini dile getiren Eyüboğlu, şikayetçi oldukları halde sanık pozisyonuna düşen onlarca kadının olduğunu söyledi. 

Eyüboğlu, kadın cinayetleri dosyalarında katil erkeklerin akıl hastası, cinayet anında kendilerinde olmadıkları ve aldatıldıkları şeklinde kendilerini savunduklarını ifade ederek, mahkemelerin ise bu gerekçelere "haksız tahrik indirimi" ve "iyi hal indirimi" uyguladığını söyledi. 

'AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLMESİNİ BEKLİYORUZ'

Zanlıların kendilerini kurtarmak için birçok şey uyduracağını, yargılama aşamasında daha farklı savunmaların da görüleceğini belirten Eyüboğlu, şunları aktardı: "Bunların hepsi münferit değil erkek egemen sistemin bir tezahürü. Bunu anlarsak idam ve hadım tartışmasının manasız olduğunu da göreceğiz. Çünkü Özgecan'ın katillerini asınca erkek şiddeti durmayacak, bu bir sistem problemi. İdam ve hadım tartışması devletin sorumluluklarını, yerine getirmediği şeyleri örtmek için gündem saptırma. Bu yüzden ciddiye alıp tartışmamak lazım." Hem öldürme fiilini işlediği hem de bunu canavarca hisle gerçekleştirdiği için katil zanlısına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ve cinsel saldırı nedeniyle ceza verilmesinin beklendiğini söyleyen Eyüboğlu, toplumsal tepki nedeniyle mahkemede hızlı bir dava sürecinin kuvvetli bir ihtimal olduğunu kaydetti. (DİHA)