Bu ateş sönmezse tüm İstanbul’u sarar!
Önceki gün bir haftadır ırkçı saldırıların adresi olan Zeytinburnu’ndaydık. Gündüz saatlerinde hayatın normale döndüğü Zeytinburnu’nda gerginlik adım attığınız her sokakta kendini gösteriyor. Sokak araları çevik kuvvet ekipleri ve otobüsleri ile adeta abluka altında. Gözaltılar var. Daha önce bazı gazeteler, televizyon kanalları ve haber ajansları da gitmiş mahalleye. Mahalleli tedirgin ve tepkili yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını anlatıyor. Zeytinburnu’nda ırkçı saldırganların hedefi olan üç mahalle var: Veliefendi, Çırpıcı ve Telsiz Mahalleleri. Kürtlerin, Arnavutların ve Tatarların ağırlıklı olarak yaşadıkları bu mahallerde eğer saldırıların önüne geçilmezse bilanço daha da ağırlaşacak ve Zeytinburnu’nu yakan bu ateş tüm İstanbul’u saracak.
İlk saldırı Veliefendi mahallesi’ndeki bir kahvehaneye ve internet cafeye yapılmış. İnternet cafe ve kahvehanenin adı biraz düşündürücü “Dostlar Kıraathanesi”, “Dostlar İnternet Cafe”. Irkçı grup ilk önce Dostlar Kıraathanesi’ne saldırmış. Camlarını kırmış, masa, sandalye, televizyon, ocak hatta klima içeride ne varsa kullanılamayacak durumda.
SİVİL POLİSLER DE VARDI!
Saldırılarda polislerin hedef gösterdiğini iddia eden Dostalar Kıraathanesi sahibi Ali Düştü, “Saldırıdan bir gün önce akşam saatlerinde polisler kahveye gelerek üst ve kimlik araması yaptı.Buranın dışında üç kahve daha var. Ancak sadece burada arama yapıldı Ertesi gün de yine o kadar kahvenin arasında buraya saldırdılar” diyor. Olay günü akşam 22. 00’da kahveyi kapattığını belirten Düştü, gece 24.00’da kendisine haber geldiğini söylüyor. geldiğinde kahvesinin camlarının kırıldığını, içerisinin talan edildiğini gördüğünü dile getiren Düştü, “Ben sahip çıkamadım. Benim diyemedim. Deseydim belki beni öldürebilirlerdi”dedi. Saldırı sırasında polislerin de olay yerinde olduğunu kaydeden Düştü, polisin kimseye müdahale etmediğine dikkat çekti. Saldırganlar arasında sivil polislerinde olduğunu iddia eden Düştü, “bunu nasıl biliyorum? Sivil polisler eğitimli, duruşları, bakışları, yürüyüşleri bile farklı” şeklinde konuştu.
GÜNDÜZ DE SALDIRACAKLAR!
Saldırganların diğer hedefi de Dostlar Kıraathanesi’nin karşısında yer alan Dostlar İnternet Cafe oldu. Saldırı olduğunda kafede kardeşi ve 2 çalışanın olduğuna dikat çeken Murat Taşkıran, kardeşinin de asker olduğunu vurguluyor.
“Kardeşim bunu söylemesine rağmen durmamışlar. Camları kırdıktan sonra içeri girmek istemişler ama mahalledeki diğer esnaflar buna izin vermemiş” diyen Taşkıran, 4 milyarlık hasarı olduğunu ifade ediyor. 10 yıldır Zeytinburnu’nda yaşadığını belirten Taşkıran, şimdiye kadar böyle bir şeyin yaşanmadığını kaydetti. “Hepimiz insanız. Bunun Kürdü, Türkü var mı?” diyerek yaşadıklarına isyan eden Taşkıran, şimdiye kadar saldırıların gece saatlerinde yapıldığını ancak böyle devam ederse gündüz de devam edeceğine dikkat çekti.
BURADA KÜRT VAR MI? VARSA BİZE SÖYLEYİN
Saldırıya maruz kalan Kürtlerden biri de Hasan Gündoğdu. Saldırganların Kürtlere ağza alınmayacak küfürler ettiğini anlatan Gündoğdu, evlerin ve işyerlerinin talan edildiğini söylüyor. Sokaktan geçen Kürt kadınlarına bile saldırıldığına dikkat çeken Gündoğdu, saldırganların mahalledeki binaların zillerine basarak “Burada Kürt var mı? Varsa bize söyleyin” dediğini vurgulayan Gündoğdu, “Bize saldıranlar burada yaşayanlar. Hepsini tanıyoruz. Bunu devlet benden daha iyi biliyor” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Olaylarla ilgili olarak Kürtlerin gözaltına alındığına dikkat çeken BDP Zeytinburnu İlçe Başkanı Nezir Erdemci, saldırganlar Asayiş Şubesi tarafından gözaltına alındığını ancak Kürtlerin Terörle Mücedale Şubesi Ekipleri (TEM) tarafından gözaltına alındığını iddia etti. Gözaltına alınan Kürtlerin olaylarla hiçbir alakası olmadığınının altını çizen Erdemci, sadece Kürt oldukları gerekçesiyle ve daha önce gözaltına alınınlar olduğunu vurguladı. Bu olayı ‘ayrımcılık’ olarak değerlendiren Erdemci, “Asıl terör estirenler onlar. Onların ellerinde, sopa, silah ve bıçak var. Onları gözaltına almıyorlar bizleri alıyorlar” dedi.
MARAŞ KATLİAMI VE GAZİ OLAYLARI GİBİ...
Zeytinburnu’nda yaşanan olayları Maraş Katliamı ve Gazi Olaylarına benzeten Erdemci, eğer saldırılar durdurulmaz ve önlem alınmazsa durumun daha vahim olacağına dikkat çekti. Yetkililerin duyarsız kaldığını da belirten Erdemci, saldırılara tepki göstermek için aydınları Zeytinburnu’na çağırdı. Zeytinburnu’nun bilinçli olarak seçildiğini kaydeden Erdemci, bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Zeytinburnu’nun kozmopolit bir yapısı var. Farklı etnik kökenli insanlar yaşıyor burada. Arnavutlar, Tatarlar, Lazlar, Kürtler... Tabi bunu çıkarları için kullananlar oldu. Çünkü Zeytinburnu bunun için müsait bir yerdi. Anti Kürt propagandası yarattılar. Bu bir gerçek. Seçim döneminde 5 bin kişiyle seçim bürolarını açıyorduk. 5 bin kişiyle yürüyüş yapıyorduk, bir panzer dahi görmedik buralarda. 200 arabayla binlerce kişini katıldığı konvoylarla buralar geldik kimse bize bir şey demedi. Ama şimdi yapılıyor. Bunun nedeni ise şu; Kürtlerin burada ağzına zincirler vurulmuştu, kendilerini ifade edemiyordu. Biz bu zincirleri kırdık. İşte bunu hazmedemediler. Yapı olarak burası bu provokasyona müsaitti”
KÜRTLER'DE ONUR OLMAYACAK MI?
Halkın akşam olmasını istemediğini ifade eden Erdemci, herkesin akşam olduğunda tedirgin bir şekilde beklediğini anlattı. Saldırganların ellerinde ki sopaların üzerine ‘Kürtlere ölüm’ yazdığına dikkat çeken Erdemci, “Bunları görünce biz ne yapalım? Kürtler’de onur olmayacak mı?” diye sordu. Saldırıların son bulması için demokratik kesimlere büyük görevler düştüğünü belirten Erdemci, aydınların, toplumun önde gelen kişilerin, demokratların, Maraş ve Gazi olaylarını hatırlayan herkesin Zeytinburnu’na gelmesi gerektiğini kaydetti. Polisin Kürtleri hedef gösterdiğini aktaran Erdemci, polisin önce kimlik kontrolü yaptığını ardından da bu saldırıların olduğunu vurguladı. Zeytinburnu Kaymakamlığına vekaleten bakan Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan’ın kendisini arayarak ‘Zeytinburnu’nda olan olayları bütün siyasi parti temsilcileri ile görüşeceğiz. Sizi de aramızda görmek isteriz’ dediğini belirten Erdemci, ancak oraya gittiğinde sadece kendisinin, Yakup Vatan’ın, emniyet amiri ve kaymakam muavinin olduğunu söyledi. Erdemci, Vatan’ın bu toplantı da kendisine “Kürtler mağduruz diye düşünüp sokağa çıkma hakkını görmesinler” dediğini aktardı.
1 HAFTANIN BİLANÇOSU
* 1’i Çırpıcı Mahallesi, 2’si Telsiz Mahallesi olmak üzere toplam 3 tekstille uğraşan işyerinin camları kırıldı
* Telsiz mahallesinde bulunan 6 eve saldırıldı
* Veliefendi Mahallesi’nde 1’in kahvehane talan edildi
* Veliefendi Mahallesi’nde 1 internet cafenin camları kırıldı
* Veliefendi Mahallesi’nde bir berberin camları kırıldı
* Veliefendi Mahallesi’nde bir araba zarar gördü
* Yeşil tepe Mahallesi’nde Diyarbakır ve Sason Dayanışma Derneği ateşe verildi
* 5 kişi yaralandı(1 ağır yaralanarak yoğunbakıma alındı, 1 kişinin ağzına gazbombası isabet etti, 1 kişinin kafasına evlerin balkonlarından saksı atıldı, 1 kişi silahla vuruldu)
Evrensel'i Takip Et