14 Şubat 2015 01:00

Güvenlik paketi OHAL demektir

Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan ancak hükümetin ısrarla çıkarmak istediği ‘iç güvenlik paketi’’ne Diyarbakırlılar tepki gösteriyor.

Paylaş

Hasan AKBAŞ/Fırat TOPAL
Diyarbakır

Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan ancak hükümetin ısrarla çıkarmak istediği ‘iç güvenlik paketi’’ne Diyarbakırlılar tepki gösteriyor. Konuya ilişkin konuştuğumuz Diyarbakırlılar ve hukukçular, AKP’nin bu paketle kendisine yönelik tepkileri bastırmak istediğini belirterek, “Bu paket Kürtler için OHAL anlamına geliyor” dediler.

Başbakan Davutoğlu geçtiğimiz günlerde, “iç güvenlik reformu paketi çıkacaktır, çıkacaktır, çıkacaktır” demiş, paketin ‘refah ve huzur’ sağlayacağını savunmuştu. Davutoğlu’ya ve hükümetin ısrarına Diyarbakırlılardan tepki geldi. Pakete karşı kitlesel yürüyüş ve etkinlikler düzenleyen bölge barolarından hukukçular gazetemize konuştu.

PAKET OHAL’İ ÇAĞRIŞTIRIYOR

Doğu ve Güneydoğu Baroları Dönem Sözcüsü Ahmet Sevim, zaten halihazırda bölgede kolluğun artırılmış yetkileri nedeniyle zor günler yaşandığını söyledi. Kolluğun bölgede adeta yargısal faaliyet yürüttüğünü belirten Sevim, idarenin de yargının yerine geçtiğini belirtti. OHAL dönemlerinde yaşanan ihlalleri hatırlatan Sevim, “Bu paket bize OHAL’i çağrıştıyor” dedi. Paketle, OHAL döneminde yaşanan acıların tekrarlanacağı uyarısında bulunan Sevim, “Özellikle kolluğun karıştığı yargılamalar halen devam ediyor ve bu yargılamalardaki pratik çok kötü. Bunlar orta yerde dururken, takdir hakkı kolluğa bırakılarak silah kullanma yetkisi verilmesi, yargısal hiçbir denetimden geçmeden gözaltına alma, alıkoyma işlemleri gibi uygulamalar bir dönem bölgede yaşanan kayıt dışı gözaltı, işkence ve faili meçhul cinayetlerin yeniden yaşanmasına yol açacağı için büyük kaygı duyuyoruz” şeklinde konuştu.

PAKET YOKKEN CİZRE’DE 1 AYDA 7 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜLER

İç güvenlik paketinin Türkiye için bir felaket olduğuna vurgu yapan Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi de, yıllardır uygulanan ‘güvenlik paketleri’nin sorunu çözmediğini, aksine daha büyük yaralar açtığını söyledi. AKP hükümetinin bu paket ile Türkiye’yi geriye götürdüğünü söyleyen Elçi, “Cizre’de yaşananları hepimiz biliyoruz. Daha paket yokken kolluk tarafından yedi kişi öldürüldü. Yarın bu paket yürürlükte olduğu zaman bu rakamlar ne olacak düşünün. Kesinlikle bu paket ‘90’lı yılları bile aratacak ortam yaratacaktır” dedi.

PAKET SÜRECE TEHDİT

Paketin çözüm süreci açısından da bir tehdit olduğunu dile getiren Elçi, “Yarın bir gün çözüm süreci başarısızlıkla sonuçlanır ve yeniden ‘güvenlik’ yolları tercih edilirse bu bölgede ve Türkiye’de önüne geçilemez bir kaos anlamına gelecek” dedi. Hükümetin pakete ilişkin baroların görüşüne başvurmadığını dile getiren Elçi, paketin yargıya nasıl etki edeceğini şu sözlerle dile getirdi: “Yargı tamamen devre dışı kalır çünkü kolluğun üzerinde yargı denetimi olmayacak. Yani takdir kolluğun olacak. Bu da hem bölge hem Türkiye için felaket demektir” dedi.  

KIYAFETLER CEZA NEDENİ

Bölgede günlük yaşamda da kullanılan yöresel kıyafetler ve Kürt halkı için önem arz eden ‘sarı, kırmızı, yeşil’ renkli kıyafetlerin cezalandırma nedeni olmasına tepki gösteren Ahmet Sevim “Özellikle Newroz ve çeşitli günlerde bu kıyafetleri giyenler cezalandırılmak istenecek. Yani bunun inisayitifi ve takdir hakkı kollukta olacak. Özellikle bölgede bu tür uygulamaların getireceği sorunların artacağını bekliyoruz. Bu konuya da özellikle tepkiliyiz” dedi.

O KIYAFETLER BİZİM KÜLTÜRÜMÜZ

Öğrenci Serhat Başaran da, sokağa çıkmanın demokratik bir hak olduğunu, paketin ise bunun önüne geçtiğini belirterek, “Bu demokrasiye aykırı” dedi. Pakette yer alan ‘Yasa dışı örgüt ve topluluklara ait amblem, işaret veya bunları üzerinde bulunduran üniformayı andırır giysiler giyenlerin cezalandırılacağı’ gibi uygulamaları hatırlatan Başaran, “Özellikle YPG, YPJ savaşçılarının üniformaları ve Kürt halkı için tarihi önem taşıyan renklerin yasak hale getirilmesi kabul edilemez” dedi.
Seden Özgür de, bahse konu kıyafetlerin gelenek ve kültürleri olduğunu, bunun da yasa tanımayacağını ifade etti.

PAKETE ÇOCUKLAR DA TEPKİLİ

Dağkapı Meydanı’nda yaptığımız röportaj sırasında “Ben de bir şeyler söylemek istiyorum” diyen 13 yaşındaki S.O da, pakete tepkili olduğunu söyledi. S.O, “Polislere çok yetki verdiler ağabey, ben bu pakete karşıyım. Burada yürüyüş yapan, hak arayan halka karşı çıkıyorlar. Polis yüzünden halk hep cezaevlerinde zaten, o yüzden karşıyım. Eylemlerde çocukları vuruyorlar. Her gördüklerinde baskı uyguluyorlar, gözaltına alıyorlar. Bu pakete bir dur diyelim” şeklinde konuştu. M.O. adlı çocuk da, bölgede yapılan eylemlere yönelik polis saldırılarını hatırlatarak, çocuklara yapılan işkencelerin daha da artacağı endişesiyle paketi kabul etmediğini söyledi. Çocuklar, “Paket bizim can güvenliğimizi tehdit ediyor” dedi.   

POLİSE YETKİ VERİLİRSE NE OLUR BİLİNMEZ

Emekli Polis Abdüllatif Yokuş da, paketin Türkiye açısından ‘rezalet’ olduğunu söyledi. Otuz beş yıl polis olarak görev yaptığını ifade eden Yokuş, “Bu paket halka yönelik bir baskıdır. Bu yasa özgürlükleri daha da yok sayan bir yasa olacaktır. Sadece polisi sevindiren bir şey olur bu yasa. Çünkü polise yetki veriliyor. Polise yetki verildiğinde neler olur bilinmez” şeklinde konuştu (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Van’a gelen Türk işçi linç edildi mi hiç?

SONRAKİ HABER

Ukrayna hâlâ barut fıçısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...