12 Şubat 2015 12:45

Bu paket yasalaşırsa hepimiz şüpheli olacağız!

Mazlum-Der ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi yaptıkları ortak açıklamayla, İç Güvenlik Paketinin geri çekilmesini istedi. Açıklamada, 'Eğer bu paket yasalaşırsa hepimiz şüpheli insanlar olacağız' denildi.

Paylaş

Fazıl ERÜŞ
Van

İHD binasında yapılan açıklamada konuşan İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, önce hasta tutukluların durumuna değindi. Kürtçe konuşan Melet, “Biz şimdiye kadar hep Türkçe açıklama yaptık anlamadılar. Bu kez Kürtçe yapalım belki anlarlar. Umarım bu kez ne dediğimiz anlaşılır ve hasta tutuklular serbest bırakılır” dedi.

Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan da, Ergenekon davasından tutuklu bulunanlarla KCK’den tutuklu bulunalar arasında ayırım yapıldığını belirterek, “Benim tutuklum-senin tutuklun” şeklinde bir ayırıma gidildiğini söyledi. Aslan, hasta tutukluların ayırım gözetilmeksizin serbest bırakılmasını istedi.
Daha sonra İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin konuşan Murat Melet, paketin özgürlükleri kısıtlayan bir içeriğe sahip olduğunu belirterek, “Bu paket insan yaşamını kısıtlayan, özgürlükleri ortadan kaldıran, tamamen biatçı bir toplum yaratmayı hedefleyen bir pakettir. Bu paketin benzerleri zaten yıllardır uygulanmaktadır. Böyle bir paketin ortaya çıkması biz insan hakları savunucularını tedirgin etmektedir” dedi.

POLİS DAHA ÇOK ÖLDÜRECEK

Paket ile polise verilen yetkilerin daha da artacağını söyleyen Melet, “14 Haziran 2007 tarihinde Polis Vazife ve Salahiyeti Kanunu’nda yapılan değişikliklerle zaten polisin yetkileri genişletilip keyfileştirilmişti. 2007’den bugüne 180’e yakın kişi polisin silah kullanması sonucunda yaşamını yitirmiştir. Cizre’de yaşanan olaylar ve 6-7 Ekim olayları bunun örnekleridir.”
Paketin yasalaşması durumunda herkesin ‘makul şüphe’ kapsamında mağdur olacağını söyleyen Melet, “Bu paketle verilen yetkilerle vali ve kaymakamlar bulundukları yerleşim yerinin hem savcısı, hem hakimi, hem de yöneteni olacaklardır. Böylece tekçi zihniyet yasalaşacaktır. Güvenlik adı altında oluşturulan bu paket ‘makul şüphe’ kavramını öne çıkarmaktadır. Eğer bu paket yasalaşırsa hepimiz şüpheli insanlar olacağız” şeklinde konuştu.

SAVAŞ HAZIRLIĞI MI?

‘Çözüm süreci’nin gündemde olduğu bir dönemde böyle bir pakete neden ihtiyaç duyulduğu yönünde kafalarda soru işaretleri bulunduğunu dile getiren Melet şöyle konuştu; “Açıkçası biz insan hakları savunucuları şunu da düşünmüyor değiliz; Barış müzakerelerinin başladığı bir dönemde böyle bir paket savaş hazırlığı mı? Baktığımız zaman bu paket her yönüyle topluma zarar veren bir paket. Hükümetin bir an önce bu paketten vazgeçmesi gerekir. Hükümeti insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayan değil, genişleten düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz.”