10 Şubat 2015 00:32

14 yabancı sorunları çözer mi?

Kontenjanı 14-15-16 gibi rakamlarla sınırlandırmak gereksiz. İyi bir alt yapı atılımıyla sınırsız yapsanız dahi ülke futbolunuza zarar gelmeyecektir.

Paylaş

Hakan KARAKOCA

Yabancı sınırının bir anda yerli sınırına dönüşmesiyle, TFF’nin Amerika’yı yeniden keşfine ilk keşif muamelesi yapılmaya başlandı. 14 yabancı kuralını bir bakıma şimdiki darlıktan sonra “sınırsız yabancı kuralı” olarak da okuyabiliriz.
Yabancı kuralının şimdiki halini savunan “büyük” takımların ve “büyük” takım taraftarlarının ve yöneticilerinin belli başlı sevinç tezleri var. Bu sevinç sebeplerinin ise her birinin çelişkili olduğuna dair veriler mevcut. 

’PARAGÖZ ANADOLU KULÜPLERİNE ARTIK KURUŞ YOK!’
Öne çıkan en önemli sevinç sebebi, artık Anadolu takımlarının 3 liralık oyuncuya 10 lira istememesi… Yani demek istiyorlar ki 1 milyon avroluk Alper Potuk’u 6.25 milyon avro, 500 bin avroluk Tarık Çamdal’ı 4.75 milyon avroya almayacağız. Haklılık payları var. Yabancı kontenjanını 5-6 gibi rakamlarda tutmak, yerli piyasasındaki bonservis bedellerini, oyuncunun reel değerinden bağımsız şekilde şişirdi.
Ama bu “büyük” takımlar için bir bahane değil. İş bilmez yöneticiler işin içinden böyle sıyrılıp bu abartılı rakamları kendi hataları değil “piyasanın gerekliliği” gibi göstermeye çalışıyorlar sadece. Mesela bu kuralın baş aktörlerinden şimdinin federasyon başkanı, Beşiktaş’ta kulüp başkanlığı yaparken, Gaziantepspor’a Rodrigo Tabata için 8 milyon avro ödemişti. Yine bir başka “büyük” takımımız bu “paragöz” Anadolu takımlarından Amrabat’ı almak için 8.6 milyon avro gözden çıkarmıştı.
Yani yerli olmasına gerek yok, iş bilmez yöneticilere sahipseniz her oyuncuya bu paraları ödeyebiliyorsunuz. 

‘KİMSE PASAPORTUNDAN DOLAYI FAZLA PARA ALAMAYACAK!’
Bir başka öne çıkan gerekçe de yerli oyuncuların sözleşmelerinin kabarıklığı… Bu konuda da son derece haklılar. Yerli oyuncu 1 lira hak ederken pasaportundan dolayı yıllık 2 liraya imza atıyor. Beşiktaş’ın ocak sonunda yaptığı imza şovu hatırlayacaksınız. Yerli oyuncularla sözleşmeler uzatıldı, yeni transferlerle ilk imzalar atıldı. Oradaki rakamlara bakacak olursak aslında çok fazla bir şeyin değişmediğini görüyoruz. Mustafa Pektemek’i ele alırsak, 2014-2015 sezonunda 2 milyon 750 bin lira alan futbolcu sözleşme yenileyerek yıllık ücretini 3 milyon 900 bin lira civarına çıkarttı. Performansı ve takıma katkısı soru işareti olan bir oyuncudan bahsediyoruz bu arada! 
Yabancı sınırı kalkmışken iç transferde harcanan bu para da futboldaki yöneticilerin başarısızlığı olarak rahatlıkla yazılabilir. Maksat pasaport değil popülist adımlarla taraftarın gönlünü hoş etmek oluyor bu tarz imzalarda. 

‘KONTENJANDAN DOLAYI TRİBÜNDE OTURAN YABANCIYA SON!’ 
Geçtiğimiz sezon 6 yabancının sahada olabildiği Spor Toto Süper Lig’de 4 “büyük” takımın kullandığı yabancı oyuncuların ortalaması ise şöyle; Galatasaray 5.3, Fenerbahçe 5.1, Trabzonspor 4.7 ve Beşiktaş 4.6 yabancı ortalamasıyla oynamış. Yani bu takımlar bazı maçlarda 6 yabancısının 6’sını da kullanmamış, kullanamamış. Bunun en büyük sebebi de kalitesizlik! 14 yabancı serbestliği getirildiğinde bu takımlardan 14 Demba Ba, 14 Sneijder getirmelerini beklemek büyük hayalcilik olur. Hele ki tüm dünyada artık kendini kabul ettirmiş scout sisteminin Türkiye’deki halini düşününce hayalcilikten de öte bir durum oluyor. 
Türkiye’de transferin, transfer komitesine menajerlerin önerdiği isimlerden ibaret olduğu artık sır değil. Hatta bazı futbolcular ülkeye İstanbul’dan sokularak kulüp kulüp gezdirildikten sonra o kulüplerden biriyle anlaştığı hikayeleri ise her transfer dönemi izlediğimiz sahneler. Eskiden kasetten izlenilerek futbolcu almanın bir tık üstü bu da zaten. Bu sistemsizlikte özel analiz programlarıyla futbolcunun 4-5 dakikalık görüntüsüyle transfer yapan kulüplerin, 14 yabancıdan sonra “yabancı futbolcu çöplüğüne” dönmeleri muhtemeldir.  
Kontenjanı  14-15-16 gibi rakamlarla sınırlandırmak fazlasıyla gereksiz. İyi bir alt yapı atılımıyla sınırsız yapsanız dahi o marka değerine kurban olduğunuz ülke futbolunuza zarar gelmeyecektir. 
Ama ekstra kurallara, kontenjanlara ihtiyacımız olabilir. Mesela yabancı federasyon başkanı ve üyeleri ya da yabancı futbol kulübü yöneticileri… Yukarıda saydığımız beceriksizlikleri düşününce böylesi ülke futbolu için daha ferahlatıcı olmaz mı?

ÖNCEKİ HABER

Çocuğum hangi sporu yapmalı?

SONRAKİ HABER

TOMA'yı 'uyaran' gazetecinin davası başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...