Meksika’da insani bir kriz yaşanıyor

Özlem TEMENA
İstanbul

Meksika’da çetelerin kaçırdığı ve aylardır kayıp olan 43 öğrenciden hâlâ haber alınamıyor. Öğrencilerin yerel polis tarafından uyuşturucu çetelerine teslim edildiği ve çete üyelerinin öğrencileri kentin çöplük alanında yaktıkları iddiasını gündeme getiren ilk kişi olan Federal Savcı Jesus Murillo Karam, öğrencilerin öldürüldüğünü iddia ediyor. Ancak Meksikalılar kanıt olmadan bu iddialara inanmayacaklarını söylüyorlar. Enrique Peña hükümetinin ise öğrencilerin durumuna dair net açıklama yapmaması, Meksika’da halkın öfkesini arttırıyor. Binlerce insanının kaybedildiği Meksika’da son olayla birlikte yıllardır biriken halk öfkesi patlama noktasına gelmiş durumda. Meksika’nın kayıp evlatlarını bulmak için mücadelesi devam ederken kayıp öğrencilerin bulunması için hem parlamentoda hem de komisyonlarda mücadele eden Meksika İşçi Partisi Milletvekili Lilia Aguilar Gil ile konuştuk. Aguilar Gil Meksika’daki durumu insani kriz olarak niteliyor. Meksika’da daha önce eşi görülmemiş dayanışma eylemleri yaşandığını söyleyen Gil, dünyanın bir çok bölgesinde dayanışma eylemlerine ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Meksika’da kaybolan 43 öğrenci ile ilgili ortaya pek çok iddia atıldı, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Şu anda Meksika hükümeti öğrencilerin kayıp olduğunu değil öldüğünü söyleyerek konuyu kapatmak istiyor. Ancak bunu kanıtlayamazlar çünkü ellerinde yeterli bilimsel kanıtlar yok. Savcı ya da her kimse yani çocukların ölü olduklarını iddia edenlerin kim olduklarından emin değiliz. Şimdi şunla karşı karşıyayız: Bu sorunu kapatmaya çalışan bir başkan var. Çünkü bu  durum o ve hükümeti için çok büyük bir problem. Çünkü insanlar bu konuda çok öfkeli. Meksikalılar artık Meksika’da düzgün bir hukuk devleti olmadığına inanıyorlar. Şu anda Meksika’da büyük bir insani kriz yaşanıyor.

Meksika’da öğrenciler 26 Eylül tarihinde kayboldu, üzerinden çok uzun zaman geçmiş olmasına rağmen öğrenciler hâlâ bulunamadı, nedir bunun nedeni?
Meksika ordusu ve kayıp öğrenciler arasında kesinlikle gizemli bir durum var. Ve bu durum özelikle yargıyı da etkiliyor. Öğrencilerin aileleri de bunun hükümetin yardımıyla gerçekleştiğini söylüyor. Ancak hükümet kayıplarla ilgili hiçbir bilgi vermiyor.

Gerçekleşen eylemlerin bir diğer özelliği de toplumun bütün kesimlerini birleştirici olmasıydı. Bu birliktelik nasıl bir hava yarattı Meksika’da?
Meksika’da böylesi bir dayanışma eylemini uzun süredir görmemiştik. Ayotzinapa’daki 43 öğrencinin kaybolması ve onun için yapılan küresel eylemler Meksika halkını harekete geçirdi. Sokaktaki öfke sadece kayboldukları için değil, aynı zamanda hükümetin bunu çözmedeki yetersizliğine karşıydı. Sokaktaki insanlara baktığımızda, gelir seviyeleri, öğrenci olup olmadıkları, öğrencilerin anneleri olup olmadığı ya da kadın ya da erkek olup olmadıklarına bakılmaksızın, daha iyi bir ülke ve daha iyi bir hükümet için eylemler yapıldı. Bence bir şeyleri değiştirdi. Neredeyse 60 yıldır ülke meydanlarda böylesi dayanışma eylemleri görmemişti.

MEKSİKALILAR HÜKÜMETE KAFA TUTUYOR

Öğrencilerin kaybolmasının ardından Meksika’da büyük eylemler gerçekleşti, bu eylemler özellikle de hükümeti hedef aldı, nasıl etkiledi bu eylemler hükümeti?
Eylemler hükümeti etkiliyor, insanlar hükümete kafa tutuyorlar, meydanlardan hükümete mesaj gönderiyorlar çünkü hükümet insan hakları konusunda berbat bir duruma düştü. Meksika devletini etkilemekten öte, başkan ve hükümetin diğer yetkililerine şunu söylemek önemliydi: Öğrencilerin ölü olduğuna dair söylediğiniz o tarihsel gerçekliğe inanmıyoruz. Meydanlar şunu söyledi, biz gerçek bir cevap ve etkili bir hükümet istiyoruz.

Meksika’da 6 Şubat tarihinde Devrimci Halk Cephesi Üyesi Gustavo Salgado Delgado’nun kaçırıldığı haberleri var, sizin bir bilginiz var mı bu konuda?
Hayır yok. Şundan eminiz ki 2006’dan beri birçok kayıp iddiasıyla karşı karşıyayız. Şu an hükümet en azından 22 binden 24 bine kadar insanın kaybolduğunu kabul ediyor ve bunların öldüğü ya da sadece kayıp olduğuna dair bir kararı yok. Şu an hükümetin bu insanların yerlerini bulmada yetersizliğiyle karşı karşıya olduğumuzu ve insanların hükümetin onları koruduğuna inanmıyor olduğunu söylemeliyim. Hükümetin bu kayıplarla ilgisi olduğunu söylemiyorum ama şunu söylüyorum çalışmayan kurumlarla ilgili sorunları çözmeli...

Son olarak Türkiye halklarına ne söylemek istersiniz?
Türkiye halkına Meksika’daki hareketimize destek vermeleri konusunda çağrı yapmak istiyorum bu sadece kayıp 43 öğrenci ya da 22 bin kayıp insan için değil, bu insan haklarına saygı için bir mücadele. Bu yüzden sadece Türkiye’de değil, dünyanın geri kalan her yerinde yardımınızla insan hakları ihlaline karşı küresel bir eylem yaratabiliriz.