08 Şubat 2015 00:51

Cem Karaca’yı anarken

Müzikolog Ahmet Say yazdı: 'Cem Karaca, halk müziğimizi rock müzikle harmanlayarak kendi kuşağında öncü bir sanatçı kimliği sergilemiştir.'

Paylaş

Ahmet SAY

Kimi zaman beklenmedik bir gelişmeyle yüz akımız olan, kimi zaman da sıradanlaşan popüler müzik tarihimizde, Cem Karaca’nın (1945-2004) hem önemli hem de değerli bir yeri vardır. Karaca, halk müziğimizi rock müzikle harmanlamaya yönelmiş, şarkı sözlerinde toplumsal gerçeklere eğilerek “muhalif” kavrayışıyla kendi kuşağında öncü bir sanatçı kimliği sergilemiştir. Şarkılarıyla açık biçimde “ezilen”den yana saf tutan Cem Karaca, gerici iktidarların karanlık döneminde yurdunda barınamaz olmuş, 1979 yılında Almanya’ya yerleşmek zorunda kalmıştır. 12 Eylül faşist darbesini izleyen aylarda T.C. vatandaşlığından çıkarılan sanatçımız, darbe rüzgarlarının hafiflediği 1987’de yurda döndüğü zaman, bu kez T.C. vatandaşlığına alınmıştır.
Popüler müziğin tarihi, aslında bütün dünyada “unutulmazlar”a yer verir. Bu müziği ayakta tutan, birtakım “cevhersiz yeniler” değil, o “unutulmayanlar”dır. Yurdumuzda da aynı kural geçerli olmuş, özgün parçalarıyla Cem Karaca hep hatırlanmıştır.
Profesyonel kariyerine 1967’de “Apaşlar” grubunun şarkıcısı olarak başlayan sanatçımız, “Altın Mikrofon Yarışması”nda (1967) Emrah adlı parçasıyla dereceye girmiş, 1969’da Seyhan Karabey’le “Kardaşlar” topluluğunu kurmuştur. “Kardaşlar”ın dağılması üzerine “Moğollar” grubuyla çalışan Karaca, bu grupla çıkardığı Namus Belâsı (1973) albümüyle geniş kitlelere ulaşmıştır.  
1974’de “Dervişan” grubunu kuran Cem Karaca, Tamirci Çırağı (1974) ve 1 Mayıs (1974) şarkılarıyla çarpık düzene karşı çıkmış, 1978 yılında “Edirdahan” topluluğunu kurarak muhalefetini sertleştirince artan baskılar nedeniyle yurt dışına göç etmiştir.
Sanatçımızın diskografisi geniştir:
1967’de “Apaşlar” grubuyla Emrah, Karacaoğlan, Hudey, Bang Bang, Ayşen, Ümit Tarlaları, Anadolu Oyun Havası, Suya Giden Allı Gelin, Nasıl da Geçtim; 1970-72 yılları arasında “Kardaşlar” grubuyla Dadaloğlu, Kalender, Oy Gülüm Oy, Kara Sevda, Tatlı Dillim, Demedim mi, Kara Yılan, Lümüne, Acı Doktor, Kara Üzüm, Mehmet’e Ağıt, Askaros Deresi, Üryan Geldim; 1973-74 yıllarında “Moğollar” ile Obur Dünya, El Çek Tabib, Gel Gel, Üzüm Kaldı, Namus Belâsı, Gurbet; 1974/78 yıllarında “Dervişan” ile Beyaz atlı, Tamirci Çırağı, Nerdesin, Nem Kaldı, Mutlaka Yavrum, Kavga, Beni Siz Delirttiniz, Niyazi, Parka, İhtarname, Yoksulluk Kader Olamaz, Mor Perşembe, Bir Öğretmene Ağıt, 1 Mayıs, Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini, Safinaz.
Karaca’nın solo çalışmaları ise şu isimleri taşır: Hasret (1980), Bekle Beni, (1982), Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar (1987), Töre (1988), Yiyin Efendiler (1990), Nerde Kalmıştık (1992), Bindik Bir Alâmete Gedeyoz Kıyamete (1999).
Eserlerinden toplanmış albümler ise şunlardır: Best of Cem Karaca I (1996), II (1997), III (2000), Hep Kahır (2000), Best of Cem Karaca IV (2003).

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır’da umudun ve mücadelenin renkleri

SONRAKİ HABER

Belediye Sulukule kültürüne göz dikti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...