08 Şubat 2015 00:50

Diyarbakır’da umudun ve mücadelenin renkleri

Diyarbakır’da bir süreden beri bir renk cümbüşü yaşanıyor. ‘Uluslararası Kürdistan Sanat Buluşması’ kapsamında birçok ülkeden gelen 32 sanatçı Sümerpark’da oluşturulan alanda eserlerini üretti.

Paylaş

Cumhur DAŞ
Diyarbakır

Diyarbakır’da bir süreden beri bir renk cümbüşü yaşanıyor. ‘Uluslararası Kürdistan Sanat Buluşması’ kapsamında birçok ülkeden gelen 32 sanatçı Sümerpark’da oluşturulan alanda eserlerini üretti. Ressamlar tuvallere, heykeltıraşlar da taşlara, ağaçlara Rojavaya destek için can verdi. Çalışma bununla da sınırlı değil. Toplamda 230 sanatçının eserleri Amed Sanat Galerisi, Cegerxwîn Kültür Merkezi ve Büyükşehir Belediyesi Sergi Salonu’nda sergilenmeye başlandı. 7 Mart’a kadar açık kalacak sergilerdeki eserler Rojava’ya destek için beğeniye sunuldu.

‘Rojava Özgürlüğün ve Eşitliğin Perspektifidir’ sloganıyla yapılan çalışma dünyanın farklı noktalarında yaşayan birçok Kürt sanatçıyı bir araya getirmesi açısından da bir ilk olma özelliği taşıyor. Dahası özellikle son dönemde müzik, edebiyat ve sinema alanlarında tartışılan Kürt sanatı ve sanatçısı resim ve heykel alanında da ne kadar iddialı olduğunu kanıtlamış durumda.

‘HASRET KALINMIŞ BİR BULUŞMAYDI’

Projenin küratörlüğünü üstlenen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümerpark Amed Sanat Galerisi Koordinatörü Barış Seyitvan çalışmaya dair şunları söyledi: “Bu çalışmayla dünya çapında tanınmış birçok Kürt sanatçısı bir araya geldi. Bu hasret olduğumuz bir çalışmaydı. Nihayetinde bunu gerçekleştirebildik. Çok büyük bir mutluluk yaşıyoruz. Burada çok müthiş bir enerji açığa çıktı. Sınırların parçaladığı Kürt sanatçılar Rojava için kucaklaştılar. Büyük bir duygusallık da yaşandı. Çok uzun yıllardır birbirini görmeyen sanatçılar burada buluştu. Diyarbakırlılar da çalışmaya büyük ilgi gösterdi. Önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı çalışmalar yürütmek istiyoruz.”

‘SARI, KIRMIZI, YEŞİL VE SİYAH’

Rojavalı Sanatçı Zouheir Hassib, siyah rengin Kürtlerin yaşadığı malum tarihe denk düştüğünü belirterek, “Bu dönem özellikle Şengal ve Kobanê’ye yönelik saldırılar bizleri çok etkiledi. Eserlerimizde de bunları yansıttık” diyor. Siyahın her ne kadar saldırgan olduğu bir dönem yaşıyor olsak da sarı, yeşil ve kırmızının zaferine tanıklık ettiğimizi söyleyen Hassib, bunun için yaşanan acıları resmettiği çalışmada Kürtleri sarıp sarmalayan Laleş Dağı’nı sarı renkle betimlemiş. Sanat eğitimini Şam’da tamamlayan Hassib aynı zaman da Suriye Sanatçılar Birliği üyesi. 1985 yılından beri renk nehrinin içerisinde olduğunu söyleyen Hassib, Diyarbakır’daki buluşmaya dair şunları ekliyor: “55 yıldır Amed’e gelme hasreti yaşıyordum. Çünkü benim köklerim burada. Benim köyüm burada. Toprağımı görmek, köyüme gelmek ve burada çalışma yapmak benim için bir hayaldi ve bu hayalim gerçekleşmiş oldu. Bu çok önemli bir çalışma. Bu çalışma artık bir bianele dönüştürülebilmeli. Başka milletlerden sanatçılarla da bir araya gelmeliyiz.”

‘TÜM İNSANLARIN DOSTLUĞA İHTİYACI VAR’

Süleymaniye Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı Rebwar Saed, bu buluşmanın Kürt sanatına değerli katkıları olduğunu belirterek, “Bu çalışma geleceğe yönelik bir çalışmadır. Aynı zamanda genç sanatçıların seviyesini yükseltmeye yarayacak da bir proje aslında. Bu çalışma geleceğe ışık tutacak ve Kürt sanatını geliştirecektir” diyor.

Bu birlikteliğin aynı zamanda Kobanê için bir köprü olduğunu söyleyen Saed şunları ekliyor, “Bir yardım ve dayanışma sağlıyoruz. Ama önemli olan bu projelerin şahsi değil, ulusal bir proje olmasıdır. Tabii ki sanatçı için bir sınır olmamalı. Sadece dört parça içi değil, bölgedeki  bütün insanların dostluğuna ihtiyaç var. Birlikte üretebilmek dost olmak ve birlikte hareket edebilmek, önemli olan budur.”

‘BİZ SAVAŞI DEĞİL RENKLERİ SEVİYORUZ’

Güney Kürdistan’da sanat dersleri veren Hama Hashim, bu buluşmayla bir mesaj verildiğini belirterek, “Mesajda, bizim savaşı değil, sanatı sevdiğimiz nelerle uğraştığımız ve işimizin renk olduğu, renkle sevgimizi yansıttığımız görünüyor. Bizler savaşı sevmiyoruz ve renklerimizle bunu dile getirmeye çalışıyoruz. Ayrıca dört parça Kürdistan’dan sanatçılar burada. Her sanatçı birbirini tanımak istiyor” diyor. Hashim, Kobanê isimli çalışmasını ise şöyle özetliyor: “IŞİD’in elinde olan kadınları anlatan çalışma iki parçadan oluşuyor. Çalışmanın sağ tarafında bir Kürt Êzidî kadınının üzgün olan hali var. Sol tarafında ise renkli bir yüzey de ateşi simgeleyen renkler var. Bu da Kobanê’yi simgeliyor.”

KOBANÊLİ KADINLAR

Rojavalı Heykeltıraş Saleh Nemer savaş nedeniyle bir yıldır Almanya’da yaşadığını belirterek, “Hepimiz toprağımız için bir şeyler üretmek istiyoruz. Bu buluşma ileriye dönük atılmış önemli bir adım. Şu an burada bulunan Kürdistanlı sanatçılar Rojava’daki IŞİD çetelerinin yaptıklarını anlatmak ve oradakilerin seslerini dile getirmek için burada. Bu çok değerli” diyor.
 Rojavalı diğer bir Heykeltraş İdo Alhussain’de bir süreden beri İstanbul’da yaşıyor. Kürt sanatçıların bir araya gelişine vurgu yapan Alhussain şunları belirtiyor: “Ben portre üzerine heykeller yapıyorum. Çünkü porte insanın içindekini yüzüne yansıtır. Buradaki çalışmamda da bir kadının potresini yapacağım. Bunu Kobanê kadınları için yapıyorum. Çünkü onlar bu savaşta önemli bir rol oynadılar.”

ÖNCEKİ HABER

Urfa'da mera otlatma kavgası: 2'si asker 8 yaralı

SONRAKİ HABER

Cem Karaca’yı anarken

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...