Edirne taşkından nasıl korunacak?
Edirne’de yaşanan taşkınların ardından hasar tespiti çalışmaları sürerken, konuyla ilgili bir değerlendirme yapan DAYKO Bilim Kurulu Üyesi Yard. Doç. Dr. Musa Uludağ, taşkınların normal, alınan önlemlerin anormal olduğunu söyleyerek, üç ülkenin birlikte havza planı yapması gerektiğini söyledi.
Yusuf YAVUZ
Antalya
Edirne’de yaşanan taşkınların ardından hasar tespiti çalışmaları sürerken, konuyla ilgili bir değerlendirme yapan DAYKO Bilim Kurulu Üyesi Yard. Doç. Dr. Musa Uludağ, taşkınların normal, alınan önlemlerin anormal olduğunu söyleyerek, üç ülkenin birlikte havza planı yapması gerektiğini söyledi.
TAŞKIN NORMAL, ÖNLEMLER ANORMAL
Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) Bilim Kurulu ve Koruma Kurulu Üyesi Yard. Doç. Dr. Musa Uludağ , “Meriç Nehri’nin tarihi dönem taşkınlarına baktığımız zaman, bu alanda her zaman taşkınların olduğunu görürüz. Taşkınların olması kadar da normal bir şey yoktur. Daha da önemlisi taşkın alanları akarsuların biriktirme sahalarıdır. Akarsu yataklarında yapılması düşünülen ve taşkınlar için bir çözüm olarak öne sürülen, yatak temizleme çalışması sadece nehirlerin kum ve çakıl gibi daha fazla alüvyal malzeme getirmesine ve saha içindeki aşındırma sürecini hızlandırarak özellikle taşkın seddelerinin zarar görmesine neden olacaktır” diye konuştu.
‘ÜÇ ÜLKE BİRLİKTE HAVZA PLANI HAZIRLASIN’
Taşkınların önlenmesi konusunda Uludağ’ın önerileri ise şöyle:
* Üç ülkenin birlikte hareket edeceği bir Meriç Havzası havza yönetimi planının hazırlanması,
* Ülkemiz sınırları içindeki nehir yataklarının ve taşkın ovasının jeomorfolojik yapısının belirlenmesi ve buna bağlı olarak taşkın alanlarının sınırlarının çıkartılması,
* Akarsu taşkın alanı sınırları içerisinde; kıyı çizgisinin, kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi ve buna bağlı olarak koruma kuşaklarının hassas bir şekilde oluşturulması,
* Akarsuların ekosistem açısından bir sulak alan olması ve küresel iklim değişimlerinin etkilerinin en çok görüldüğü ekosistemler olması nedeniyle, yapılacak olan mühendislik çalışmalarının, gelecekteki kaçınılmaz iklim değişimi senaryolarına göre planlanması gerekmektedir.