Ya diktatörlük ya özgürlük
Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Van’da düzenlediği eğitim programında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Türkiye halkı diktatörlük, tek adamlık ve tekçilik yolunda Türkiye’yi şekillendirmeye çalışan bir AKP ve Türkiye’nin çoğulcu yapısına uygun demokratik bir formülün başını çeken bir özgürlük hareketi ile karşı karşıyadır” dedi.
Fazıl ERÜŞ
Van
Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Van’da düzenlediği eğitim programında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Türkiye halkı diktatörlük, tek adamlık ve tekçilik yolunda Türkiye’yi şekillendirmeye çalışan bir AKP ve Türkiye’nin çoğulcu yapısına uygun demokratik bir formülün başını çeken bir özgürlük hareketi ile karşı karşıyadır” dedi.
DBP Van İl Örgütü’nün ‘Eğitimli Bir Bireyden Özgür Bir Topluma’ başlığıyla düzenlediği eğitim programına Kamuran Yüksek ve DBP MYK üyesi Dilek Öcalan’ın yanı sıra DBP’nin il ve ilçe eş başkanları, belediye eş başkanları ve meclis üyeleri ile parti yöneticileri katıldı. Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “İşçilerin, emekçilerin ve yoksulların kendi kaderlerini belirlemesi adına daha eşit ve adil bir dünyada yaşamak için İslam adına yapılan bu vahşetlerden kurtulmak için, inançların ve halkların özgürlüğü için mücadelemiz etrafında kenetlenilmeliyiz” dedi.
‘AKP İNANÇLARA ÖZGÜRLÜK, YOKSULLARA ADALET GETİREMEZ’
Hem Kürt halkını özgürleştirme hem de Anadolu ve Ortadoğu halklarını özgürleştirme yolunda ilerleyen bir mücadelenin neferleri ve emektarları olduklarını belirten Yüksek, “Mücadelemiz, Ortadoğu’da büyük bir devrime öncülük yaparken, elbette Türkiye’de için de büyük bir önem içeriyor. Türkiye artık demokratik bir değişim ve dönüşüm ile yüz yüzedir. Türkiye’deki demokratik değişimin de temel dinamiği ve öncüsü Kürt halkıdır” dedi.
Türkiye’nin bir kırılma noktasında olduğunu söyleyen Yüksek, “AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizmiş olduğu çerçevede bir Türkiye mi olacağız, yoksa yeni demokratik bir Türkiye mi olacağız? İşte bunun netleşeceği bir sürece giriyoruz. Türkiye toplumu bu iki seçenekle karşı karşıyadır. AKP de biz de yeni bir Türkiye’den bahsediyoruz. AKP’nin yeni Türkiye diye ortaya koymuş olduğu şey İsmet İnönü’nün 1930’lu-40’lı yıllardaki Türkiye’sidir. Yani AKP’nin istediği şey tek adamlı, Türk İslam zihniyeti ile yoğrulmuş bir Türkiye. AKP’nin Türkiye’si halklara inançlara özgürlük, yoksullara, ezilenlere adalet eşitlik getirebilecek bir Türkiye değildir” diye konuştu.
SEÇİMLER SİYASİ ZAFERİMİZ OLMALI
Konuşmasının devamında CHP ve MHP’ye yüklenen Yüksek şöyle konuştu; “Biz Türkiye’nin önüne yeni demokratik bir yol koymaya çalışıyoruz. Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünni’si, Acemi, işçisi, emekçisi, memuruna adil bir şekilde, bir arada yaşayabilme formülü sunuyoruz. Bu nedenle halkın önünde iki seçenek vardır? Biri AKP’dir. Diğeri de özgürlük ve demokrasidir. Bugün ne CHP Türkiye toplumu adına yeni bir şey ifade edebiliyor ne de MHP. Türkiye halkı diktatörlük, tek adamlık ve tekçilik yolunda Türkiye’yi şekillendirmeye çalışan bir AKP ve Türkiye’nin çoğulcu yapısına uygun demokratik bir formülün başını çeken bir özgürlük hareketi ile karşı karşıyadır. Bundan sonra bu iki siyaset Türkiye’nin geleceğini belirleyecektir. 2015 seçimleri tam da böyle bir zeminde gerçekleşecek. Buradan çıkacak sonuçlar büyük önem arz ediyor. Eğer AKP bu seçimde yine güçlü çıkarsa başta Kürt halkı olmak üzere bütün demokrasi güçlerini ve inançları olabildiğince bastıracak ve ezmeye çalışacaktır. Bu açıdan işçilerin, emekçilerin ve yoksulların kendi kaderlerini belirlemesi adına daha eşit ve adil bir dünyada yaşamak için İslam adına yapılan bu vahşetlerden kurtulmak için, inançların ve halkların özgürlüğü için mücadelemiz etrafında kenetlenmelidir. DBP ve HDP ile birlikte hareket eden tüm kesimler yeni Türkiye’yi yaratmak için öncülük yapacaktır. Bunu yapamadığımız takdirde bahsettiğimiz demokratik kurtuluş ve özgür yaşam kendi kendine gelmeyecektir. Önümüzdeki seçimler siyasi zaferimiz olmalı. Esas zaferimizin ana hedefi ise demokratik özerk bir Kürdistan ve demokratik bir Türkiye olmalıdır.”