Değişime Ne Dersin?
Yapılan bu zamları düşününce insan sormadan edemiyor; Ak-sarayınızın nesi eksik? Altın varaklı bardakların sayısı az geldi ki biz tamamlıyoruz. Sınav parasını yatıramadığı için sınava giremeyen öğrencileri düşünürsek devletliler bizleri fakültelerde üniversitelerde görmek istemiyorlar herhalde!
Barış TİMUR
Kayseri
YGS de geldi kapımıza dayandı. Dönemin başında bizlere çok uzak gelen sınav, şimdi kapımızda bizleri bekliyor. Bu mart ayı, bizim için "mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır" sözünün pratiğe dönüşmüş hali.
Son günlerde hangi arkadaşımla sınava ve sonrasına ilişkin konuşsam "kafamda deli sorular" diyor. Neden diye sormaya gerek yok aslında; sebebi çok açık. Bir yandan 'başarılı' olamama endişesi, 'kazanamazsam ne yapacağım' sorusu, "okusam bile nerde çalışacağım" çelişkisi bizleri büyük bir psikolojik baskı altına almış durumda. "kaç soru çözüyorsun günlük?" "Günlük bin soru çözerseniz başarılı olursunuz", "haftada beş deneme çözerseniz kazanırsınız'' söylemleri hayatımızda en sık duyduğumuz cümleler oldu.
Bizler de bu psikolojik baskı altında okul dershane arasında mekik dokuyoruz. "Neden dershaneye gidiyorsunuz'' sorusuyla karşılaşıyoruz sıkça. Aslında şöyle sormaları gerekir "neden dershaneye ihtiyaç duyuyorsunuz'' ve "dershaneler faydalı oluyor mu?"
Hemen cevap verelim, okulların gerekli eğitimi veriyor olsaydı bizim ne işimiz vardı dershane köşelerinde? Eğitim sisteminin hali eğitim şurâsı ile birlikte bizim için kafese dönüştü. Böyle bir ortamda nasıl bir eğitim verildiğini hepimiz biliyoruz. Tabi okullardan gerekli eğitimi alamayınca ister istemez dershanelere yöneliyoruz. Belirli ihtiyaçlarımızı karşılasa da, kesinlikle eğitim sistemine çözüm olamıyor.
"NERESİ EKSİKSE BİZ TAMAMLAYALIM?"
Baş belamız olan sınava bir bela daha eklendi şimdi; giriş ücretine yapılan %25'lik zam! O da yetmiyor kitapçığı almak para, soruya itiraz edecek olsak soru başına 20 lira! Yapılan bu zamları düşününce insan sormadan edemiyor; Ak-sarayınızın nesi eksik? Altın varaklı bardakların sayısı az geldi ki biz tamamlıyoruz. Sınav parasını yatıramadığı için sınava giremeyen öğrencileri düşünürsek devletliler bizleri fakültelerde üniversitelerde görmek istemiyorlar herhalde! Biz unutmadık şifre skandalını burdan bir kez daha hafızamızın ne kadar diri olduğunu da hatırlatalım isteriz...
Hadi diyelim ki her şeye rağmen büyük bir azim ve gayretle kazandık. Diyelim ki Fen Bilgisi okuyoruz, dört yıl okuduk, peki sonra? Veya ne bileyim Sivil Havacılık okuyoruz, bitirdik ama atanamadık, ne yapalım? Kendi 'havaalanımızı kuralım' en iyisi, ne dersin?
Tabii yok öyle bir şey olamayacağı için, özel okullara gidecek kadar
durumumuz da iyi değilse yapacak bir şeyimiz kalıyor.
GÖRÜNEN KÖY
Geleceğimizi bu sistemle elimize alamayacağımız ortada;tüm engelleri aşıp üniversiteye girsek ne olacak? Atama sırası mı bekleyeceğiz? Sivil Havacılık bölümüne girsek mesela mezun olunca ne yapacağız? Kendi havalimanımızı mı kuracağız? Özel üniversitelere gidecek para da yoksa kaldık mı ortada!
Güzel bir geleceğin bu sistemde olmadığı ortada. Gelin hep birlikte bu sisteme karşı mücadeleyi büyütelim. Bu çürümüş eğitim sistemini değiştirmek için ve stresten uzaklaşmak için örgütlenelim. Ne dersin?
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
