05 Şubat 2015 12:21

SYRIZA Umut Veriyor!

Fabrikalarda, sanayi havzalarında, işçi, işsiz ve öğrenci gençliği içerisinde örgütlü ve tek vücut bir mekanizma yani bilimsel sosyalizmin savunucusu bir örgüt, ileri zamanlarda Yunanistan’da eksikliğini daha fazla hissettirecektir

Paylaş

Uğur ERMAN
İstanbul Üniversitesi

Yunanistan’da bir umut doğdu. Ekonomik krize, borç yüklerine karşı halk sokaklarda ve sandıkta tepkisini gösterdi. Hükümet değişti, SYRIZA zafer kazandı. Birçok gazetede, köşe yazısında yazıldı çizildi. Herkes kendi gözüyle değerlendirdi. Açıkçası sınıf mücadelesi açısından değerlendirmeyi düşünen pek olmadı. Hele ki Türkiye’deki birçok sol-sosyalist örgüt açısından. Kimisi umut dedi, kimisi KKE’nin değerlendirmesini kopyaladı hükümet devrilmeli dedi. Umutlananlar da var tabi ama sınıf tarafından bakmıyor bir kısmı. Evrensel gazetesinin köşe yazarları ve Emek Partisi’nin değerlendirmeleri göz önünde bulundurulmalı. Doğru tahliller ortaya kondu, önemli dendi, izlenmeli bundan sonraki Yunanistan.

SYRIZA’nın kazanımı, uluslararası sermaye karşısında önemli bir gelişme elbet. Ama iyi değerlendirmek ve temkinli olmak gerekir. Karşısında Troyka (AB, IMF, Avrupa MB) varken hele. Zaten durumun buraya gelmesinin önemli sebeplerinden biri Troyka’nın uygulamaları, Yunanistan’ı içine düşürdüğü ekonomik kriz. Bunun karşısında komşu ülke tepkisini gösterdi, uzun süreli eylemler, art arda gelen grevler...

%25’i bulan işsizlik sonucu, seçimler Aleksis Çipras liderliğindeki Radikal Sol Koalisyonun zaferiyle sonuçlandı. İki sene önceki ‘bütün borçlar silinsin’ talebi her ne kadar masaya oturularak çözülecek durumuna gelse de SYRIZA kazanımla bitirdi seçimi. Bu önemli gelişme ne Yunanistan halkına ne de işçi sınıfına tümden bir kazanım getirdi. Bütün borçlar silinmediği, AB’den çıkıp kendi yoluna bakılmadığı ve işsizlik büyük ölçüde son bulmadığı takdirde yarım kalmış olacak.

BUNDAN SONRA NE YAPACAK

SYRIZA’nın AB’nin baskılarına ne kadar dayanacağı, daha ne kadar gideceği şüpheli. Yumuşatmaya gider ve halkın taleplerini masada pazarlıkla çözmeye çalışırsa seçmeniyle ters düşecek. Bu süreçte talep ve arzuları iyi değerlendirmeli, sokağı diri tutmalı, tabanın esnekliğinin farkına vararak sınıfsal bir politika izlemeli.
Sınıflar mücadelesi tarihine bakıldığında SYRIZA benzeri, hatta yeri geldiğinde daha önemli gelişmeler kat edilmiştir sermaye karşısında. Ama sınıfsal tabanı tam olarak oturtulmadığı ve sermayeye karşı proletaryanın sistemi baki kılınmadığı için revize olmuş birçok örnek... İşte bizim de bakmamız gereken yer burası. Yunanistan seçimi, Avrupa’da krizle boğuşan ülkelerdeki halklar için umut oldu. Troyka politikaları ve Almanya’nın uygulamaya çalıştığı ekonomik hamleler, Avrupa halklarınca memnun karşılanmadı. Portekiz, İspanya ve yer yer İtalya’daki kaynamalar bunun açık bir göstergesi. Bu yüzden SYRIZA’nın zaferi bütün halklara umut olmuştur. Ama Yunanistan seçimlerinin doğru tahlili yapılmaması da eksiklik göstergesi. İşçi sınıfının tarihinin doğru görülmeyişi, dar-kafa sosyalistlerinin yorumları, ülkemiz için hala kat edilmesi gereken çok yol olduğunu gösteriyor. Tabi buradan SYRIZA’nın zaferi 4x4’lüktür düşüncesi belirmesin. Kardeş ülkedeki eksikliklerde göz önüne alınmalı.

TAŞA KARŞI ÇELİK

Sınıfın devrimci bir partisinin olmayışı en büyük eksiklik. Büyük direnişler geçirmiş ve iktidarı değiştirmeye giden bir durumda bu hareketi sadece SYRIZA ile idare etmek yeterli değildir elbet. Bu hareketin ana temelleri üzerinden yönlendirici bir görev alabilecek ve Marksist-Leninist  çizgide sermayenin baskılarını tümden ortadan kaldıracak sınıf politikası olmaksızın mücadele sönümlenmekten öteye gidemeyecektir.
Fabrikalarda, sanayi havzalarında, işçi, işsiz ve öğrenci gençliği içerisinde örgütlü ve tek vücut bir mekanizma yani bilimsel sosyalizmin savunucusu bir örgüt, ileri zamanlarda Yunanistan’da eksikliğini daha fazla hissettirecektir. İşte meseleye buradan yani sermaye karşısında sınıftan yana bakmak gerek. Sermayeyi ortadan kaldırıp başta Yunanistan olmak üzere tüm dünyada proletaryanın zaferi için mücadele etmek. Proletaryanın liderlerinden yoldaş Stalin’in de dediği gibi; “Taşa karşı çelik”.

ÖNCEKİ HABER

Üniversite öğrencileri için açıktan yurt başvuruları başladı

SONRAKİ HABER

ORTAK MÜCADELEMİZ UĞRUNA

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa