Grev hakkı isteyen de hedefte
TBMM’de bugün görüşülmesi beklenen “iç güvenlik paketi’”ni gazetemize değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, sadece Kürtlerin ve muhaliflerin değil, Yırca’da ağacını savunan köylünün de, grev hakkının tanınmasını isteyen işçinin de paketin hedefinde olduğuna dikkat çekti.
Elif Ekin SALTIK
Ankara
TBMM’de bugün görüşülmesi beklenen “iç güvenlik paketi’”ni gazetemize değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, sadece Kürtlerin ve muhaliflerin değil, Yırca’da ağacını savunan köylünün de, grev hakkının tanınmasını isteyen işçinin de paketin hedefinde olduğuna dikkat çekti.
“İç güvenlik paketi”nin hak ve özgürlükleri askıya alan bir paket olduğuna vurgu yapan Beştaş, hükümetin kamunun ya da halkın güvenliğini amaç edinmediğini söyleyerek “AKP Hükümetinin ve geçmiş hükümetlerin geleneksel otoriter yaklaşımı” yorumunu yaptı. Paketin çok ciddi hak ihlallerine, ölümlere, haksız yakalamalara, aramalara, tutuklamalara sebebiyet vereceğini ifade eden Beştaş, “Temel sorunlardan biri demokratik yörüngeler. Bu ve benzeri paketler daha da demokratik yörüngeden çıkan, otoriterleşmeye doğru giden bir politikanın sonucu. Bu paket yasallaşırsa başta yaşam hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği ortadan kalkar” dedi.
DOĞRUDAN ATEŞ EDECEK
Düzenlemedeki maddelere de değinen Beştaş, yaşam hakkını ilgilendirdiği için en tehlikeli olanının doğrudan polise öldürme yetkisinin verilmesi olduğunu kaydetti. Beştaş, paketin yasalaşmadan fiilen yürürlükte olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Özellikle Gezi’de yaşanan ölümler, Kürdistan’da on yıllardır güvenlik güçleri eliyle yaşanan cinayetler konusunda zaten bir kararsızlık yaklaşımı var. Hiç kimseye ceza verilmiyor, yargılama yapılmıyor. Şu anda pratik yaşamda var olan bu kanunu polis uyguluyor. En son 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın öldürülmesi gerçekliği. Biz bunun sonrasında ‘Bu silah emniyete ait’ diye açıklama yaptık. İçişleri Bakanı ve Başbakan aksini söyledi. ‘Bu işin emniyetle ilgisi yok olay yerinde gaz yok, emniyet yok’ dediler. On gün sonra her şey açığa çıktı. Yüzlerce Nihat var böyle. Şimdi Ankara ya da Diyarbakır olsun fark etmez polis şunu diyecek; ‘Bana saldırı teşebbüsünde bulundu, elinde de patlayıcı, yaralayıcı bir madde vardı. Çektim vurdum, vurmak zorundaydım.’ Toplumsal gösterilerde çok farklı biçimde kullanılabilecek bir yasa bu” şeklinde konuştu.
BÜTÜN TOPLUM HEDEFTE
Paketin, güvenlik paranoyasıyla yönetilen; bütün vatandaşların şüpheli, suçlu kabul edildiği bir kabulle hazırlandığını vurgulayan Beştaş, “Sokağa çıkan, hakkını isteyen, talep eden, çevrenin korunmasını isteyen, eşit yurttaşlık isteyen, parkının, zeytinliğinin korunmasını isteyen, grev hakkını tanınmasını isteyen herkese müdahale bir hak olarak kabul edilmektedir paketle” diye konuştu.